Sevgili Okurlarım
Geçen hafta Fatma Girik aramızdan ayrılınca hayatımın ilginç bir dönemini hatırladım. Fatma hanım filmleri ile samimi ve içten duruşu ve yaklaşımı ile gönüllerimizi fethetmişti. Harikulade mavi gözleri sanki bizi bir deniz gibi içine çekiyordu. Şöför Nebahat ise güçlü kişiliği, yardımseverliği , insancıl davranışı ile hayranlık uyandırmıştı.
Benim hayatımda ise onunla bir kesişme olmuştu. Doksanlı yılların başında ikimiz de SHP de faal idik. Yalnız o Şişli Belediye başkanı iken ben Adalar ilçesi Eğitim sekreteri idim. Onun nasıl samimi , mütevazi olduğunu halkla ve çalışanları ile ne iyi ilişkiler kurduğunu ben gördüm. Belki bedeni gitti ama kendisi ilelebet yaşayacaktır.
Bizim devrimizdeki önemli kadınlardan ben şarkıları ile Sezen Aksuya, eserleri ile Dr Türkan Saylana , Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a , piyanist Idil Birete hayranım. Birçok iş kadını da tanıdım , onlara cesaretleri, zekaları ve kaabiliyetleri için hayran olmuştum. Onların isimlerini vermeyeceğim , yazımı okudukları taktirde anlayacaklardır.
Türkan Şoray ile de çok ilginç bir olayımız var. Seksenli yıllarda benim ortak olduğum kitap ve yayıncılık şirketlerinin İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile bir projesi oldu. İlkokullar arası folklor yarışmasını beraberce organize ettik. Jüriye meşhur bir isim aradığımızda Türkan Şoray hanım projeye destek vereceğini ve böyle yararlı bir projeye hiçbir ücret talep etmeden katılacağını belirtti. Beş yıl boyunca jürilere katılıp destek verdi. Onun ismi sayesinde basının büyük ilgisi oldu ve nerede ise onlarca okul katıldı. Tüm hasılat Milli Eğitimin belirlediği okullara harcandı. Böylece Türkan Şorayın desteği ile eğitime ciddi bir destek fonu sağlandı.
Eğitime sağlanan desteğin bir ülke için yapılacak en önemli yatırım olduğunu düşünüyorum. Hepinizi imkanlarınız nisbetinde eğitime destek vermenizi rica ederim.
Müthiş kadınlar deyince sizlere üç bilim insanından bahsetmek istiyorum.
Birincisi İmmünolog, araştırmacı, akademisyen Özlem Türeci. Hepiniz biliyorsunuz Covid aşısını bulan ekibin başında olan müthiş kadın. Birçok ülke ödül verme yarışında iken biz ne yapıyoruz? Bu hanımefendi ekibi ile beraber yakında kansere de çare bulacaktır.
İkinci bilim insanı ABD de Harvard Üniversitesinin genç akademi üyeliğine seçilen Prof Canan Dağdeviren. Birçok araştırması ve buluşu olan Canan hn ABD de Yaşayan en zeki bilim insanları listesine girdi. Belki ben yanılıyorum ama haberlerde görmedim ve çok üzüldüm.
Üçüncüsü ise Prof Dr İvet Bahar ABD bilimler akademisine seçilen ilk Türk bilim insanı olarak tarihe geçti.
İTÜ ve Boğaziçi Üniversitelerinde mühendislik, doktora ve sonra profesör olan İvet hanım ABD den gelen kürsü başkanlığı teklifi neticesi Pittsburg Üniversitesine gitmiştir.
İvet hanım halen Pittsburg üniversitesinde Hesaplamalı Biyoloji dalında kürsü başkanı olarak araştırmacı ve eğitimci olarak çalışmaktadır.
Sevgili okurlarım dikkat ederseniz bu kadınların kökeni , dini , mezhebi v.s hiç önemli değil . Burada önemli olan tüm dünyada Türk olarak kabul görmeleridir. Ben de ülkemde artık bu tartışmaları bir kenara bırakıp ülkemizi nasıl dünyanın en ileri bilim ülkelerinden biri yaparız diye çalışmamız gerektiğini düşünüyor ve öneriyorum.
Sevgi ve Saygılarımla
Muhteşem bir yazı.
Sevgili Nino Okudummve gene ikinci kez zevkle okudum , büyük haz aldım Tamiz kalbinden, hafızandan kalemine düşen Bu anılarını ve de temennilerine hayranım. Bu ulvi hareket arzularda kalmayıp fişliyata dönüştürmek için senı tüm varlığımla destekliyorum , Aklında bunu gerçekleştşrmek İçin bir proje geliştirirsen , arkandayım Sevgileşmle
Kadınların, bilim, sanat, endüstri, idari bilimlerde ve tabii ki, siyasette çok başarılı olduklarının göstergesi olan güzel ve teşvik edici bir yazı.