Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


STK’ların ruhuna el Fatiha!

STK’ların ruhuna el Fatiha!

Onlarca yıldır hem sade vatandaş hem de gazeteci kimliğimle yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarında (STK) yer aldım. Gerçek demokrasiye inanan (cici ya da sözüm ona değil!..) dünya vatandaşı olabilmenin bilinci içinde bu STK’larda konuşmacı ya da katılımcı olmayı kendime görev bildim. Düşünüyorum da bu işlere Türkiye ve Yunanistan arasında 1987 martında patlak veren Kuzey Ege Krizi sırasında başlamışım. Krizin tavan yaptığı ve Türkiye’yle Yunanistan’ın savaşın eşiğine geldiği o zor dönemde Yunan tarafında Minos Kiriyakou isimli bir iş adamı Aegean Foundation (Ege Vakfı) adını verdiği STK’nın çatısı altında Türkiye ve Yunanistan’dan pek çok kişiyi Atina’da üç günlük bir konferansta toplamış, iki taraf eteklerindeki taşları olabildiğince dökmüştü.

İlerleyen yıllarda iki ülke ilişkileri inişli çıkışlı geçse de insanlar birbirlerini tanımaya ve ahbaplık kurmaya başlamıştı. Zaten meselenin özü bu. Devletler, hükümetler istedikleri kadar itişsinler ama halklar arasında yakınlaşma doğsun, birbirlerini anlamaya, kendilerini “öteki”nin yerine koymayı öğrensinler. O sıralarda Türkiye ve Yunanistan’da kurulan Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Komiteleri de iki ülke arasındaki gazetecilerin toplantılarını aksatmadan sürdürüyordu. Hatta 1999 yılında Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Yunan Komitesi’nden barışa ve dostluğa katkı ödülü de almıştım. 

Aynı yıl Helsinki’de toplanan AB zirvesinde Türkiye’nin topluluğa tam üye adaylığı ikinci kez tescil edilince bizdeki STK’ların etkinliği bütün hızıyla devam ediyordu. Bunlardan önde gelenlerinden birisi de danışma kurulu üyesi olduğum, 1995 kuruluşlu Marmara Grubu Vakfı’ydı. Marmara Grubu Vakfı gerek AB’yle yakınlaşmaya çaba gösterirken gerekse de doğumuzdaki Avrasya bölgesini ihmal etmiyor, o ülkelerde neler olup bittiğini anlamamız amacıyla toplantılar düzenliyordu. Bu toplantılara Avrasya Ekonomi Zirveleri adı verilmişti. 

Marmara Grubu Vakfı gerek Batı ve Orta Avrupa’dan gerek ABD’den gerekse de Rusya ve Avrasya bölgesinden cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, STK temsilcisi pek çok ismi İstanbul’a davet edip iki günlük konferanslar düzenliyordu. 

2002 itibarıyla hükümet olan AKP’nin ilk döneminde STK faaliyetleri aksatılmadan devam ediyordu. Derken AKP kendi STK’larını oluşturma hevesine kapıldı. Malum, her alana hâkim olma zihniyeti STK hareketini de etkilemişti. AKP’ye göbekten bağlı SETA hareketi kuruldu. Heyhat, SETA sadece AKP propagandası yapan bir kuruluş olmanın ötesine geçemedi. Oysa adı üstünde, hiçbir hükümete bağlı olmayan, hükümetlerle parasal ilişkileri bulunmayan kuruluşlar olmalıydı bunlar.

AKP ve lideri Erdoğan’ın her alana hâkim olma sevdası 2008’den sonra Türk insanının yerelde ve uluslararası arenada STK faaliyetlerine ciddi bir darbe indirecek, bu tür toplantılar bıçakla kesilmiş gibi kesilecekti. Özellikle AB’yle ilişkiler çerçevesinde düzenlenenler neredeyse kara listeye alındı. Bu arada bu her şeye hâkim olma hevesinden Amerikan-Türk İş Konseyi (American-Turkish Business Council) toplantıları da nasibini alacaktı. Hele de konseyin Amerikalı Başkanı Emekli Büyükelçi James Holmes’un AKP’li birtakım isimler tarafından istifaya zorlanmasından sonra. Daha sonra Sezgin Baran Korkmaz ve Ekim Alptekin’le birlikte ortaklarının da bu oyunda parmakları olduğu duyumları alınacaktı. 

Her neyse... Biz dönelim Marmara Grubu Vakfı ve Avrasya Ekonomi Zirveleri’ne. Vakıf Başkanı Dr. Akkan Suver’in gayreti ve çabasıyla 1997’den beri her yıl bir yenisi aksatılmadan düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirveleri de önce AKP Hükümetleri’nin STK hareketini hiç ama hiç önemsememesi ya da kendisine bağlı olmayan STK’ların ayakta kalmalarını istememesi nedeniyle kısmen zorluklarla yürütülür oldu. Hele de geçen yıl pandemi bütün dünyayı vurunca. O nedenle de zirvenin 23’üncüsü online, zoom oturumları olarak düzenlendi.

Bu yıl yeniden canlı yapılması ve dünyanın dört bir yanından konukların gelmesi için hazırlıklar tamamlanırken bu kez Delta varyantı tehlikesi baş gösterince Avrasya Zirvesi’nin 24’üncüsü geçen yıl olduğu gibi bu kez de online düzenlenmek zorunda kaldı. Oysa davetlilerin ulaşım, konaklama, oturumların yapılacağı mekân organizasyonu tamamlanmıştı.

Neyse ki artık internet çağında yaşıyoruz da bu tür önemli toplantılar kaçınılması imkânsız zorunluluklar ortaya çıkınca online yapılabiliyor. 8-9 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek 24 Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin oturum başlıkları gene çok dikkat çekici. Örneğin iklim değişikliği, Covid-19 sonrası ekonominin dönüm noktası olup olmayacağı, insanlığın ortak geleceği için enerji, farkındalık ve iş birliği oluşturmak konuları oturumlarda ele alınıp tartışılacak. 

Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver bir de açıklama yaparak online toplantıların Avcılar Belediyesi’ne bağlı Barış Manço Kültür Merkezi’nde katılımcı olmadan yapılacağını duyurdu. Bir yandan hükümetin her alana hakim olma iştahı, bir yandan pandemi STK’ları ve toplantılarını böyle etkiledi. 
Vaziyet budur sevgili okuyucu. 

telif

Makale Yorumları

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar