Bir önceki yazımda “Türkiye Yönetilemiyor” başlığını atmıştım, bu yazımdaki başlığımı ise doğrudan Cumhurbaşkanı'nın bir kaç gün önce yaptığı açıklamasından aldım. Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada sanayi üretimi, ihracat, işsizlik verilerini kullanarak ülkemizin toparlanma sürecini geride bıraktığını, atılım ve şahlanış dönemine girdiğini belirtti. Türkiye gerçekten atılım ve şahlanış dönemini yaşıyor mu yoksa bunlar “her şey olumlu gidiyor” algısının en üst ağızdan söylenen parçaları mı ? Bilindiği gibi TÜİK, enflasyon, işsizlik gibi verilerden başlayarak kötüye giden hemen her verinin üzerinde özel çalışma yapıyor, iktidarın hoşuna gidecek hale getiriyor diye eleştiriliyor. Meslek örgütleri, sendikalar, muhalefet partileri en önemlisi sokaktaki insan TÜİK verilerine artık inanmıyor. Konunun uzmanları bağımsız hesaplamalar yapıyor ve TÜİK verilerini yalanlıyor. Özellikle enflasyon ve işsizlik verilerinin gerçeği yansıtmadığı apaçık ortada.
Cumhurbaşkanı belki de kendi talimatıyla düzeltilmiş, üzerinde oynanmış bu verileri kullanarak şahlanma dönemine girdiğimizi ilan edebiliyor. Hangi alanda şahlandığımız ya da hangi veriyi kullanarak bu iddiayı dillendirdiğimiz konusu açık değil. Ben de bir çok insanımız gibi bu durumu çok merak ediyorum.
Hangi Alanda Atılım Yaptık?
Ekonomik alanda , esnafın durumu, emeklinin durumu ortada, asgari ücretle çalışanın, çiftçinin durumu ortada, gerçek enflasyonun ve gerçek işsizliğin rakamları da ortada, bir de hatırlatmak lazım Merkez Bankasının döviz rezervleri de ortada, peki ekonomi nasıl şahlanıyor acaba?
Sağlık alanında, pandemi döneminde gizlenen bilgiler, bir öyle bir böyle alınan kararlar, aşı teminindeki sorunlar, aşılamada yaşanan sıkıntılar ortadayken, hasta garantili şehir hastaneleri yatırımlarında torunlarımıza kadar borçlandırılmışken atılım nerede acaba?
AKP hükümetlerinde bakanı en çok değiştirilen bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı. Sekizinci bakan görevde. Her gelen bakan göreve geldiğinde bir öncekinin sistemini değiştirmeye çalıştı.
Eğitim alanında AKP ile geçen on dokuz yılda sonuç berbat. OECD yıllık eğitim endeksinde 38 ülke arasında sondan dördüncüyüz. PISA sonuçlarına göre de OECD ülkeleri ortalamasının altındayız. Öğrencilerimizin, çocuklarımızın eğitim seviyesi diplerde. Okulların ve öğretmenlerin nitelikleri, atanamayan öğretmenlerin durumu da işin başka bir boyutu.Yani eğitimde de bir şahlanma sürecinin içinde olduğumuz söylenemez.
Son dönemde ülkemizde meydana gelen afetlerde yaşanan sorunlar, yetersizlik ve beceriksizlikler de afet yönetimi konusunda herhangi bir atılım yapmadığımızı göstermektedir.
Öte yandan, Suriyelilerden sonra Afgan göçüne açık kalan bir ülke konumuna düşmemizi dış politikada atılım olarak sunmazlar diye düşünüyorum.
Adalet ve yargı alanında da atılım ve başarı tanımlaması altına girebilecek bir durumdan söz edilebilir mi onu da sanmıyorum. Belki cezaevleri sayısında ve kapasitesinde atılım sayılabilecek bir artış yaşanmış olabilir. Ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde hakkında en fazla dava başvurusu olan ikinci ülke konumundayız. Bu ancak ülkemiz için negatif boyutta bir atılım sayılabilir.
Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde AKP hükümetlerinin yaptıkları ortada.
Atılım ya da şahlanma olarak tanımlanabilecek hiç bir şey yok ortada.
Cumhurbaşkanının at üstünden düşmüşlüğü var. Aman dikkat edelim şahlanalım derken popomuzun üstüne düşmeyelim.
Yorum Yazın