MOSKOVA’da yaşanan kanlı terör eyleminden günler sonra Fransız Le Figaro gazetesinde ilginç bir makale yayımlandı. Makalede eylemi düzenlemekle suçlanan teröristlerden ikisinin ellerini kollarını sallaya sallaya Türkiye’le Rusya arasında nasıl mekik dokudukları ve daha fazlası anlatılıyor. “İki Zanlı Moskova’ya Türkiye’den Gitmiş” başlıklı yazı şöyle:
“ Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan üst düzey bir Türk istihbarat kaynağı, zanlılardan ikisinin Rusya’dan uçakla İstanbul’a gittiklerini, daha sonra da 2 Mart günü gene uçakla Rusya’ya döndüklerini, pasaport ve güvenlik kontrollerinde hiçbir engelle karşılaşmadıklarını anlattı. Bu iki kişinin hangi ülkenin uyruğundan oldukları ise açıklanmadı.
“Zanlılardan Şemseddin Feriduni 20 Şubat’ta Türkiye’ye uçmuş, onbir gün sonra da İstanbul Havalimanı’ndan Rusya’ya dönmüş. Bu şahıs Fatih’te bir otelde kalmış. Kaldığı süre içinde sekiz kere sosyal medya ağlarından mesaj atmış. Mesajın gönderiliş yerinin Aksaray olduğu tespit edilmiş.
Saidekrem Recepalizade isimli ikinci zanlı da 5 Ocak’ta İstanbul’a gelip gene Fatih’te bir otelde kalmış. Recepalizade otelden 21 Ocak’ta ayrılmış. 2 Mart’ta da Feriduni’yle aynı uçakla Rusya’ya dönmüş.
“ Bu bilgilerin doğruluk dereceleri İstanbul’daki güvenlik güçlerinin sıkı denetimlerini ortaya koyuyor. Son yıllarda meydana gelen özellikle iki terör saldırısında IŞİD bağlantısı ortaya çıkarılmıştı. Bunlardan birisi Atatürk Havalimanı, öbürü bir yılbaşı gecesi Reina isimli gece kulübüne yapılan kanlı eylemlerdi.
“Bu iki zanlının Türkiye’de çok kısa süre kalmaları akla üç neden getiriyor. Bunlar İstanbul’a ya terör eylemi planının son hazırlıklarını yapmak ya diğer suç ortaklarıyla buluşmak ya da para bulmak için gitmişlerdi.
“Selin Şenocak isimli siyaset bilimciye göre Türkiye ve özellikle İstanbul bitcoin ve diğer kripto paralar için bir cennet. Çünkü oralarda ne şeffaflık ne de bu konuda denetim var. Havala (havale) gibi kara para aklama yöntemleri yaygın olarak kullanılıyor.
“Reuters ajansının bir araştırmasında İsmetullah Halazayi isimli bir şahıs Türkiye üstünden bir havala ağı kurup kendini IŞİD Horasan Grubu’nun uluslararası finansman uzmanı olarak tanıtıyormuş.
“Reuters’e konuşan Iraklı bir istihbarat kaynağı da Suriye ve Irak’tan kaçan çok sayıda eski IŞİD elemanının Afganistan ve Pakistan’daki Horasan Gruplarına katıldıklarını, bunların Afganistan, İran ve Türkiye’de eylemler düzenlediklerini anlatmış. Adını gizleyen gene bu Iraklı istihbaratçıya göre geçen Aralık’ta Türkiye’de yakalanıp Irak’a iade edilen IŞİD’in iki üst düzey militanı verdikleri ifadelerde Türkiye’deki Horasan Grubu’nun iki Tacik elemanı aracılığıyla Şahap el Mücahir kod adıyla bilinen Horasan Grubu lideri Sanaullah Gaffari’yle lojistik ve parasal destek almak için temasa geçmeye çalışıyorlarmış.
“ Öte yandan Türkiye’de güvenlik yetkilileri Moskova’daki kanlı konser saldırısı ve IŞİD’le bağlantılı oldukları gerekçesiyle 147 kişiyi yakaladıklarını açıkladılar. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bu kişilerin 30 ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındıklarını X hesabından duyurdu.”
ABD’nin etkili gazetesi Washington Post da Moskova saldırısının Rusya lideri Vladimir Putin’in istihbaratının sanılanın aksine hiç de güçlü olmadığını ortaya çıkardığını vurguladı. “Saldırı Putin Rejiminin Zafiyetini Ortaya Çıkardı” başlıklı yazıda Putin’in istihbaratının sanıldığından daha zayıf olduğunun Wagner adlı katil grubunun lideri Prigojin’in geçen Haziran’da Moskova’ya karşı baş kaldırı eylemi başlattığında ortaya çıktığı belirtiliyor.
Yazı şu hatırlatmayı da yapıyor: “Rusya uzmanlarından Andrey Kolesnikov , ‘ Putin ne zaman başı sıkışsa bir süreliğine ortadan kaybolur. Prigojin olayında da konser salonu saldırısında da ortadan yok oldu. Bu son ortadan kayboluşunun ardından yeniden kamuoyu önüne çıktığında yeniden Ukrayna’yı, Naziler sözcüğünü kullanarak suçladı,’ diyor. ABD 7 Mart’ta kendisine bu saldırının olacağını haber verdiğinde Putin, ‘Bize şantaj yapıyorlar. Toplumumuzu korkutup istikrarımızı bozmak istiyorlar,’demişti.”
Tek adam rejimleri böyledir. O tek adam her şeyi bilir. Her konunun uzmanıdır. Her yerde gözü, kulağı, eli vardır. George Orwell’in 1984 kitabındaki görünmez tek adam “Büyük Birader” gibidir. Ama “Büyük Birader”lerin de miadları var. O miad dolunca her şey biter.
Bir sözüm de bizim İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya. İlk göreve geldiği aylarda “atom karınca” misali her yere yetişip terörist, kara paracı ve suçlu avına çıkmış, toplumun takdirini kazanmıştı. Ancak görülüyor ki bizim “atom karınca”nın bütün çabalarına rağmen ülkemiz bir terörist ve suç cenneti haline gelmiş. Öylesine kirlenmiş ki kireç kaymağı bile temizleyemeyecek. Benden Ali Yerlikaya’ya bir kaç söz: Seçim yasaklarına uymayıp, seçimlerden üç ay önce İçişleri Bakanlığı görevinden istifa etmediğiniz gibi iktidarınızın İstanbul Belediye Başkan adayı için canla başla kampanya yapıyorsunuz ve suç işliyorsunuz. Bütün ülkenin kolluk güçlerinden sorumlu olan siz bari kendinize gelip içimizde cirit atan bu teröristlerle bir ilgileniverseniz yeniden asli görevinize dönmüş olacaksınız
Yorum Yazın