Avrasya Tünelinden başlayarak, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Oto Yolu, İstanbul İzmir otoyolu, Ankara Niğde Otoyolu, irili ufaklı daha birçok otoyol, şehir hastaneleri ve en son Çanakkale Köprüsü. Bunların hepsi yap işlet devret modeliyle (YİD) yapılmış ve yapılmakta olan projeler.
Peki, “Öz kaynakla yapıldığında milli bütçeye yük getiriyor, bu nedenle YİD modelini tercih ediyoruz ya da daha başka bir söylemle milletin cebinden beş kuruş çıkmadan yapıyoruz” diye övünen AKP iktidarının milletin önüne çıkardığı gerçek fatura ne? Bu aslında AKP’nin yıllardır caka satmaya çalıştığı iş bilir, becerikli, millete yük getirmeden hizmet götürme anlayışının da iflası.
En az bir iki neslin yaşam koşullarını etkileyecek bir süreyi de kapsayan neredeyse tamamı döviz üzerinden garantiler içermekte olan bu projelerin sözleşmeleri, “ticari sır” gerekçesiyle gizli tutulmaktadır. Bu projelerin toplam yatırım büyüklüğünü hesaplamak bile mümkün değildir. İhale büyüklükleri, işletme süreleri, verilen garantiler güncelleme adı altında müteahhit lehine değiştirilmiş ya da değiştirilmektedir.
Bu projelerde şirketler hiçbir zaman kaybeden tarafta değil. Çünkü iktidar, onlara ticari sır kabul edilen sözleşmelerle yıllarca sürecek garanti ödemeleri taahhüt etmiştir. Yeterli yolcusu olmayan ama yolcu garantisi verilen havaalanları, hasta garantisi verilen şehir hastaneleri, araç garantisi verilen otoyollar ve köprüler. Araç geçse de geçmese de yolcu gelse de gelmese de kazanan hep bu şirketler. Bunlarla da yetinilmemiş, olası iktidar değişikliğinde çıkabilecek anlaşmazlık ya da uyuşmazlık durumlarında Türkiye mahkemeleri yerine Birleşik Krallık mahkemeleri ve Londra Tahkim Kurulu tercih edilmiştir.
İHALELERİ NİYE HEP AYNI FİRMALAR KAZANIYOR?
2003 de yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu bugüne kadar tam191 kez değiştirilmiş, özellikle pazarlık usulü ihale verilmesiyle ilgili 21/b maddesi konusu muhalefet tarafından sürekli eleştirilmiş, araştırma ve soru önergelerine konu edilmiştir.
Aslında 21/b'de kanun, pazarlık usulü ile ihale yapılmasının iki durumunu düzenlemektedir.
Biri, “doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen haller…”
İkincisi ise, “İdare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması hali…”
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın 1 Ekim 2020 tarihinde açıkladığı “Devletten En Çok İhale Alan Firmalar ve Usulsüzlükler” başlıklı raporuna göre, 2013 ile 2019 yılları arasında, iktidara yakınlıklarıyla bilinen bazı şirketlerin 21/b ye göre aldığı ihalelerin sözleşme bedelleri aşağıda verilmiştir:
Cengiz Holding: On iki kamu ihalesi aldı, bedeli 7 milyar 98 milyon TL
Limak Holding: Üç ihale aldı, bedeli 2 milyar 108 milyon 356 bin TL
Kalyon Holding: Sekiz ihale aldı, bedeli 4 milyar 448 milyon 292 bin TL
Kolin Holding: Yedi kamu ihalesi aldı, bedeli 10 milyar 264 milyon TL
Makyol Holding: On bir kamu ihalesi aldı, bedeli 3 milyar 877 milyon 846 bin TL
Söz konusu ihaleler içinde köprüler, otoyollar, havalimanı, tünel ve şehir hastaneleri ihaleleri bulunuyor. Osmangazi Köprüsü, Üçüncü Havalimanı, Avrasya Tüneli ve Üçüncü Köprü, en çok dikkat çeken projeler arasında yer alıyor.
Bu arada, Dünya Bankası verilerine göre dünyada altyapı yatırımları ihalesi alan ilk on şirket içinde bizim bu müteahhitlerimizin de olduğunu belirtmekte yarar var.
Ülke olarak ne kadar övünsek azdır!
Öte yandan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki bütçe görüşmelerini takip eden gazeteci Çiğdem Toker de Sözcü’de çıkan “2021 bütçesinde garanti tutarları” başlıklı yazısında, Kamu Özel İş birliği projelerine dair ulaşabildiği garanti bedellerine yer verdi. Buna göre;
• Sağlık Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesinde şehir hastanelerine 16 milyar 392 milyon TL garanti bedeli ayrıldı.
• Ulaştırma Bakanlığı, 2021 bütçesinde trafik garantileri ve katkı ödemeleri için 540 milyon TL ayırdı.
• Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılı bütçe teklifinde yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan ulaştırma projelerine ilişkin trafik garantileri ve katkı ödemeleri için 14 milyar 49 milyon TL ödenek ayrıldı.
Yani bu garantiler malum şirketlere 2021 yılı içinde ödenecek olan rakamlar. Altını çizmek lazım müteahhitlere ödenecek toplam 31 milyar lira yalnızca 2021 yılı için, bu ödemeler daha onlarca yıl sürecek.
İKTİDARIN İFLASI
Yap İşlet Devret müteahhitlerinin lehine hazırlanmış sözleşmeler, hesapsız kitapsız verilen garantiler, sözleşme koşullarında yer almayan süre uzatımları, kısacası müteahhitler için neredeyse hiçbir riski olmayan ve yıllarca gelir getirecek projeler. Bu durumu nasıl açıklayabiliriz?
İktidarın liyakatsiz, yetersiz kadrolarının beceriksizliği olarak mı ya da muhalefet partilerinin sıkça dile getirdiği gibi, yandaş müteahhitlere işlerin bile peşkeş çekilmesi olarak mı?
Nereden bakılırsa bakılsın bu tablo AKP iktidarının iş bilmezliğinin ispatı ve iflasıdır. Ama ne yazık ki bu durum hepimizi olumsuz etkilemektedir.
Kötü giden ekonomiye bir de pandemi eklenince ortaya çıkan durum gerçekten vahimdir. İşsiz sayısı on milyonu aşmış, on binlerce esnaf kepenk kapatmış, binlerce şirket batmış, işçisi, çiftçisi borç tuzağına düşmüş bu ülkede… İktidar bu ağır sorunları yaşayan giderek daha da yoksullaşan geniş toplum kesimlerine destek olmak, çare olmak yerine, sayıları bir elin parmakları kadar olan YİD projelerinin müteahhitlerine iyileştirilmiş garanti alacaklarını hiç aksatmadan ödüyor.
İktidar kimden yana?
Yorum Yazın