Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


Uçtu Uçtu Borajet Uçtu

Uçtu Uçtu Borajet Uçtu

Bir süredir sözüm ona iş adamı Sezgin Baran Korkmaz’ın, mafyavari usullerle Bodrum’da Paramount ve Kervansaray otellerine nasıl çöktüğü, gazetecileri maaşa bağladığı konuşulup duruyor. Herkes bu konuşulanlara, oh ne iyi, artık Türkiye kirliliklerden arınmaya başladı, diye seviniyor da hiç kimse işin esasına girmiyor. Mesela Borajet’e nasıl “çöküldüğü”nden, Türk Hava Kurumu’nun (THK) nasıl ele geçirilmeye çalışıldığından hiç söz edilmiyor. Bu konuları ağızlarına almamakta ısrar edenlere biraz bilgi vereyim, 2008’den sonra yaşananları hatırlatayım istedim.

Efendim, Borajet Türkiye’nin ilk bölgesel özel havayolu şirketi olarak 2008’de, yaklaşık yarım yüzyıldır ABD’de yaşayan bilim insanı Prof.Dr. Yalçın Ayaslı tarafından kuruldu. Filosunda 13 uçak vardı. Türk özel havacılığında yeni bir çığır açan Borajet’in seferleri herhangi bir aksaklık olmadan düzenlenirken ne olduysa oldu, 2016 yılı yazıyla birlikte havayolu şirketinin zarar ettiği ve satılacağı söylendi. Aynı yıl aralık ayında da satışın bitirildiği duyuruldu. Borajet’i satın alan kişi, ayakkabı boyacılığından geldikten sonra jet hızıyla para sahibi olan, ABD’de yılın yabancı iş insanı unvanı bile alan Sezgin Baran Korkmaz’dı.

Bu arada işler sarpa sarmaya başladı. Korkmaz’ın sahibi olduğu SBK Holding, Borajet bilançosunda görünmeyen 150 milyon dolarlık bir zarar tespit edildiğini, Borajet’i kendilerine satan Ayaslı’nın bu zarardan söz etmediğini bildirerek Ayaslı hakkında dava açtı. Ayaslı ise bütün suçlamaları reddediyor ve bu satıştan kendisine ödenmesi gereken 400 küsur milyon doların bir sentinin bile ödenmediğini belirtiyordu.

Derken işler iyice karmaşık hale gelmeye başladı. Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’de kimlerle iş tuttuğu birbir ortaya çıkmaya başladı. Mesela Utah Eyaleti’nde Mormon (Çokeşliliği savunan, Utah merkezli bir tarikat) Kardeşler olarak bilinen Jacob ve Isaiah Kingston kardeşlerle onların ortağı Levon Termendzhyan. Bu üçlü ABD hazinesini 1,5 milyar dolar dolandırmak suçundan Utah Eyaletinde yargılanıyor. Davalılar arasında Sezgin Baran Korkmaz ve onun yakın ahbabı yine bir Türk iş adamı olan Ekim Alptekin isimlerinin olduğu da bildiriliyor. 

Şimdi filmi biraz geriye saralım. Demin de dediğim gibi yaklaşık yarım yüzyıldır ABD’de yaşayan ve NASA’da uzun yıllar araştırmacı olarak görev yapan Prof. Ayaslı hakkında her nasıl olduysa 2010 yılı başlarında Fethullahçılık dedikoduları yayılıyor. Ayaslı tam bir Amerikalı düşünce sistematiğine sahip olduğu için bu şark kurnazlıklarını, ayak oyunlarını anlamıyor. Belli ki birileri daha o yıl Borajet’e göz dikmiş. 

Artık Borajet yok. Bu olan biten kimin işine yaradı? Kimler bu satıştan nemalandı? Onu umarım yakın bir gelecekte öğreniriz. Burada bir not düşmek isterim. Ayaslı hakkında Fethullahçı olduğu kampanyası açıldığı dönemde Washington’daki zamanın büyükelçisi Namık Tan’la bir konuşma yapmıştım. Büyükelçi Tan, Ayaslı’nın Türkiye’nin ABD’deki lobicilik faaliyetlerine büyük katkıda bulunduğunu, hakkında Fetöcülük iddialarının çıkarılmasının büyük haksızlık olduğunu anlatmıştı. 

Burada dikkat çekmek istediğim bir nokta var. Ayaslı’yı Borajet’in kuruluş döneminde Korkmaz’ın İbrahim Faruk Bayındır isimli Tarkim Holding diye bir şirketin sahibi iş adamıyla tanıştırıp ikisi arasında ortaklık kurulmasını sağladığı, aradan birkaç yıl geçtikten sonra da Bayındır’ın Fethullahçı damgası yiyerek ABD’ye kaçtığı haberleri basında yer almıştı. 

Ayaslı’yla ben de bir kez, o da Nuruosmaniye’de kurduğu Nar Lokantası'nda karşılaşmış, ayak üstü sohbet etmiştim. Edindiğim izlenim Fethullahçılıkla uzaktan yakından ilgisinin olmadığıydı.

Her neyse... Dönelim Sezgin Baran Korkmaz, Kingston kardeşler ve Ekim Alptekin davasına. Bora Jet rezaletiyle birlikte bu kişilerin ABD hazinesini dolandırdıkları ortaya çıktığında Ayaslı bana bir açıklama göndermişti. Ben de bunu Ocak 2018’de yazmıştım. Korkmaz o yazıya çok kızmış ve bana dikkatli olmam haberini göndermişti. 
Şimdi bellekleri tazelemek bakımından yeniden dikkatlerinize sunuyorum. 
Ayaslı’nın “Tehlikeli İlişkiler: Sezgin Baran Korkmaz, Levon Termendzhyan, Ekim Alptekin” başlığını taşıyan açıklaması aynen şöyle:

“ABD’yi sıklıkla ziyaret eden SBK Turkey isimli şirketin kurucusu Sezgin Baran Korkmaz hangi yollarla elde ettiği bilinmeyen büyük bir servetin sahibi.  İşin bilinen yanı kendisinin ABD’de birtakım suçlardan hüküm giymiş, halihazırda da federal soruşturma altında olan birtakım şirketlerle bağlantıda olduğu. Özellikle de Korkmaz’ın, bir takım hayali akaryakıt ticaretine karıştığı bilinen Levon Termendzhyan isimli Ermeni’ye paravan görevi yaptığı..."

“Termendzhyan, SBK’nın ABD şubesi olan SBK USA’in başında. Sıklıkla hakkında dava açılan Termendzhyan’ın avukatı da Amerikalı bir Ermeni olan Mark Geragos. Geragos aynı zamanda Türk diplomat Kemal Arıkan’ı öldüren ASALA teroristi Hampig Sasunyan’ın da vekili. Geragos başarısız bir girişimle mahkemeden Sasunyan’ın tahliyesini şu sözlerle istemişti: Türk nefreti Ermeniler’in DNA’larının ta içine işlemiştir..."

“Geragos aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti devletine Ermeni soykırımı iddiasıyla da dava açtı. İşin başka ilginç boyutu kara para akladığı gerekçesiyle bir SBK yetkilisi tarafından hakkında dava açılan Termendzhyan’ın ABD’de federal soruşturmadan kaçtığı ve Türk vatandaşlığı almaya çalıştığı..."

“Korkmaz ve Termendzhyan’ın yolları Türk iş adamı Ekim Alptekin’in başında olduğu Mega Varlık şirketinde kesişiyor. Alptekin’in ismi Başkan Trump’a kısa bir süre ulusal güvenlik danışmanlığı yapan Michael Flynn’e Türkiye adına lobi yapması amacıyle para vermekle ön plana çıktı..."

“Flynn geçen Kasım ayında (2017) mahkemede verdiği ifadede FBI’a yalan söylediğini itiraf etti. Beş yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Mega Varlık tarafında ise Ekim Alptekin Korkmaz’a hiç paraya satılabilmesi için Borajet’in değerini birtakım manevralarla düşürttü..." 

“Alptekin (bir zamanlar FBI’da tercüman olarak çalıştığı ve FETÖ’ye yakın durduğu söylenen) Sibel Edmonds’a da kol kanat geriyor. Ancak Edmonds şu sıralar FETÖ’ye karşı tavır içinde. Edmonds geçmişte Türk Hükümeti’ni ABD’de bir takım kongre üyelerine rüşvet vermek ve ABD’de seçim sürecini etkilemek için adaylara para yedirmekle suçlamıştı. Edmonds Türk Hükümeti’nin ABD seçimlerine müdahale etmek için Amerikan-Türk Konseyi’ni (American-Turkish Council) kullandığını da iddia etmişti. Amerikan-Türk Konseyi Ekim Alptekin’in başkanlığını yaptığı Türk-ABD İş Konseyi’nin (TAİK) uzun zamandır ortağı..."

“Korkmaz, Termendzhyan ve Alptekin’in yolları Mega Varlık’ın şimdiki başkanı Jacob Ortell Kingston’la da kesişiyor. Korkmaz Kingston’dan hep ‘Benim Mormon ailem’ diye söz eder. Kingston’ın adı tıpkı Termendzhyan gibi hayali akaryakıt ticaretine karışmış, tıpkı Termendzhyan gibi o da bulaştığı işlerden mahkûm edilmişti..." 

“Utah eyalet yetkilileri Kingston ve çevresini organize bir suç ailesi olarak tanımlıyor. Sezgin Baran Korkmaz ise mülkiyeti Kingston ve Mega Varlık’a ait bir malikanede yaşıyor...”

Bizim gazeteci arkadaşların bu batak ilişkilere değil de sadece 10 milyon euro ya da doları kim aldı kim verdi konusuna odaklanmaları beni şaşkınlıktan şaşkınlığa düşürüyor. Acaba Borajet olayını kurcalamayı neden hiç düşünmediler? 
Ayrıca Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’nin isteği üstüne Avusturya’da yakalanıp göz altına alınmasının ve Avusturya’da yargılanacak olmasının nedenini de açık açık anladılar mı acaba?

Türk Hava Kurumu’na çökme girişimini de bir sonraki yazımda ele alacağım…

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar