Yakın Ada, Uzak Ada, Burgazada

Sevgili Okurlarım
Burgaz yazılarımın belki sonuncusu olacak. Ama kesin de konuşmayayım çünkü yarın ne olur bilinmez. Burgaz’ın dünyası o kadar değişken ve değişken olduğu kadar da sevgi, özlem, aşk dolu ki, her an yeni bir gelişme olabilir ve yine yazmak zorunda kalabilirim!..

“Burgaz isminin dilimizdeki karşılığı ne?” diye sorsalar hiç düşünmeden “dostluk” derim herhalde… Ardından, sevgi, aşk, hasret, özlem, hatıra, iki damla göz yaşı, mutluluk kelimelerini sıralarım.

Burgazlı olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlar. İstanbul’da Adalı olmak bir ayrıcalık ise Prens Adaları içinde de Burgazadalı olmak daha bir ayrıcalıktır. Bunu okuyan değil yaşayan daha iyi bilir…

Burgaz’ı unutamayan eski dostların Facebook’ta kurduğu bir grup var. Grubun ismi Burgazada ReUnion Meeting 2012… İki bine yakın üyesi var olduğunu düşünebilir misiniz? İki bine yakın üyesi var.

Bu grubu kuran Burgazlı Rumlar bir organizasyon yaparak 2012 yılında Burgaz’a geldiler. Dünyanın her tarafından yüze yakın Burgazlı gittikten kırk, elli sene sonra Burgazada’da buluştular. 

Eski çocukluk arkadaşlarından hayatta kalanlar onları iskelede balonlarla, afişlerle karşıladı. Herkes birbirine kâh ağlayarak kâh gülerek kâh şakalaşarak sarıldı. Yemekler yendi, şarkılar söylendi, dans edildi ama en çok hatıralar konuşuldu. Hayatta olmayan eski arkadaşlar anıldı.
Bu olayın dünyada ve tarihte eşinin olmadığını düşünürseniz sevginin üstünlüğünün ne kadar önemli olduğunu daha iyi idrak edersiniz.

Burgazada’dan bahsedip de Sait Faik Abasıyanık’tan bahsetmemek olmaz. O kadar çok hikaye üretmiş ki Burgaz’dan şaşmamak elde değil!
Adanın vapur iskelesinin girişindeki heykeli, kendisi gibi renkli. O heykel de Burgazada’ya gelenlere gülümseyerek adeta hoş geldiniz diyor.  

Abasıyanık’ın en yakın arkadaşı, Burgazada’nın tek doktorunun oğlunun baş rolde olduğu bir kısa metrajlı filim çekiminin adını bu yazının adı olarak seçtim. “Yakın Ada Uzak Ada Burgazada…”
Bu filmin prodüktörü ve yönetmeni olan Nedim Hazar Bey’den izin almak istedim ama ona ulaşamayınca filmin fikir babası Robert Schild’e ulaştım. Filmin adını yazı başlığı olarak kullanmama izin verdi. Kendisi Burgazada ile ilgili bir kitap da yazdı. Burgazada’ya âşık olanları, oradaki etnik çeşitliliği ve tarihini bilmek isterseniz tavsiye ederim. Kitabının adı “Canlı Bir Etnografik Müze Burgazada… 
Cidden bu kadar etnik çeşitliliği bu kadar küçük bir yerde bulmak bence dünyada çok nadir olmalı. Belki de eşi yoktur, kim bilir? 

Yeri gelmişken bir kitap daha tavsiye edeyim. Adı: Burgazada Sevgilim… Yazarı Bercuhi Berberyan…
Bu kitapta da çocukluk sevgisini, gençlik aşklarını, arkadaşlığı, dostluğu bulacaksınız… 

Bugünkü Burgaz’a gelince sahilindeki envai meze çeşitleri sunan balık lokantaları ile, kafeleri ile, Kalpazankaya’sı (kuyu kebabı meşhurdur) ile, İstanbul’un en iyi çilekli milföy yapan Ergün Pastanesi ile Sait Faik müzesi ile İstanbul’un hem yemek yenecek hem de nefes alınacak en iyi mahallerinden biridir. En önemlisi bütün bu yerlerde sevgi ile karşılanırsınız. 

Sevgili Okurlarım. 
Sevgi varken başka bir hisse ihtiyacımız yoktur. Verdikçe çoğalan tek his sevgidir. Ve bu duyguyu bana aşılayanlardan biri annem Çanakkaleli Frida ise diğeri de Burgazada kültürüdür. Sizler de sevginizi bol bol dağıtın… Sevgiyi paylaşın ki dünyamızı kötülüklerden arındıralım.
Burgazada’dan yükselen sevginin, dostluğun tüm dünyaya yayılmasını dilerim.
Sevgi ve Saygılarımla