Uzun bir tatilden sonra bahar ayının son pazarından çıkarken kısa bir tatile girmek için heyecanlı olunduğunu fark ediyorum. Uzun bir tatil dediğime bakmayın dinl<enmekten yorgunuz; İzlediğimiz, okuduğumuz, duyduğumuz, hatır sorarken konunun geldiği hastalıktan, kayıplardan, acıyı-sevinci paylaşamamış olmaktan, iş-hayat dengesini kurmaya çalışmaktan yorgunuz. Evet dinlemeye bir de aşılanmaya ihtiyacımız var.
Ve biraz da renklemeye.
Doğada her şey birbiri ile uyumludur ve yaşam alanlarının tüm kurgusundaki renk ahengi doğadan bize ilham olur.
Canlılarda öyle, tıpkı bu kelebeğin kanadı gibi kullanıcı sadece bunu bana gösterse anlarım hangi renkleri yaşamına almak istediğini ve o yaşam alanında nasıl bir hafiflik beklediğini.
Genelde işler böyle yürümüyor bizde ellerinde bir fotoğraf ile bundan istiyorum diyor sadece, diyor da senin yaşam alanın buna müsait mi? , ışığı o o fotoğraftaki gibi mi alıyor ? , eni boyu aynı mı ? diye bir muhakemesi olmadan istiyor sadece.
‘’Yeni her zaman iyi anlamına gelmez.’’ Derken mesleğim gereği mekân düzenlemeleri için çok çalar benim telefonum; duvar renginden, dolabın masadaki vazonun şekline kadar ilgilenirim ve yaşama dahil ederim de!!! Toplum olarak biraz fazlam mı kafamız karıştı o İç Mimarlık mesleği ile … Uzun bu tatilin ardından yapılan ekmeklerin yükü ağır geldi bedenlere, o tavsiye ile aldığın ruhuna iyi gelecek kitaplar duruyor masanın bir köşesinde, yaşam alanlarımızı hafifletmek yerine aldığın onca saksı, tabak çanak, duvar süsü bak yine demode…
Dengeli ve mutlu yaşamayı becermek bir sanat bence. Kuzeyli dostlarımız bunu çok iyi başarıyor araştırmalarım neticesinde.
Sizlere bugün LOGOM dan bahsedeceğim. İsveçli dostlarımızın dengeli ve mutlu yaşama sanatı rehberi. Duvarlar genelde beyaz ya da açık tonlardadır. Bu yumuşak tonlar alanı aydınlatmakla kalmaz, muhteşem bir huzur hissi de yaratır. Evin içindekilere tutkulu olmak gerekir, mobilyaları harmanlarken eski, yeni ve modernin ideal dengesinin altında yatan sırrın ihtiyaçların iyi belirlenmesinden geçtiğine inanıyorum. Özel tasarımlı bir aydınlatma elemanının yanına gelen elli yıllık büfenin gelmesi evi ne çok şatafatlı ne de çok bohem görünecektir. Elbette, tasarımcının elinden çıkan birkaç parçaya sahip olmak güzeldir ancak her şey ölçülü olmalıdır bu yaşam sitilinde.
Neden İsveçli yaşam şekline gidiyorsun biz zaten bunları yapıyoruz diye birisiniz? Burada dikkati çekmeye çalıştığım şey koşullara göre hareket etmeyen her ne koşulda olursa olsun stilize olmuş bir yaşam şekline dikkat çekmek istiyorum!!!
Doğayı evin içine almaya çok dikkat çeken bir tasarımcı olarak yine Kuzeyli dostlarımız bunu çok iyi beceriyor bence.
Tabiatın tadını gerçekten çıkarmak için dışarı çıkın. Çiçek, kuş tüyü, sopa, kozalak , çakıl taşı, deniz kabuğu ve kaldırım çatlakları arasında yetişen her şey çok kıymetidir bu evlerde de toplayıcılıktan bahsetmiştim size bunları evinizde ki pencere pervazına, rafa ya da yemek masasına yerleştirin . Böylece dış dünya ile bağınızı kurup denge ve sakinlik hissini evinize katmış olmaz mıyız? sizce de. Önümüz yaz, tatiliniz de unutmayın o tekrar döneceğimiz evleri de.
Evet bekli de tüm derslerin en özgürleştiri hissi ‘’ yeterince olanla ‘’ tatmin olmaktır. Daha az meta etrafında bir hayat inşa ederek haha az baskı ve stres hisseder sevdiklerinize ve sevdiğiniz işleri yapmak gibi daha önemeli şeylere odaklanma özgürlüğü bulabileceğimizi düşünüyorum.
Bunu keşfetmiş toplumlar ve kültürleri de araştırdıkça da sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Şöyle bir etrafınıza bakın bu uzun tatilde çoğaldınız mı ? azalarak mı çoğaldınız ?
Bir de!!!
Less is More- Az Çoktur. (Mies van Der Rohe) Alman tasarımcı ve mimarın sözünün üstüne bir söz bulamayız bir şeyin yeterliliğini anlatmaya çalıştığımız yaşam alanlarında genelde.
***
Haftaya da modernin içinde antikalara bakmaya niyetliyim sizlerle.
Bir şarkı için ikinci el plak aldığınızda bunun, ‘’ birinin kaybı başkasının hazinesi olabilir’’ fikrini güçlendirmesi harika değil mi sizce de ? Antikaya da merak saldık böylece…
Bu linkte de ilham olsun öncesinde.
Sevgilerimle
Yorum Yazın