İnanç Uysal

İnanç Uysal


Yeni Nesil Beka

Yeni Nesil Beka

Biraz ara verdim, itiraf ediyorum bu ara içinde bir miktar tatil gibi bir şeyler de barındırıyor. Yine itiraf ediyorum ki memleketin içinde bulunduğu gündem kalabalığı içinde biraz kayboldum. Neyi neresinden tutup yazacağımı bilemedim.

Bir tarafta yangınlar ve seller, bir tarafta mülteci sorunu ve bu sorunun yeniden gündemimize oturmasına neden olan Afganistan hadisesi. Her bir sorunumuzun da oldukça enteresan yerlere çekiştirilmesi neticesinde oluşan toz duman.

Uzun bir süredir devam eden ve pandemiyle birlikte pik yapan ekonomik sıkıntılar da cabası. Sadece cabası değil diğer sorunların oluşma biçimlerinin de çözümlerinin de parçası.
Bütün bu çetrefilli işler sürerken bu konularla hiç ilgisi olmayan Milli Eğitim Bakanı'nın affını istemesi ve ardından Türk tipi sorun çözme yöntemiyle Üniversite sınav sonuçlarında revizyona giderek barajın düşürülmesi.

Bu sorunların hiçbiri hallederiz diyerek halı altına süpürülerek geçiştirilecek sorunlar değil. Ama biz hepsini öyle hallettik, hallediyoruz.

Bütün bunlar yaşanırken siyasette de uzun süredir şöyle bir durum var. Cumhur ittifakının oyları düşüyor, ama Millet ittifakının ve diğer muhalefetin oyları yükselmiyor.

Bu kadar büyük ve çeşitli sorun yaşanırken, bu sorunların altından kalkacağına kesinlikle inanılan bir muhalif hareket bulunamıyor. Bu durum için halkı suçlamaya devam etmek muhalefetin 20 yıllık yenilgiler tarihinden ders çıkarmadığı anlamına gelir. Bir an önce ikna etmekle mükellef oldukları halkın oy verme sebepleriyle ilgili ciddi ön çalışmalar yapıp sonra da buldukları sonuçlar üzerinden çözüm önerileri hazırlamaları gerekiyor.

Yukarıda bahsettiğimiz hadiselere bakarak Cumhur ittifakının gerilemesine sebep olan beka söylemi bu aşamada Millet ittifakının en önemli kozu durumunda sanki.

Ekonomi başta olmak üzere, iklim sorunları kontrolsüz göç ve geleceğin inşasına hizmet edecek olan eğitim meselesi bugün gerçekten şekil değiştirmiş bir şekilde önümüzde duran gerçek beka meseleleridir.

Özellikle iklim değişimi ve doğal afet konuları tamamen bu konunun uzmanlarına kulak verilerek çözülmesi gereken bir beka sorunudur. Aslında her biri konunun uzmanları tarafından tartışılmalı ve çözüm önerileri oluşturulmalıdır ama düzensiz göçün, eğitimin ve elbette ekonominin uzmanları kadar muhataplarının da söyleyecek sözleri vardır. Biz işte o muhatapları halk, ya da başka bir deyişle seçmen diye tanımlıyoruz.

Gündemde ki bu beka meseleleri içinde benim en çok önemsediğim ve gerçek bir çözüm üretebilirsek her türlü sorunun üstesinden geleceğimize inandığım konu eğitim..

Türkiye eğitim konusunu çözmesi için ülkenin belki de alanında en önemli isimlerinden biri olan konunun her yönüne yaşayarak hakim olmuş bir ismi kısa süre önce işin başına getirmişti. Biraz pandemi etkisiyle ama çok iyi bildiğim şekliyle daha çok da işini yapmasına gerçekten müsade edilmemesi nedeniyle çok kısa bir zaman diliminde istifa etti. Aslına bakarsanız kendi arzuları doğrultusunda da hemen hiçbir şey yapamadan istifa etti Ziya Selçuk.

Bu eğitim konusunun üniversite seviyesindeki hali aslında elimizdeki bazı veriler doğrultusunda bize son derce önemli ipuçları veriyor. Yani eğitim meselesini gerçekten çözmek istiyor muyuz? Sorusunun cevabını veriyor. Bu sorunun cevabı hayır ise iyi niyetle çözüm önerisinde bulunmaya çalışan hiç kimsenin söyledikleri bir anlam ifade etmeyecektir.

Ülkemiz nüfusuna oranla belki de en çok üniversite öğrencisine sahip ülke, ne gurur verici değil mi. Yani mesela Almanya'nın 2 Fransa'nın neredeyse 3 katı kadar üniversite öğrencisine sahibiz.
Üniversite de okuyan çocuklar işsiz olarak tanımlanmıştır doğal olarak ve bu durum bizim genç işsiz sayımızın Fransa ve Almanya'ya yakın çıkmasına neden oluyor ama genel işsizlik açısından bakınca o ülkelerden hala 3-4 puan geride kalıyoruz, çünkü 4-5 yıl daha gerçek hayattan uzak tutmayı başardığımız gençler apartman üniversitelerden potansiyel işsiz olarak mezun oluyor.

Hemen her konuda olduğu gibi nicelik merakınız, nitelik kazanmamıza da engel oluyor.

Elbette oraya yani üniversiteye varıncaya kadar yaşanan yarış atı formatındaki eğitim kalitesi de net olarak kendini gösteriyor. Başarılı olup sistemin taleplerine uyan çocuklarımız bile istisnalar hariç dünyadaki muadillerinin çok uzağında kalıyor.

En önemlisi herhangi bir üniversiteyi bitiren bir genç sahip olması gereken sorgulama becerilerini sadece karnını doyuran ilmek için kullanıyor. Yani ülke olarak temel ihtiyaçlar kaygısı ile istikbalinden endişe eden ve beka sorununu artık gerçekten çok net şekilde hisseden bir durumdayız.

Benim konumum bu sorunları gündeme taşımak için uygun olabilir ama ne iktidarın şikayetçi olma hakkı vardır, ne de muhalefetin bunları benim gibi anlatıp durmaktan ibaret bir strateji belirleme hakkı.

telif

Makale Yorumları

  • CİHAT BALÇI 27-08-2021 12:55

    Eğitim şart diye bir deyimimiz bile var ama eğitim yok maalesef. Yine herşeyin başı sağlık diye bir deyimimiz var ama sağlık olduğu kadar eğitim de şart. Eğitim yoksa ne sağlık ne kalkinma ne adalet ne aydınlanma olur.

  • Mehmet ZENGİNTAŞ 25-08-2021 14:58

    bu güzel ve yerinde yoruma katılıyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar