Muhalif. Röportaj / Gülru Çongar Gezen
Alanı psikiyatri, hastalarının hikayelerini yayınlama fikrine hiç sıcak değil ama bağımlılıklar konusundaki deneyimini, yormadan, kırmadan paylaşmak için kalemi eline aldı ve “Zaaflar Kitabını” yazdı.
Az sonra okuyacaklarınız sizi şaşırtacak hatta kendinizi sorgulatacak. Bağımlılık tanımı “madde kullanımının” ötesine geçeli çok olmuş. Çoğu zaman belki sınırlardan dönülmüş. Ya da aşılmış çoktan sınır! Prof. Dr. Özgür Öztürk ile yaptığımız röportajın özeti burada, tamamı ”youtube kanalımızda”
Neden yazdınız “Zaafların kitabını”?
“Günah ya da yok sayıp toplum dışına itildiğinde yol alınamadığını gördüm”
Özgür Öztürk: … bağımlılık hastalık olarak görülür, ilacı verilir ve tedavi edilir. Ancak bağımlılıkla mücadelede yasaklamak, gayri ahlaki olduğunu ilan etmek, günah olduğunu söylemek gibi bir yaklaşım var dünyada. Buradan bir yere gidemiyoruz. Zevk nesnelerinin sayısı arttıkça sadece maddeler değil farklı davranış biçimleri sorumlu eylemlere ve bağımlılığa dönüşebiliyor. Yemek, spor, seks, alışveriş, kumar, internet, vs. Mademki bağımlılığın kökünü kazıyamıyoruz bu sefer de geniş çerçeveden bakalım diye yazdım bu kitabı. Zaaflarımızla nasıl barışık yaşayabiliriz? Bağımlı ve hasta olmadan?
Farkında mıyız zaaflarımızın?
Özgür Öztürk: Zaaflar kendilerine birtakım nesneler buluyorlar, örneğin hayatında hiç kumarla karşılaşmamış biri gün gelir ve bir gün kumarhaneye girer. Yıllardır aradığı cenneti, hayatın anlamını bulmuş gibi olur. Halbuki yatkınlığı vardır ve buradan bir kumar bağımlılığı çıkabilir.
Alkol bağımlılığı geliştirebilecek çok kişi de, alkole ulaşamadığı ya da sosyal/dini sebeplerle kısıtlandığı için alkolik olmayabiliyor.
Kitapta bahsettiğiniz “Haz Körlüğü” nedir?
Özgür Öztürk: Devamlı mutlu olmak ve acıdan kaçınmak isteği… ancak Hedonist bir yaşam arayışında el sürekli artmak zorunda. Sürekli mutlu olmak mümkün değil sınırın ötesine geçmek için devreye ya maddeler ya da extrem eylemler giriyor. Sonsuz mutluluğun olmadığını hatta hayatımızın yüzde 10’u mutlu yüzde 10’u mutsuz geri kalanının ise nötr geçeceğini kabul etmek doğrusudur. …
Bağımlı kime denir? Farkında olmadan bağımlı olabilir miyiz?
Özgür Öztürk: 2 şey önemlidir;
-O alışkanlığın sizin için ne kadar vazgeçilmez olduğuna bakmak lazım. Bir gün bile yapmadığında ne yaşıyorsun? El titremesi fizyolojiktir ama endişe hali de önemlidir.
Diğeri ise dürüstlüğün kaybolması…
Esrar bağımlılık yapmaz derler?
Kitabın bir bölümünü sadece bu konuya ayırdım çünkü bu çok büyük bit mit. Fizyolojik bir krizi olmasa bile şüphecilik, gerginlik tedirginlik hali gibi psişik belirtilerle kendini gösteren yoksunluğu var. Uzun vadede kötü sonuçları da var.
Pandemi, ekonomi, savaş bu gündemde psikolojimizi nasıl koruruz?
Bu ve tüm soruların yanıtlarıyla, röportajın tamamı ”youtube kanalımızda”
