ABD'de yapılan yeni bir çalışma, yeni tip Koronavirüse karşı geliştirilen Pfizer/BioNTech ve Moderna'nın mRNA aşılarının doğurganlık üzerinde ve erken hamilelik döneminde hiçbir olumsuz etkisi olmadığını gösterdi. Hamilelikte mRNA'ya aşılarının etkisini inceleyin en büyük çalışmalardan biri olan araştırmaya tüp bebek tedavisi (IVF) gören yaklaşık bin 700 kadın katıldı.
Bilim insanları, bulgularının, hamile kadınlara aşı olmaları için güvence vereceğini umduklarını söyledi.
ABD’de yer alan New York' Icahn Tıp Okulu'ndaki araştırmacılara göre, Kovid-19 karşı uygulanan mRNA aşılarının (Pfizer/BioNTech ve Moderna) tüp bebek (IVF) tedavisi gören kadınlarda hiçbir olumsuz etkisi bulunmuyor.
Araştırmacılar, iki doz Moderna veya Pfizer aşısı alan bir grup IVF hastasında temel döllenme ölçümlerini, aşılanmamış katılımcılarla karşılaştırdı. Ardından mRNA aşılarının IVF tedavisini takiben erken gebelik sonuçları üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı sonucuna vardılar.
Çok sayıda hastada aşıyla ilişkili gebelik sonuçlarını ilk inceleyenler arasında yer alan bilim insanları bulgularını Obstetrics & Gynecology (The Green Journal) dergisinde yayımladı.
Üreme endokrinolojisi ve infertilite uzmanı olan çalışmanın yazarlarından Dr. Devora A. Aharon, “Çalışmamız, tam olarak aşılanmış hastalarda doğurganlık tedavisi sonuçlarını aynı dönemde tedavi görmüş aşısız hastalarla karşılaştırarak değerlendirdi.
"Gebelik sonuçları üzerinde hiçbir etkisi olmadığını gösteriyor"
Yumurta kalitesi, embriyo kalitesi ve gelişimi ve erken gebelik ile ilgili çeşitli belirteçlere baktık. Aşılanmış hastalarla aşılanmamış hastaları karşılaştırırken sonuçlar açısından hiçbir fark bulamadık.
Çalışmanın bulguları, tüp bebek tedavisi uygulanan hastalarda Kovid-19 aşısının doğurganlık tedavisi veya erken gebelik sonuçları üzerinde hiçbir etkisi olmadığını gösteriyor” dedi.
Bununla birlikte çalışma kapsamında, bir grup denek, yumurtalarının bir laboratuvarda sperm ile döllendiği bir tedavi gördü. Ardından, oluşturulan embriyolar donduruldu ve daha sonra deneklerin rahmine transfer edilmeden önce çözüldü. İkinci bir grup ise, yumurta gelişimini uyaran tıbbi tedavi gördü.
Oosit (olgunlaşmamış yumurta hücresi), fertilizasyon ve embriyo gelişimi ile birlikte eksik veya fazla kromozomlar için genetik testlerin sonuçları değerlendirildikten sonra, araştırmacılar her iki grupta da aşılı ve aşısız deneklerin benzer gebelik başarısı ve erken gebelik kaybı oranları yaşadığını belirledi.
Aharon "Araştırmamız, Kovid-19 aşısı olan hastalarda doğurganlık ve IVF döngüsü sonuçlarını gözden geçiren en büyük çalışmalardan biridir. Aşılamanın bu sonuçlar üzerinde hiçbir etkisi olmadığına dair bulgularımız, gebe kalmaya çalışanlar veya hamililiğin erken aşamasında olanlar için güven verici olmalıdır” diye konuştu.
Diğer taraftan, bilim insanları kontrollü yumurtalık hiperstimülasyonu uygulanan bin 678 kadın ve donmuş/çözülmüş embriyo transferi uygulanan bin 271 kadın üzerinde çalıştı. İlk grupta 222 tam aşılı birey ve aşılanmamış 983 kişi vardı. Araştırmacılar yaş, vücut kitle indeksi, anti-müllerian hormon seviyesi (bir kadının kaç tane potansiyel yumurta hücresi kaldığını gösterir), yerçekimi, parite ve stimülasyon tipini kontrol etti.
İkinci grup ise 214 aşılı ve 733 aşısız hastayı içeriyordu. Araştırmacılar, her iki grupta da aşılı ve aşısız katılımcılar arasında birincil ve ikincil sonuçların benzer olduğunu belirledi.
Yazarlar, bu sonuçların tüp bebek yöntemiyle hamile kalmak isteyen kadınlara mRNA aşılarının doğurganlığı veya erken hamileliği olumsuz etkilemediği konusunda daha fazla güvence vereceğini umuyor.
