Prof. Dr. Murat Emiroğlu: Pandemi güzelleşme isteğini gölgelemedi

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Emiroğlu'nun Muhalif okurları için kaleme aldığı yazısı şöyle:
  
Salgın süreci pek çok sektörü etkiledi. Yaşam tarzımızın, çalışma biçimimizin ve alışkanlıklarımızın büyük değişime uğradığı, iş ve sosyal hayatımızın dijital ortama taşındığı bu dönemde estetik işlem ve ameliyatlara olan talep azalmadı.

 
Evde kalınan süreyi değerlendirme
 
Covid-19 salgının ilk döneminden bu yana zaman zaman uygulanan kısıtlamalar, insanları daha çok evde kalmaya, kendi kendilerine daha çok zaman geçirmeye yöneltti. Bu dönemde bedenlerini daha çok inceleme fırsatı bulan hastalar, estetik kusurlarını fark etmeye başlayarak estetik işlem ve operasyonları düşünmeye başladı.

 
Dijital dünya ve estetik
 
Bir yılı aşkın süredir birçok sektörde devam eden “evden çalışma” uygulamaları, dijital platformlar üzerinden gerçekleştirilen toplantılar da estetik ihtiyaçları doğurdu. Bilgisayar ekranında yüzün görünürlüğü daha çok ön plana çıktı. Bu durum, normal çalışma yaşamında fark edilmeyen kusurların, yüzdeki kırışıklık ve çizgilerin daha çok görünür olmasına yol açtı. Hacim kayıplarına yönelik dolgu, kırışıklıklara yönelik botoks, cildi canlandıran mezoterapi, somon dna, H 100 aşısı gibi uygulamalar bu dönemde daha çok rağbet gördü. Bunların dışında göz çevresi, burun, dudak ve yüz estetiğine yönelik taleplerin pandemi döneminde arttığını da söylemek mümkün.

 
İyileşme süresini evde geçirme olanağı da talebi artırdı
 
Geçtiğimiz yılın bu dönemlerinde alınan tedbirler doğrultusunda, zorunlu olmayan estetik ve plastik cerrahi ameliyatları ertelenmişti. İlgili tedbirin gevşemesinden itibaren, ameliyatlar salgın önlemleri çerçevesinde gerçekleşmeye başladı. Bu ameliyatlar konusunda kararını vermiş, ancak iş ya da farklı yoğunluklar nedeniyle ameliyatını erteleyen hastalar, ameliyat ertesi iyileşme ve dinlenme sürecini evde geçirebilecekleri düşüncesiyle estetik ve plastik cerrahlara yöneldiler. İyileşme ve günlük hayata dönüş süresinin görece daha uzun olduğu meme estetiği, vücut germe, burun estetiği gibi ameliyatlara olan talep bu dönemde artış gösterdi.

 
Alınan kilolar ve spor yapamamak insanları Liposuction’a yöneltti
 
Kısıtlamalar sonucu hareketsiz yaşam tarzı ve beslenme düzensizlikleri, beraberinde fazla kiloları da getirdi. Liposuction bir zayıflama yöntemi olmamasına rağmen karın, bel, sırt ve göbekte biriken yağ dokusu için bu ameliyatlara normalin üzerinde bir talep oluştu.
 
Son olarak...
 
Estetik ameliyatların bazı durumlarda lüks değil ihtiyaç sayılabileceğini, (kepçe kulak, meme kanseri ertesi meme onarımı, vücutla orantısız büyüklükteki meme için küçültme ameliyatları vb.) bu ameliyatların her ameliyat gibi bazı riskler taşıdığını ve estetik cerrahi ameliyatlarının mutlaka plastik cerrahi uzmanlık eğitimi almış doktorlar tarafından yapılması gerektiğini hatırlatalım. 
Herkese sağlıklı günler ve iyi bayramlar dilerim.