Memeler kadının beden görünümde çok önemli yer tutar. Omuz genişliği, göğüs çevresi, bel ve kalça çevresi gibi meme hacmi ve çapı da vücut konturunun güzelliği açısından çok önemlidir.
Her iki memenin eşit hale getirilmesi ya da hacminin arttırılması için, günümüzde en geçerli yöntem silikon protezlerdir. Son yıllarda yağ ve kök hücre ile zenginleştirilmiş enjeksiyonlar ile de meme büyütme ameliyatları yapılmaktadır, ancak silikon protezler kadar dramatik ve hızlı sonuç elde etmek mümkün değildir. Meme protezlerinde esas madde protezin dış yüzeyinde yer alan silikondur, içindeki dolgu maddesi farklı olabilir. Her protezin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Bunların hasta ile ameliyattan önce detaylı olarak konuşulması gerekir.
SLİKON MEME PROTEZLERİ KANSERE NEDEN OLMUYOR, RUTİN KONTROLLERİ ENGELLEMİYOR…
Silikon içeren ürünler kozmetik sanayide ve tıpta başka amaçlarla da kullanılmaktadır. Meme protezleri, meme şeklinde hazırlanmış balona benzer yapılardır. Yuvarlak ve anatomik denilen damla şeklinde olanları mevcuttur. Kadının memesindeki duruma uygun olarak bunlardan biri seçilir. Protez konulacak hastaya ameliyattan önce mamografi ve gerekirse ultrasonografi adı verilen radyolojik tetkikler yapılır. Meme büyütme ameliyatında, memenin büyütülmesi vücut için yabancı bir madde ile sağlanabildiğinden, proteze ait sorunlar olabilir. Nadir durumlarda vücut bu yabancı maddeyi kabul etmeyebilir. Silikon protezlerin dış yüzeyi çok ince olmakla birlikte darbelere dayanıklıdır.
Protez konmuş memelerde daha sonra yapılacak mamografi ve cerrahi muayene problem oluşturmaz. Protez, mamografide bir boşluk olarak görülür. Silikon meme protezli bir memede kanser gelişmesi riski artmaz, normal meme dokusu ile aynıdır. Böyle bir durum oluştuğunda protezli memede de kansere yönelik ameliyat ve diğer tedavi şekilleri standartlar doğrultusunda uygulanır. Meme büyütme ameliyatına karar vermeden önce, sizi rahatsız eden kusurunuzu ve ameliyattan beklentinizi açıkça doktorunuza söylemeniz gerekir.
SLİKON MEME PROTEZİ OLANLAR ANNE OLABİLİR, BEBEK EMZİREBİLİR
Damla veya yuvarlak silikonları vücuda yerleştirebilmek için yerleri kişiye göre değişkenlik gösteren kesiler yapılabilmektedir;
-Meme başından
-Göğüs altından
-Koltuk altından
-Göbek deliğinden
Protezi yerleştirmek için yapılan kesiler tamamen ameliyatı yapan cerrahın tercihi ve deneyimi ile ilgilidir. Günümüzde, anatomik protezler daha çok kullanıldığından, meme altından yapılan kesiler daha çok tercih edilmektedir.
Göğüs alt kısmından yaklaşık 4-5 cm’lik bir kesi açılarak, uygun olan silikon çeşidi yerleştirilebilir.
Meme büyütme ameliyatlarında, emzirme ile ilgili bir sorun yaşanmaz. Meme protezi ile meme kanseri arasında herhangi bir ilişki yoktur. Yani protez meme kanserine yol açmaz. Meme büyütme ameliyatı olmuş bayanların da kontrol amaçlı olarak meme kanseri açısından belli bir yaştan sonra rutin olarak meme görüntülemeleri yaptırmaları gerekir. Ancak meme protezi mamografik görüntüyü etkileyebileceği için, bazı hastalarda duyarlılığı daha yüksek olan MR tekniği uygulanabilir.
HER HASTAYA UYGUN PROTEZ İLE DAHA DOĞAL VE YÜZ GÜLDÜREN SONUÇLAR ALMAK MÜMKÜN
Sadece meme büyütme ameliyatları değil karın germe, yüz germe, meme küçültme gibi pek çok estetik cerrahi ameliyatında, kesinin yerine ve derinliğine bağlı olarak iz kalabilmektedir. Burada önemli olan nokta, bu izlerin yerleşimidir. Doğal çizgiler olarak tabir edilen koltuk altı, göğüs altı, göbek altı çizgilere yerleştirilen kesiler, hastanın yara iyileşme sürecine bağlı olarak 7-8 ay gibi bir sürede soluk ve belirsiz olarak doğal çizgi görünümüne ulaşabilir.
Bu çizgilerin yerleşimi genetik faktörlere bağlı olmakla beraber, ameliyatın ince bir şekilde dokulara zarar vermeden yapılması, hastaya ilişkin bazı faktörler ve hastanın cilt rengi ve tipi çizgilerin oluşumunda önemlidir.
Kesinin yapılacağı yere; hastanın meme dokusu yapısı, hangi çeşit silikonun kullanılması gerekliliği ve meme muayenesi ile karar verilir. Her hasta için uygulanacak yöntem ve protez çeşidi farklılık gösterecektir.
Protezlerin meme içinde yerleştirildiği yerler de farklı olabilir. Önceleri yalnızca meme dokusu altına veya adale altına protez yerleştirilebiliyordu. Bu iki farklı yöntemin avantajlı ve dezavantajlı tarafları mevcuttur. Örneğin; kasa altına yapılan uygulamalarda estetik sonuç daha iyi olmasına karşın, özellikle sporla uğraşanlarda protezin yer değiştirebilmesi, çevresinde ödem gelişebilmesi veya kol hareketleri ile hareket edebilmesi gibi sorunlar yaşanabiliyordu. Son yıllarda, subfasiyal veya kompozit mamoplasti denilen yöntemle bu sakıncalar da giderilmiş ve ameliyat sonucu oluşabilecek ağrılar da yok denecek kadar azaltılabilmiş oldu. Bu yöntemde protez meme dokusu veya adale altına değil, fasiya denilen, adale üzerindeki ince, zarımsı dokunun altına yerleştirilmektedir.
MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDAN YAKLAŞIK İKİ GÜN SONRA NORMAL HAYATA DÖNEBİLİRSİNİZ
Meme büyütme ameliyatları, genel anestezi altında yapılan ve 45 dakika ile 1 saat aralığında süren ameliyatlardır.
Meme büyütme ameliyatlarında, son yıllardaki gelişmeler nedeni ile hastanede yatmadan aynı gün içinde hastalar taburcu edilebilmekte ve fiziksel güç gerektirmeyen işlerde çalışanlar 2-3 gün içinde işlerinin başına dönebilmektedir. Yaklaşık 2 hafta sonrasında, spor dahil bütün günlük aktivitelere izin verilir. Bu süreçler uygulanan tekniğe ve hastanın kişisel farklılıklarına bağlı olarak değişebileceğinden, ameliyat öncesi dönemde mutlaka cerrahla tartışılması gerekir.