İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP, erken seçim talebiyle miting sürecini başlattı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitinglerin ilk durağının Samsun olduğunu duyurmuştu. Özel, miting öncesi yaptığı paylaşımda “Atatürk nerede yürüdüyse, biz oradan yürürüz. Samsun'dan başlıyoruz!” açıklamasında bulunmuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 21. Olağanüstü Kurultayı sonrasında gerçekleştirdiği ilk toplantıda partinin miting ve kampanya süreci netleşti. Özel, Parti Meclisi ile gerçekleştirdiği ilk toplantıda mitinglerin süreceğini ve her hafta bir ilde gerçekleştirileceğini belirtti. Cumhuriyet’in aktardığına göre, Özel ayrıca, tutuklu cumhurbaşkanı adayları Ekrem İmamoğlu’na yönelik ziyaretlerin sürdürüleceğini ve ilerleyen dönemde “Cumhurbaşkanlığı Ofisleri” kurulacağını, Gölge Kabine’nin de çalışmalarını bu yapıya taşıyacaklarını ifade etti.
İmamoğlu'ndan mesaj
Samsun'da başlayan mitingin başlangıcında tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu. İmamoğlu'nun Samsun mitingi için gönderdiği mesaj şu şekilde oldu:
"Atatürk'ün ve gençliğin şehri Samsun'un güzel insanları, benim kıymetli candan hemşehrilerim, sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Samsun millete güvenerek yola koyulmanın simgesidir. Büyük ve haklı bir dava uğruna Samsun'a adım atanlar mutlak başarırlar. Samsun kendisine güveneni mahcup etmez. 1919'da mahcup etmemişti, yine etmeyecek. Milletin egemenliğini hakim kılmak için yola çıkanlar yine başaracak. Bugün ülkemiz tek adamın egemenliğine dayanan bir sistemin çöküş dönemini yaşıyor. Baştan aşağı adaletsizlik üreten bir sistem bu. Gelir dağılımında adalet yok, eğitimde adalet yok, sağlıkta adalet yok, devlet imkanlarına erişimde adalet yok. Artık hiç kimse mahkemelerde adalet dağıtıldığına inanmıyor. Milletçe adaletsizliğin pençesinde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Bir asır önce büyük bir uyanış ya istiklal ya ölüm diyerek bu topraklarda başlamıştı. Biz de yola ya adalet ya esaret diye çıkıyoruz. Emekle, birlikte, kararlılıkla ve sevgiyle, birbirimize sahip çıkarak, ailemize, milletimize ve yok yere hapse attıkları gençlerimize sahip çıkarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Sizler bir asır evvel kurtuluşa yürüyüşün başladığı Samsun'un ne kadar şerefli, kudretli ve vatanperver olduğunu bu sefer burada olduğu gibi meydanlarda, sokaklarda, sandıklarda güçlü bir şekilde göstereceksiniz. Bizi umutsuzluğa, çaresizliğe esir edemeyecekler. Yoksulluğa, eşitsizliğe esir edemeyecekler. Şimdi bir yandan meydanlarda toplanıp sözümüzle, gücümüzle kötülerin içine korku salmaya devam edeceğiz. Bir yandan da büyük iktidar yürüyüşü başlatacağız.
Bu bir şahsın, bir partinin iktidar yürüyüşü değildir. Bu yürüyüş, bu toprakların öz evlatlarının, milletin yürüyüşüdür. Hedefimiz kardeşliğin, birliğin, eşitliğin iktidarıdır. Hedefimiz adaletin iktidarıdır, adaletin. Bizler kendimiz için değil, herkes için adalet istiyoruz. Sevgili hemşehrilerim, vakti gelmiş bir değişimin karşısında hiçbir güç duramaz. Milletin yürüyüşünü hiç kimse engelleyemez. Yeter ki biz hedefe adım adım büyüyen bir azimle, adım adım büyüyen bir cesaretle yürüyelim. Hedefe koşarak değil, adım adım yürüyerek varacağız ama her adımda yeri göğü inleteceğiz, yeri göğü!
Demokrasi ve adalet mücadelemizin bugünkü adımı milletin iradesini hiçe saymaya kalkanlara milletin imzasıyla hadlerini bildirmektir. "Adayımı yanımda, sandığımı önümde istiyorum" diyen imza kampanyasıyla bu millete, bu zulmü reva görenlere karşı milletçe bir demokrasi dersi vereceğiz. Derhal seçim yapın ve bütün adaylar serbestçe yarışsın diyoruz. On milyonlarca vatandaşın imzasını önlerine koyduğumuzda sandıktan da, milletten de kaçamayacaklar. Görev sizdedir! Görev Samsun'dadır! Atatürk'ün emaneti Karadeniz'in cesur gençlerindedir! Etrafınızda imzasını almadığınız hiç kimse kalmasın. Ev ev, dükkan dükkan, sokak sokak imza toplayın. Milletimize güler yüzün, paylaşmanın ve Türkiye sevdasının bu zor günlerde bizi nasıl birleştireceğini gösterin. Ben de Silivri'deki hücremde görevimin başındayım. Hücrem sizlerin mücadelesiyle, bu yolun sonundaki güzel günlerin ışığıyla aydınlanıyor. Biliyorum, başaracağız! Hep birlikte başaracağız! Hep birlikte adaletin iktidarını kuracağız. Yolumuz açık olsun! Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla."
Özel, "cuntacılar" söylemini yineledi: Bunlar devleti de milleti de temsil etmiyor
CHP Genel Başkanı Özel, şunları söyledi:
"Tam 106 yıl önce, 19 Mayıs'ta, tam da burada, Samsun'daki Tütün İskelesi açıklarına bir vapur demirledi. İstanbul'dan yola çıkan o vapur, dört gün boyunca Karadeniz'in dalgalarıyla çırpınarak, boğuşarak Samsun'a gelmişti. O vapuru Anadolu adına, Samsun adına ilk karşılayan, yanaşan, vapurun üzerine çıkan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "Hoş geldin, emrindeyim" diyen kişi Binbaşı Mahmut Ekrem'di.
O gün Gazi Paşa'yı Kurtuluş Savaşı için karşılayan Ekrem'di. Bugün kurtuluşumuzun yürüyüşünü başlatacağımız, ilk adımı atacağımız bu günde Ekrem Başkanı yüz binler karşılıyor Samsun'da. Yüz binler! O gün hepimiz adına bir Ekrem karşıladı Mustafa Kemal'i.
Bugün bir Ekrem'i hepimiz karşılıyoruz. Çünkü bir Ekrem hapiste, milyonlarca Ekrem meydanlardayız! Size, size ilk mitingi Samsun'da yapma kararı verdiğimiz görüşmelerimizde "Başlangıç Samsun'a yakışır. İlk adım Samsun'a yakışır." diyen Ekrem İmamoğlu'nun selamlarını getirdim. Bugün burada bizimle birlikte olmak inancıyla, kararlılığıyla yola çıkan ancak çeşitli gelişmelerden dolayı İstanbul'da kalan Dilek Hanım'ın, Dilek İmamoğlu'nun, Ekrem Başkanımızın hepimize emanetleri Beren'in, Semih'in, Selim'in selamlarını getirdim.
Kim millete rağmen bir şey yapmaya çalışmışsa sonu hep hüsran olmuştur. Bugün de gücünü milletten almayanlar, millete değil, okyanus ötesine, başka ülkelere, başka kıtalara, başka liderlere göz kırpanlar kaybetmeye mahkumdur. Biz sırtımızı Amerika'ya değil, millete dayıyoruz! Biz gücümüzü Trump'tan değil, milletten alıyoruz! Dün işgale gelenlere kırmızı harf selenler vardı, bugün darbe yapmak için yurt dışından icazet alanlar var. Dün ihanet ettiği halktan kopup İngiliz zırhlısıyla kaçanlar vardı, bugün millet iradesinden korkup sandıktan kaçanlar var.
Erdoğan'a yaptığını söylediğimden beri geceleri uyuyamıyor. Cuntacı dedim diye uyuyamıyor. Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bu darbedir. Darbeyi püskürtenlere selam olsun! Karşımızdaki cunta, devlet ve hükümetin içindeki küçük bir azınlıktır. Bunlar devleti de milleti de temsil etmiyor. Siz bir avuç ihtiras sahibi cuntadan başka bir şey değilsiniz. Biz, milletiz, haklıyız, güçlüyüz ve kazanacağız. Milletin coşkusu karşısında bir avuç cuntacı duramaz!"