İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK SPOR Emel Seçen'in kaleminden Adana Demirspor Efsanesi

Emel Seçen'in kaleminden Adana Demirspor Efsanesi

Gazeteci Emel Seçen, 26 yıl sonra Süper Lig'e çıkan Adana Demirspor'u, "Allah'ın adamıyık, Adanalıyık" diyerek kaleme aldı.

Konuk Yazar: EMEL SEÇEN

ÇUKUROVA’nın rüzgârı Yaşar Kemal eser gümbür gümbür...
Yer Demir Gök Bakır…
Yaylalar tutmuşuz,
Yıldızlara dokunmuşuz, damlarda…
Pamuk tarlalarında, ırgat olmuşuz seher günlerinde bir marabaya…
Allah’ın adamı olmak! Hem de Adanalı olmak, ne tür bir ayrımcılık, tam da gündem en vazgeçilmezimiz futbol olunca buradan gidelim, dedik.
En ağır yükü çeken her zaman halktır!
Halkına yabancı olan ise hep en büyük düşman.
Susa susa gün gelir devran döner, susmamayı bilir insanoğlu kendi kendine. Aslında kendi doğasının, genlerinin, kanının tezahürüdür ve halkın sesinin en güzel yükselişidir, Adana’nın dün akşamdan beri parlayan mavi ışıklarında.

ÇANAKKALE’DE ADANALI…

Yıl, 1915’tir. 
Cephe, Çanakkale Gelibolu…
Adanalılar konuşlandıkları siperlerine mavi renkte bir kamuflaj geliştirerek, karşılarındaki düşman askerlerini yani İngiliz’i başta olmak üzere Anzak’ı tek tek pusuya düşürür.

Yaylalardan bayırlara koşar Adanalı, Allah’ın adamı, vatanına sevdalı…
Conk Bayırı’ndan, Arıburnu Mevzilerine ve vereceği dokuz yüz şehitle destan yazar, Çanakkale kara ve deniz savaşlarından sonra oranın, o Mehmetçiğin kanının düştüğü yerin adı artık “ADANA BAYIRI”dır. Sükûnetlerini bozmadan düşmanı alaşağı ederler ve öyle korkar ki düşman o sata giremez ve şöyle der:
 “Yaklaşmayın, onlar Tanrı’nın adamları!” 

İşte, dokuz yüz şehit verip kalanlarla memleketlerine dönenler, alınları ak, yüzleri pak onurlarıyla şöyle derler: 
“Tanrının adamları” ya da Adanalının tabiriyle, “Adanalılar, Allah’ın adamları” olarak;
“Adanalıyık!
Allah’ın adamıyık,
Bu ANADOLU, Kurtuluş mücadelemizin sesidir!”

ADANA DEMİR SPOR’UN KADİM GEÇMİŞİ

Dün gece Adana’da iki şey unutulmadı, coşku varken, biri yokluk ve zorluk içinde tek kalan canını, tıpkı Mehmetçiklerimiz gibi onuru ile ortaya koymaktan çekinmeyen efsane bir başkan, Bekir Çınar ve 26 yıl sonra bileğinin hakkı ile üstelikte kurulan kadroya “küme düşecekler” demelerine rağmen, kazanılan şampiyonluk.
Adana Demir Spor, çocukluğumuzun Spor Toto mönülerinden aşina, Adana Demir Spor, tıpkı unutulmaya yüz tutan Mersin İdman Yurdu gibi, adını tekrar tam 26 yıl sonra hatırlatarak, Süper Lig’e çıktı. 

Tıpkı, Hatay gibi ne de olsa Hatay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi meselem dediği ve vefatından birkaç yıl önce bizzat gidip, dönüşte ağzından kan gelerek ateşi çıkmış ve bindiği trende yanına buz kalıpları konarak dönen bir yolculuk ile kazandırmıştı, topraklarımıza.

Bugün Adana’mızda düğün var! 
“Adana, alev aldı!” deniyor.
Densin, densin de zamanında halka inemeyenler, utansın! 
Adana ve herkes kendi tarihini gerçek olarak bilse, alev alev bereket ve mutluluk, adeta olimpiyat meşalesi olur. Toprağa bereket, insanın yüzüne ve geleceğine aydınlık yansır.

Çukurova, havalanır nadastan yeni çıkmış bir bebeğin gülüşü gibi, toprak gülümser.
ADANA DEMİRSPOR‘un eski başkanı Bekir Çınar geçtiğimiz yıl zor durumdaki kulübü için düzenlenen yardım kampanyasında kuruluşu 1940’lara uzanan Adana Demir Spor için çok anlamlı sözlerde bulunmuş ve demişti ki:
Sevgili Adana Demir Sporlular, biz yapılmayanları yapmaya çalıştık, bir ilki gerçekleştirmeyi amaç edindik. Maalesef Adana’nın gerçekten sahipsiz olduğunu gördük. Yani içerde yüzlerce beş, on, yüz lira yardım yapan insan varken Adana’da ekmek yiyen, burada büyüyen, yaşayan iş adamları, STK’larının maalesef cebi kapalıydı! 150 billboarda afiş astık, beş TV kanalına yayın yaptık, 2 radyo kanalı canlı yayın yaptı, günler öncesinden duyurmamıza rağmen o sessizlik bozulmadı. Destek olan herkese teşekkür ediyorum, Allah keselerin ömürlerine bereket versin ancak şu var ki sadece yerinizde oturmakla olmuyor, biz sahip çıktık siz çıkmadınız! Bu net belli oldu! İş adamlarımıza çok büyük sitemlerimi gönderiyorum. Bunlar benim belki boyumu, haddimi aşan laflar ama bir camiayı temsil ediyorum, bir Samet kadar olamadınız! O Samet’in yüreği, küçük kumbarası kadar olamadınız! Yazık, diyorum. Başka bir şey demiyorum! Yılıp, yılmayacağımıza şu iki gün içinde karar vereceğiz, bize bir ışık tutun istedik ama Adana Demir Sporumuzu sanki karanlığa gömdünüz, gibi geliyor bana. Yine de destek olan herkese teşekkür ediyorum.

“BEKİR ÇINAR BORÇLARI ÜZERİNE ALARAK İNTİHAR ETTİ!” 

Ve belki son kez, herkese teşekkür ediyorum”
Sonrasını merak ediyorsanız;
Borçları nedeniyle zor zamanlar geçiren kulüpte, Başkan Bekir Çınar, bütün kulübün borçlarını üzerine alarak intihar etti. Evet, tıpkı bugün geçinemeyen insanlarımız, halkımız gibi.
Tek başına sırtlandı, mavi kamuflajını aldı ve yürüdü düşman üstüne, hiç korkmadan!
Ne tesadüf ki Süper Lige çıkaran teknik direktörün ismi de Samet Aybaba.
Anımsatmak gerekirse, Samet: “Tanrının adı, hiç kimseye muhtaç olmayan!”

Belki şimdi yaşanan acı, çekilen cefa biraz görünür olmuştur. Sürekli fabrika ayarları ve emperyalist kuşatma, kapitalizme kul olanları, sofralarında sefa, yatlarında ömür geçirip de suya sabuna dokunmayanları. 
Yani susanları, o gün “yemekten” vermeye, paylaşmaya vakit bulamayanlar, işte o mavi kamuflajın arkasında, mavi-lavicert formanın altında eziliyor. 
Her demde ezilmeye mahkûmlar!
Çünkü halktan güçlüsü yok!
İşte o halk, o yürekli ve onurlu başkan nasıl bırakmadıysa onları, dün gece Adana sokaklarında da onlar bırakmadı, şehidini.
Bir olimpiyat meşalesi gibi yandı yandı ateş topu gibi mavi lacivert bayrak, Çanakkale’deki atalarının gücü ile yeniden.
Çünkü onurlu insanlar var, bu ülkede ecdatlarının kanlarını, genlerini gururla taşıyan. Geçmişini unutmayan ve her ne olursa olsun, üç kuruşa satmayan.
Hiçbir değere değişmeyen!
Düzen, sofrada çatlayıncaya kadar yiyenlerle onlar kalktıktan sonra, o sofrayı sadece temizlemek zorunda kalan onurlu insanlar üzerinde dönmekte. 
Utanmadan dolaşıyorlar, hatta belki tur atmış, şampiyonluk sevincine ortak olmuşlardır.
Ama halk efsane başkanın son sözlerinde belirttiği gibi artık biliyor kimin, kim olduğunu. Halk, bir kez uyandı mı, susmaz!
Çok şükür, bu gerçek halkın sesidir.

Bu kendi özüne sahip çıkanların, kendi vatan toprağında, kendi Torosların eteğindeki yankısıdır. Rüzgârı Çanakkale’den başlar, Akdeniz’de dolar. Mavi ve Lacivert bir forma düşmanı mat eder. Tıpkı kahraman dokuz yüz evladımız gibi ADANA DEMİRSPOR, işte o mavi ve lacivert renkleri HALK’ın, yıllardır sömürülen, ezilen mazlumun bayrağıdır. Kutlu olsun!
Başarıları daim olsun!
Hak ile Hakkı ile Onur ile…
Tıpkı rahmetli, onurlu Efsane Başkan Bekir Çınar gibi “ALLAH’ın ADAMIYIK!” diyerek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *