İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara
Muhalif. YAŞAM Ebru Şallı'dan yaşamını yitiren oğlu için duygusal mektup

Ebru Şallı'dan yaşamını yitiren oğlu için duygusal mektup

Ebru Şallı, kanser nedeniyle 2020'de yaşamını yitiren oğlu Pars için mektup yazdı.

Okunma Süresi: 2 dk

Model ve sunucu Ebru Şallı, yaklaşık 3 yıl boyunca mücadele ettiği lenfoma hastalığı nedeniyle oğlu Pars’ı 16 Nisan 2020'de kaybetmişti.

Ömür Sabuncuoğlu’nun kız çocuklarının eğitimine destek olmak için ünlüleri bir araya getirdiği üçüncü kitabı “Sizin Öykünüz”de Ebru Şallı’nın oğluna yazdığı mektup da yer aldı.

Ebru Şallı, oğlu Pars için hislerini ilk kez yazıya döktü ve şunları yazdı;

“En bilge ve muhteşem bir melekle yaşadım 9 yıl boyunca... O günden beri, iki tişörtüyle yatağa giriyorum. Bana gönderdiği eşsiz melek kokusuyla nefes almaya devam ediyorum. Delirdim sanmayın, çok yakınlarıma koklattım ve ponçiğin kokusu olduğunu onlar da onayladı. Bu dünyadan bir melek ponçik geçti ve beni seçti. Bana gönderdiğin işaretlerle nefes alıyorum. Vasiyetlerini yerine getireceğim.

İki tane çocuk doğurmak çok güzeldi. Ben anne olmayı çok sevdim. Anaç da bi yapım var. 17 yıl önce Bero doğdu. Aralarında 6,5 yıl var sonra Ponçiğim Pars doğdu. Sadece anne sütüyle besledim çocuklarımı. Bu çok mühim bence.

Bir dönüm noktam da tabii ki Ponçiğim ile yaşadığım durum. O konuyla ilgili hem konuşmak istiyorum, hem istemiyorum. Zor konuşması... Haksız yere eleştirildiğimi düşünüyorum. Ponçiğin durumu herkesin başına gelebilir. Allah hiç kimseye vermesin ama her anne babanın başına gelebilir. Bu bi dünya, yarın ne olacağımız belli değil. Bir hastalık. İlk başta inanmak istemiyorsunuz. Pars'ın hastalığı olduğunda ben hemen ignore ettim durumu. Olmasını istemedim her anne gibi... Göğüsledim durumu. İşin içine girip, Nasıl çözeriz? Ne yapalım? Sonra zaten çabuk iyileşiyor gibi bir durum oldu.Çok güzel cevaplar aldık hastalığın tanısı konulduktan sonra. Bunu kimseye anlatmadım. Çocuğa böyle bir anı kalsın istemedim. Çünkü iyileşecekti...

Bu durumu yaşayan tek kadın ben değilim. Tek anne ben değilim. Bunun şımarıklığını da yapmak istemiyorum. Ama insanların çok büyük konuştuğunu görüyorum. Çocukları olan insanlar nasıl korkmadan kötü yorum yapıp, kötü cümleler kullanabiliyorsunuz? Benim yaşadığım acıyı nasıl anlayabilirler? Anlama şansı var mı bir insanın? Yaşamadan anlayamaz ki! Empati yapabilir mi, bence yapamaz!

Hiç kimse benden ölmemi beklemesin. Ben yaşadığım acıyı kendim biliyorum. Bunun hesabını kimseye vermek zorunda değilim. Bunun hesabını bana kimse de soramaz. Bu benim acım. Ben yaşıyorum, nasıl yaşayacağıma kendim karar veririm."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *