2024 yılında Türkiye’deki yaşlı nüfusun dağılımı, erkeklerin oranının yüzde 44,6, kadınların ise yüzde 55,4 düzeyinde olduğunu göstermektedir. Nüfus projeksiyonlarına göre, bu oranlar ilerleyen yıllarda değişim göstermeye devam edecek. Öngörülere göre, 2030 yılında yaşlı nüfus oranı yüzde 13,5 ile başlayacak, 2040’da yüzde 17,9’a yükselecek, 2060 yılında yüzde 27’ye ulaşacak ve 2080’de yüzde 33,4, 2100’de ise yüzde 33,6 seviyesine çıkacağı tahmin edilmektedir. Eğer doğurganlığı artırıcı tedbirler etkili olursa, bu oranların biraz daha düşük seviyelerde kalması beklenmektedir.
Yaşlı Nüfusun Artışı
Türkiye'deki yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarına kıyasla daha hızlı bir büyüme gösteriyor. Toplam nüfus içerisinde yaşlılar, yüzde 10 oranını geçtiğinde, bu durum nüfusun yaşlanmakta olduğuna işaret ediyor. Günümüzde, Türkiye’nin demografik yapısında köklü değişiklikler meydana gelirken, yaşlı nüfus rakamları hızla artış göstermektedir.
Küresel Yaşlanma Süreci ve Türkiye
Küresel boyutta yaşanan yaşlanma süreci, Türkiye'yi de etkileyen demografik dönüşümün bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ülkede doğurganlık oranlarındaki ve ölüm oranlarındaki azalma, sağlık alanındaki ilerlemeler, genel yaşam standartlarının ve refah seviyelerinin yükselmesiyle birleşerek, Türkiye'nin yaş yapısını değiştirmiştir. Sonuç olarak, çocuk ve genç nüfusun toplam içindeki oranı düşerken, yaşlı bireylerin sayısı artmaktadır. Türkiye, yaşlı nüfus açısından diğer ülkelere göre genç bir yapıya sahip olmasına rağmen, sayısal olarak yaşlı nüfusa karşı oldukça fazla bir rakama ulaşmış durumdadır.
Ortanca Yaş Verileri
Yaşlanmanın bir diğer göstergesi ise "ortanca yaş" verileridir. 2019 yılında ortanca yaş 32,4 iken, 2024 yılında bu rakam 34,4 seviyesine yükselmiştir. 2024 tahminlerine göre, ortanca yaş erkeklerde 33,7, kadınlarda ise 35,2 olarak belirlenmiştir. Gelecekteki projeksiyonlarda ise, ortanca yaşın 2030'da 37,1, 2040’ta 41,4, 2060’da 48, 2080’de 51,5 ve 2100 yılında 52,2 olacağı öngörülmektedir. Bu veriler, Türkiye'nin nüfus yapısında giderek yaşlanan bir profilin belirlendiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.
Yaşlı Bağımlılık Oranı ve Yaşam Süresi
Çalışma çağındaki bireylere düşen yaşlı sayısını gösteren yaşlı bağımlılık oranı, 2019’da yüzde 13,4 iken 2024’te yüzde 15,5 seviyesine yükselmiştir. Bu artış, yaşlı nüfusun genelde daha fazla olduğunu ve sosyal, ekonomik sistemdeki yükü artırdığını göstermektedir. Diğer bir önemli gösterge ise doğuşta beklenen yaşam süresidir ve bu süre günümüzde 77,3 yıl olarak hesaplanmaktadır. Bu oran erkeklerde 74,7 yıl, kadınlarda ise 80 yıl düzeyindedir. Bu yaşam süresi, yaşlı nüfus üzerindeki baskıyı orta ve uzun vadede daha da artıracaktır.
Eğitim Durumu ve Okuma Yazma Oranı
Yaşlı nüfus içerisindeki eğitim durumu da dikkat çeken bir konu. Öğrenim durumu açısından, okuma yazma bilen yaşlıların oranı yüzde 87,5 olarak tespit edilmiştir. Ancak, okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı yüzde 19,9, yaşlı erkeklerde ise bu oran sadece yüzde 3,3 seviyesinde kalmaktadır. 2023 verilerine göre, yaşlı bireylerin eğitim durumu da şunlardadır; ilkokul mezunlarının oranı yüzde 46,7, ortaokul mezunlarının oranı yüzde 9,7, lise mezunlarının oranı yüzde 9,7 ve yükseköğretim mezunlarının oranı da yüzde 8,7 olarak kaydedilmiştir. Bu veriler, yaşlı bireylerin eğitim durumu ve toplumsal katılımlarının, devlet politikalarında göz önünde bulundurulmasının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.