Özgür Özel: Size İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe aldık diyeceğim

CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Edip Akbayram'ı andı: FETÖ örgütünün ödülünü reddetme cesaretini gösterebilmişti

Konuşmasına hayatını kaybeden usta sanatçı Edip Akbayram'ı anarak başlayan Özel, "Edip Akbayram yalnızca şarkılarıyla her birimizin hayatında iz bırakmış bir müzisyen, bir sanatçı değil, aynı zamanda yaşantısıyla da bizlere örnek olan bir mücadele insanıydı. Her daim işçinin, emekçinin, ezilenin hikayesini anlattı. Kendi tabiriyle ezilenlerin melodik sesiydi. Cumhuriyetin sanatçısıydı. Cesaretini halktan alıyordu. O yüzden herkesin hocaefendi diye peşinden koştuğu zamanlarda FETÖ örgütünün ödülünü reddetme cesaretini gösterebilmişti. Türküler Yanmaz albümünü Madımak'a adadı. Her dönemin insanı olmadı. Her dönem insanlıktan yana oldu. Edip ağabey sana söz veriyoruz. Selam olsun sana. Güzel günler göreceğiz ve senin huzuruna bir kez de böyle geleceğiz" ifadelerini kullandı. 

Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle: 

"Türkiye geniş tanımlı kadın işsizliğinde yüzde 38'le tarihi zirvede. Yani bugün 100 kadından 38'i Türkiye'de işsiz. Kayıt dışı işlerde çalışan kadınların oranı ise yüzde 34. Bu tablo kadınların emeğinin sistematik olarak görmezden gelindiğinin, sömürüldüğünün, sosyal adaletin erezyona uğratıldığının en önemli kanıtı. Türkiye'de en önemli sorun kadına karşı şiddet durmuyor. 2024 yılını 445 kadın cinayeti ile kapattık. 2025'in bu kısa 2 ayında rakam 64'ü buldu bile. Kadınların maruz bırakıldığı şiddetin kaynağı sistemin ta kendisi. İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe aldık diyeceğim size iktidara geldiğimizde. Bugünü tarihe not düşüyorum. Mücadeleniz mücadelemizdir.

Kartalkaya yangını üstünden iktidara seslendi

Bolu'da hayatını kaybeden bir aileden 8 kişinin iki anne, iki baba dört torun. Onları mezara koymuş, bir başına kalmış bir dedenin yanındaydık kırkında. Ya da bir anneannenin torunu ve annesi, kendi evladı kızı ve kızının kızını toprağa vermiş bir annenin yanında. Bu büyük acı 40. gününde ilk gün 40 mum yanıyordu yüreğimizde. Söndü söndü söndü. O bir mum kaldı. Yüreği taş kesenlere karşı işte bu salon ve bu salonla birlikte Kartalkaya'ya adalet isteyenler o bir ateşi yüreklerinin altını yakan bir mumu hiç söndürmeyecek olanlardır. Biz o bir mumu Soma için de söndürmüyoruz. Biz o bir mumu infilak eden havai fişek fabrikasında hayatını kaybedenler için de söndürmüyoruz. Afyon için de söndürmüyoruz. Çorlu tren kazası için de söndürmüyoruz. Ermenek için de söndürmüyoruz ve Sivas Madımak için de söndürmüyoruz

İçinde bulunduğumuz zor şartlarda nasıl kararlı olduğumuzu gördük. Bizim kitabımızda teslim olmaya yer yok. Bu olumsuz gündemi yaratan biz değiliz. Ama bu gündemde yer alanları da yalnız bırakacak değiliz.  Bolu Kartalkaya'da yanan otelin önündeydik. Nerede ahlaklı insanlar varsa onlara söz veriyoruz. Affetmiyoruz.  Bir yanda on güne tüm sorumlular hakim karşısına çıkacak deyip suspus olan İçişleri Bakanı suspus otursun. Erdoğan'a şunu söylüyorum. Bu iş can meselesidir. Bunu ya hissedeceksin, ya da hissedenlere saygı duyacaksın.  Bir diğer yanda Madımak. İçerideki sanıklardan birinin AYM'ye yaptığı başvuru sonuç verdi. AYM'nin Can Atalay, Osman Kavala için verdiği kararları uygulamayanlar, insanlığa karşı suç olduğu için zamanaşımı olmayan Madımak'ta AYM kararını araçlaştırarak sanıkları tahliye ettirdiler. Erdoğan, bunun için 'Milletimiz için hayırlı olsun' demişti, safını belli etti. Biz de safımızı belli edelim. Biz yananlardan yanayız.

Erdoğan'a "güllaç hesabı"

Tayyip bey bana kızıyor. Ey Özgür Özel, altın hesabını bırak diyor. 2018'de güllacın evdeki maliyeti 25 liraymış, bugünkü maliyeti 355 lira olmuş. Bu Recep Tayyip Erdoğan'ın gülllaca ve memlekete maliyetidir. 

Milli gelirdeki görece artış, gelişmekte olan ülkelerdeki gibi. Gelişmiş ülkelerin gelirlerinin nasıl olduğu biliniyor. Türkiye'deki milli gelirdeki artış, kur olması olanın altında tutulduğu  için milli gelir de olduğundan yüksek görülüyor. 4 kişilik bir ailede milli gelire göre olması gereken bir paranın sekizde biri var. Bilirkişi davasında yargılanan gazetecilere desteğimiz tam.

TÜİK'e enflasyon tepkisi 

Türkiye İstatistik Kurumu şubat ayı enflasyonunu yüzde 2.3 yıllık enflasyonu 39.1 ilan etti. TÜİK bu rakamları nereden buldun deyince bu ürünü geçen sene bu markette sormuştum. Bu sene de aynı markette sordum diye açıklamayı bıraktı. TÜİK'in fiyatı nereden aldığı kendinde sır. Enflasyon yüzde 40. Oysa Enag tam da beyaz peyniri geçen sene sordum. O da enflasyonu TÜİK'in tam iki katı yüzde 80 bulmuş. Bugün Türkiye'deki gerçek enflasyon yüzde 80'dir. Geçen sene 100 lira olan mal bugün 180 liradır. Buna inanmayan sokağa çıkacak. Pazarda vatandaşa soracak. Bu geçen sene kaç paraydı? Bu sene kaç para? yüzde 80'in altında çıkıyorsa Özgür Özel olarak çıkıp ondan özür dileyeceğim. Çıksın bakalım pazara. Hadi bakalım pazara.

Beykoz Belediyesi'ne soruşturma 

İstanbul'un seçilmiş 3 belediye başkanı Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ın yanına maalesef Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler'i de yolladılar. Alaattin Başkan'ın suçu Beykoz gibi bir ilçeyi daha önce belediye başkanlığı yaptığı bir ilçeyi bu kez AK Parti'nin elinden alıp Cumhuriyet Halk Partili bir belediye yapmak. Dün Çok sayıda yerel yönetici Alaattin başkanın muhatap olduğu sorular ve verilen kararı görünce şunu söylediler. Bu soruların sorulup da alınan cevaplarla eğer bu memlekette hukuk devleti olsa bir tane AK Partili bir tane Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanı sokakta olamaz. Silivri'de yatacak yer kalmaz. Hepsi birden Silivri'de olurlar.

Alaattin Başkana 65 yaşındaki başkana belediye başkanı olduğu halde kendisi sorumlu olmadığı, imzasının olmadığı, talimatının olmadığı işlerden her belediyenin iş ve işleyişinde olan hesap sorulacaksa da yapandan sorulacak olduğu ve yüzde 99'unda da normal işleyiş dışında bir şey olmadığı meselelerden Alaattin Başkanı hapse atmaya Bir algı yaratmaya niyetli olan o kötü niyet şöyle bir süreç yürüttü.

Melih Gökçek hatırlatması

Tabii Ankara'nın kimden alındığının ve hangi dönemin sorgulandığının da farkında olalım. Melih Gökçek dönemine dair tam 97 dosya. 97 büyük yolsuzluk dosyası var. Kapağını açan var mı? Hesabını soran var mı? Bu yolsuzluk dosyaları üzerinden bir kelime konuşan var mı? Bundan sonra buradan konuşacağız arkadaş. Buradan konuşacağız.

Öcalan'ın çağrısı ve süreç değerlendirmesi

Sorunun Meclis çatısı altında çözümünü savunuyoruz. Kanunlar yapılarak bu Meclis çatısı altında çözülmesi gerektiğini fade ediyoruz. Tam bir toplumsal mutabakatla sürdürülmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Kapalı kapılar ardında yapılan ilişkilerin bu milletten ne kadar saklanmak istese de bunlardan da milletin haberi olduğunu biliyoruz. Bu süreci yine Erdoğan doğru götürüyor diye düşünenlere şunu hatırlatırım; bugün o Dolmabahçe masasındaki tüm aktörlerle yine birlikte olduğunu hatırlatırım. Utanmadan sıkılmadan DMM'den yalanlama yaptılar. Beni sadece DMM yalanladı. DMM ve Erdoğan'ı sürecin bütün muhatapları yalanladı."

İLGİLİ HABERLER