İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8666 %0.23
37,3054 %-0.13
105.090,08 %0.974
3.223,15 0,24
Ara
Muhalif. DÜNYA MIT'in 1973 yılında öngördüğü felaket senaryosu gerçek oluyor

MIT'in 1973 yılında öngördüğü felaket senaryosu gerçek oluyor

1972 yılında MIT'te görevli bilim insanları, bir takım veriler kullanarak dünyada medeniyetin ne zaman çökeceğine dair felaket senaryoları oluşturdu. Yaklaşık 49 yıl sonra bu senaryolar yeniden inceleme altına alındı ve şu anda yaşadığımız şeylerin felaket senaryosuyla uyuştuğu ortaya çıktı.

Okunma Süresi: 3 dk

1972 yılında ABD'de yer alan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) görevli bilim insanları, medeniyetin çöküşünün nasıl ve ne zaman olacağını tahmin etmek amacıyla bir araştırma başlatmıştı. Araştırma kapsamında dikkat edilen en büyük unsur, insanların çevresel ve toplumsal zararları göz önünde bulundurmadan ekonomik büyümede nasıl istikrarlı olduğuydu. 

Bu araştırma, yıllar sonra Hollanda merkezli bir danışmanlık şirketi tarafından yeniden ele alındı ve şirketin Sürdürülebilirlik ve Dinamik Sistem Analizi Lideri Gaya Herrington, MIT'in yapmış olduğu araştırmanın doğruluk payını incelemeye karar verdi. Araştırmada yer alan bilgilerle bir simülasyon oluşturan Herrington, şu an dünyada yaşadığımız şeylerin MIT'in yazmış olduğu felaket senaryosuyla uyuştuğunu ortaya çıkardı

Böyle devam ederse 2040 yılına kadar toplumsal çöküş yaşanması bekleniyor

Herrington'ın oluşturduğu simülasyonda dünya nüfusu, doğurganlık oranları, endüstriyel üretim, yenilenemeyen kaynaklar ve ekolojik ayak izi gibi 10 temel değişken incelendi. Dünya tarafından elde edilen veriler, bu temel değişkenlerle karşılaştırıldığı zaman MIT'in yazmış olduğu BAU2 ve CT adlı iki senaryo ile benzerlik gösterdiği sonucuna varıldı.

Araştırma kapsamında en dikkat çeken detaylardan birisi ise dünya, bu senaryoya göre ilerlemeye devam ederse 2040 yılına kadar büyük bir çöküş yaşayacak. Toplumsal çöküş olarak adlandırılan bu yıkım, dünyanın dört bir yanından insanların hayat kalitesini düşürecek ve gıda ve endüstriyel üretimde büyük bir çöküş yaşanacak. 

"Ekonomik anlamda sürekli büyümek mümkün değil"

Haberimizin başında da belirttiğimiz gibi MIT'in göz önünde bulundurduğu en önemli şey, insanların ekonomik anlamda büyümeye çalışırken çevresel ve toplumsal faktörleri göz ardı etmesiydi. Bu unsurları görmezden gelmenin bir felakete yol açacağını belirten bilim insanları, sürekli büyümenin mümkün olmadığını, benzeri görülmemiş teknolojik bir gelişme yaşansa bile kontrolsüz büyümenin refah düzeyine, endüstriyel üretime ve tarıma doğrudan etki edeceğini belirtiyor. MIT'in senaryolarını yeniden inceleyen Herrington ise bu negatif etkinin ancak teknolojik gelişmelere ve kamu hizmetlerine yatırım yaparak azaltılabileceği görüşünde.

MIT'e göre medeniyetin çöküş tarihi 2020'ydi

MIT'in World 1 adlı bilgisayar programını kullanarak 1972 yılında oluşturduğu bir simülasyon, 2060 yılına kadar dünyada olan şeyleri simüle etmek için tasarlanmıştı. O dönemde araştırmayı yürüten Jerry Foster, elde edilen verilerle birlikte 1940 yılından 2020'ye kadar yaşam kalitesinin artacağını ancak 2020 yılında yaşanacak bir olayla birlikte bu yaşam kalitesinin çökmeye başlayacağını açıklamıştı. 

Foster, o yıllarda katıldığı bir radyo programında 2020 yılında insanları derinden etkileyecek ve nüfusun azalmasına yol açacak bir olay yaşanacağını, 2040-2050 yılları arasında da Dünya'da yaşamın sona ereceğini tahmin ettiklerini belirtmişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *