Son iki NATO başkanı, Norveç'ten Jens Stoltenberg ve Danimarka'dan Anders Fogh Rasmussen olmuştu. Yeni başkanın ise kim olacağı konusunda merak büyük. ABD’li yetkililere göre seçim yarışındaki taraflar şimdiden oluşmaya başladı.
Yetkililer Washington’da bir başbakan adayının çıktacağını söylemişlerdi. Bu aday, 54 yaşındaki eski gazeteci, Kanada başbakan yardımcısı ve Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland oldu.
Freeland, aynı zamanda Kanada dışişleri bakanlığı yapmıştır. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Ukraynaca ve Rusça bilmektedir bu açıdan Avantajları oldukça fazladır. Freeland, bakanlıklar yönetmesi o haber konferanslarındaki aktifliği ve kamusal alanlardaki başarısı ile bilinen bir isimdir. Seçilmesi halinde Chrystia Freeland NATO'yu yöneten ilk kadın ve ilk Kanadalı olacaktır.
Avrupa Birliği, bir sonraki NATO başkanın yine üye ülkelerden birinden çıkmasını istiyor. Avrupalılar henüz tek bir aday etrafında birleşmemiş olsa da birkaç isimden söz edilmeye başlandı. Bu isimler; Estonya Başbakanı Kaja Kallas, Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova, 2015-20 yılları arasında Hırvatistan Cumhurbaşkanı olan Kolinda Grabar-Kitaroviç ve İngiltere'nin rakibi savunma bakanı 52 yaşındaki Ben Wallace.
Ukrayna’daki savaş, İsveç ve Finlandiya’daki yeni potansiyel üyeler, yeni para, teçhizar talepleri, gibi önemli unsurların olduğu bir seçim süreci olması itibariyle; başkanlığı alan kişiyi kritik bir süreç bekliyor olacak. Yeni adaylar her ne kadar Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı çıksalar da seçilecek olan başkanın istisnai bir şekilde, Rusya’ya karşı savaşta Ukrayna’ya verilen desteği reddetmesi dünya için kritik bir faktör olabilir. Çünkü Fransa ve Almanya gibi Batı Avrupa ülkeleri artık savaşın bitmesini istiyorlar. Bu nedenle aday kişilerde barış istikrarını koruyan isimler tercih edilecek gibi görünüyor.
Başkanlık adaylığında öne çıkan Kanadalı Freeland da Ukrayna'nın ve Rusya'nın saldırganlığına karşı mücadelesinin güçlü bir destekçisi. 2015 yılında yazdığı ‘’Benim Ukraynam’’ makalesinde, anneannesi ve büyükbabası için, Rus devrimine gönderme yaparak, “kendilerini en son var olan bağımsız bir Ukrayna fikrini kısa bir süreliğine canlı tutma sorumluluğu olan siyasi sürgünler olarak gördüler” ifadelerini kullandı. Ardından "Bu rüya sonraki nesilde ve bazı durumlarda ondan sonraki nesilde de devam etti." diye ekledi.