Başkent Tiflis’te ise çoğu genç binlerce Gürcü üç gündür parlamentoda görüşülen yasa tasarısını protesto ediyor. Tasarının oylandığı sırada parlamento binası önünde protesto gösterisi düzenleyen yaklaşık 2 bin kişi, akşam da eylemlerini sürdüreceklerini duyurdu.
Tasarı, fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yurt dışından alan sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşlarının ”yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten” kuruluşlar olarak kayıt altına alınmasını öngörüyor. Rusya’da da benzer bir yasa hükümet muhaliflerini bastırmak için kullanılmıştı.
İktidardaki Gürcü Rüyası partisi tepkiler üzerine rafa kaldırdığı yasa tasarısını bir yıl sonra sürpriz bir şekilde yeniden gündeme getirmiş ve bu hamle ülkede geniş çaplı protestolara neden olmuştu. Tasarıya karşı çıkanlar yeni yasanın Gürcistan’ı Avrupa Birliği’ne katılım yolundan uzaklaştıracağını ve ülkedeki demokrasiye zarar vereceğini ileri sürüyor. Ayrıca iktidar partisini Gürcistan’ı Rusya’ya yakınlaştırmaya çalışmakla suçluyorlar. 2012 yılından beri iktidarda olan Gürcü Rüyası ise yasanın ülkenin egemenliği için gerekli olduğunu savunuyor.
Roth’tan tepki
Alman Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Michael Roth parlamentoda oylama öncesinde yasa tasarısına tepki gösterdi. Sosyal Demokrat Partili milletvekili Roth Avrupa Birliği’nin Gürcistan yönetimine açık bir tepki vermesi gerektiğini belirtti. Alman haber ajansı dpa’ya bir açıklama yapan Roth Gürcü hükümetinin sivil toplum üzerindeki denetimini sıkılaştıran bir yasada ısrar ederek ülkenin AB umutlarını feda ettiğini söyledi.
Yasayla ilişkin siyasi süreci yerinde izlemek için Finlandiya, Polonya, Çekya ve Litvanya’dan milletvekilleriyle birlikte Gürcistan’a giden Roth burada yaptığı açıklamada ”Yoğun sindirme girişimlerine rağmen, insanlar büyük kitleler halinde sokaklara dökülüyor ve Ruslaştırmaya hayır diyor” dedi. Roth, hükümetin ise konuyla ilişkin müzakereye açık olmadığını söyledi.
Gürcü Rüyası’nın uzun süre Rusya ile Avrupa Birliği arasında salıncak siyaseti izlediğini belirten Roth, Avrupa Birliği katılım müzakereleri yaklaştığında hükümetin hukukun üstünlüğü ve özgürlük reformlarını hayata geçirdiğini ifade etti.
Alman milletvekili, Avrupa Birliği’nin Tiflis’e nasıl bir tepki vermesi gerektiğini belirtmedi ancak Avrupa Komisyonunun hızlıca olası adımları incelemesi gerektiğini söyledi. Alınacak tedbirlerin Gürcistan’daki AB yanlısı nüfusu değil, sorumluları etkilemesi gerektiğini belirten Roth yönetimin bu adımla ”ileri gittiğini” anlaması gerektiğini ifade etti.
Gürcistan’a geçen Aralık ayında AB’ye aday ülkesi statüsü verildiğini hatırlatan Roth bunun bir hediye değil, bir güven avansı olduğunu belirtti. Roth ”Şimdi ise tamamen ters yöne gidiliyor” diye konuştu.
