İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9262 %0.02
37,4910 %0.16
96.736,60 %-1.1
3.312,17 0,23
Ara
Muhalif. DÜNYA Rusya, ABD'ye karşı aktif savunmaya geçiyor

Rusya, ABD'ye karşı aktif savunmaya geçiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Federal Meclis üyelerine sesleniş konuşmasını yaptı. Putin’in 'Yaptırımlar ve provokasyonlar ile Rusya'nın üstüne gitmeye çalışıyorlar' açıklamasını değerlendiren Mehmet Ali Güller, “Putin’in sözleri, saldırgan ABD karşısında savunma pozisyonunda kalarak sert yanıt verme kararlılığına işaret ediyor” dedi.

Okunma Süresi: 3 dk

Rus lider Putin, konuşmasında, "Ne yazık ki siyasi sebepler ile uygulanan yasadışı ekonomik yaptırımlara, birinin kendi iradesini güç kullanımı ile başkasına dikte etmesine dünyadaki herkes alışmış gibi görünüyor. Bu uygulama, şu an çok daha tehlikeli bir şeye evrilmekte” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna, Belarus ve Venezüella örneklerini anlatan Putin, Batı’ya, “Darbe ya da siyasi suikast planlayamazsınız, bu kadarı artık fazla. Tüm sınırları çoktan aştınız” dedi.

Gazeteci-Yazar Mehmet Ali Güller, Putin’in bu açıklamalarını Sputnik’e yorumladı. Güller, şunları kaydetti:

“Rusya, Batı karşısındaki savunma pozisyonunu koruyacaktır, keza Çin de... Her iki ülke de uluslararası düzenin korunmasını savunmaktadır ve bu çizgiyi sürdürecekleri görülmektedir. Putin’in sözleri, saldırgan ABD karşısında savunma pozisyonunda bir değişikliğe değil ama savunma pozisyonunda kalarak sert yanıt verme kararlılığına işaret ediyor. Buna aktif savunma hali de diyebiliriz. Yani Rusya, ABD’nin Ukrayna ve Belarus üzerinden giriştiği yeni saldırganlığa karşı aktif savunmaya geçiyor.”

‘ABD, MOSKOVA'YI DAHA DA SIKIŞTIRMAYI PLANLIYOR’

ABD'nin, Rusya'yı çevreleme stratejisini de değerlendiren Güller, şunları kaydetti:

“SSCB’ye karşı çevreleme stratejisi uygulayan ABD, SSCB dağıldıktan sonra da bu stratejiyi sürdürdü. Hatta daraltarak uyguladı. Bu kez eski SSCB ülkeleri ile Varşova Paktı ülkelerini Avrupa Birliği’ne (AB) ya da NATO’ya alarak Rusya Federasyonu’nu çevrelemeyi daraltarak sürdürdü. Yani NATO kuvvetleri, Moskova’ya aslında SSCB döneminde olduğundan çok daha yakın artık... ABD’nin son Ukrayna cephesi oluşturma girişimi de yine bu çevreleme stratejisinin sonucudur. Farklı olarak bu kez Ukrayna hamlesini, AB’yi de yeniden NATO üzerinden yörüngesine almaya çalışmak amacıyla uygulamaktadır. ABD’nin Belarus’ta son deşifre olan darbe girişimi ve Lukaşenko’ya suikast girişimi de bu kapsamdadır. ABD, Ukrayna’nın kuzeyindeki Belarus’u da düşürerek Baltıklardan Karadeniz’e uzanan bir hat üzerinde Rusya’ya karşı cephe genişletmeyi ve Moskova’yı daha da sıkıştırmayı planlıyor. İşte Putin’in açıklamasındaki sert ton ve ‘artık yanıt verme’ kararlılığı ifade etmesi bu nedenledir.”

Öncelikle zamanın ABD’nin aleyhine, Çin ve Rusya’nın lehine olduğu saptamasının yapılması gerektiğini ifade eden Güller, “Yani acelesi olan ABD’dir. Neden? Çünkü ABD’nin hegemonyası zayıflıyor. Zaman geçtikçe ABD’nin kendisinden sonra gelen ülkelerle arasındaki makas daralıyor. İşte ABD’yi daha saldırgan hamleler yapmaya iten de bu durumdur” diye ekledi. Güller, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“ABD’nin bu saldırganlığı aslında sadece Rusya ya da Çin’in de sorunu değildir. Türkiye’nin de İran’ın da Venezüella’nın da Asya’nın da Afrika’nın da Latin Amerika’nın da sorunudur. Zira ABD sadece yaptırımlar uygulamıyor, doğrudan ayaklanmalar kışkırtarak turuncu darbeler yapmaya çalışıyor, suikastlar düzenliyor. O nedenle ABD’nin bu saldırganlığı tüm dünyanın sorunudur. Ve evet, AB ülkelerinin de sorunudur. Zira ABD, NATO üzerinden AB’yi yeniden Ukrayna cephesinde yörüngesine almaya çalışırken, aslında bu ülkeleri de ateşe atmaktadır. Almanya başta Avrupa ülkelerinin Rusya’yla enerji işbirliğini bozmaya çalışarak bu ülkelere son tahlilde zarar vermektedir. İşte bu tablo, aslında Rusya’nın nasıl bir ittifak politikası izleyeceğine de işaret etmektedir. Ukrayna ya da Belarus’un çıkarları ABD’nin umurunda olmadığı gibi, Almaya ya da Fransa’nın çıkarları da ABD’nin umurunda değildir. ABD’nin hedefi bu ülkeler üzerinden Rusya’yı sıkıştırmaktır. Küresel düzlemde ana konumlanma şöyle: ABD, yanına AB ve Hindistan’ı alarak Çin ve Rusya’ya karşı konumlanmaya çalışıyor. ABD’nin Hindistan’ı buna zorlaması elbette kolay değil. Nitekim Rusya, Hindistan’la ilişkilerini daha da geliştirmek üzere yeni hamleler yapmış durumda. Ama ABD’nin Ukrayna cephesi üzerinden yakın tehdidi nedeniyle, Rusya’nın öncelikle ABD stratejisine mesafeli AB ülkeleriyle diplomatik temasları artırması gerekiyor. Burada kritik ülke Almanya’dır. ABD’nin Ukrayna üzerinden saldırganlığını artırabilmesi Almanya’yı buna ikna edip edememesine bağlıdır.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *