Bir ülkenin belirli bir zaman aralığında ürettiği tüm nihai ürünlerin, piyasa değerindeki ekonomik ölçüsünü gösteren GSYİH rakamlarının küresel üretim içindeki payına bakıldığında Türkiye’nin AK Parti’li dönemin ilk yıllarında müthiş bir atak yaptığı görülüyor.
1988...0,48
1990...0,67
1996...0,56
2000...0,81
2006...1,07
Sonraki yıllarda da üretim gücü ufak tefek oynamalarla kendini koruyor
2010...1,17
2011...1,14
2012...1,17
2013...1,23
2014...1,18
2015...1,15
2016...1,14
2017...1,06
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra ise manidar bir düşüş yaşanıyor. Milenyum yılı da denilen 2000’li senelerin seviyesine geri dönülüyor.
2018... 0,89
2019... 0,86
2020... 0,86
Tabii ki bunda küresel krizin etkileri de var.
Türkiye, küresel üretime oranla 2010-2014 arasındaki ortalama konumunu sadece koruyabilseydi -iyileştirme değil- bugün 1 trilyon doların üzerinde bir milli gelire sahip olacaktı.
2017-2020 arası toplam GSYİH yaklaşık 4 trilyon USD olacaktı. Hem refah seviyemiz artacak hem de yoksul sayımız azalacaktı.