İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4835 %0.01
36,5870 %-0.01
3.432.602 %0.06
3.066,55 0,43
Ara
MUHALIF GAZETECILIK EKONOMİ Enflasyonu düşürmek kimin görevi?

Enflasyonu düşürmek kimin görevi?

Yağız Kutay yazdı: Enflasyonu düşürmek kimin görevi?

Çiçeği burnunda başkan Karahan ilk sınavını verdi.

Enflasyon raporu sunumunu iki başkan yardımcısıyla birlikte yaparak merakları giderdi. Erkan’a göre daha interaktif ve makroekonomik perspektiften daha doyurucu bir toplantı oldu. Magazinsel olarak Cevdet Akçay’ın faiz linki açıklaması dikkat çekerken; genel şablona bakınca kısa zamanda iyi bir sunum yapıldı. Özellikle enflasyon hedefine bağlılığın vurgu yapılması önemliydi.

En can alıcı kısmı ise %36 olan yıl sonu enflasyon hedefinin aynı kalmasıydı. Bu yazıyı okuyacak kadar ekonomiyle ilişiği olan kimse TÜİK’e rağmen bu hedefin tutacağına imkan vermiyor. Ancak Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için kararlı olması piyasaya verilen en net mesaj oldu.

ENFLASYONLA MÜCADELEDEKİ TEK AKTÖR MERKEZ BANKASI MI?

tcmb.gov.tr’ye göre Merkez Bankasının temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Ama fiyat istikrarını tesis edecek tek kurum değildir. MB ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın (HMB) ortak akılla oluşturduğu istikrar programıyla uyumlu çalışacak devletin tüm paydaşlarının ortak sorunudur kalıcı hayat pahalılığı.

Para politikası kadar HMB’nın başını çektiği maliye politikası da kritik önem arz eder. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele çabaları, hükümetin maliye politikası ile uyum içinde olmalıdır. Aşırı genişlemeci bir maliye politikası, Merkez Bankası'nın para politikası sıkılaştırmasını etkisiz kılabilir. Mali disiplin ve bütçe politikalarının koordinasyonu, sürdürülebilir enflasyon hedeflerine ulaşmada kritik öneme sahiptir. Türkiye bireysel ve kurumsal olarak tasarruf yapma noktasında zorluk çekmesi enflasyonda patika aşımına büyük zarar veriyor. Lakin; devlet aklıyla yapılacak tasarruf reformuyla başlangıç yapılabilir. Yeni ihaleyi kısıtlayıcı kararnameler, ek bütçe verilmesini engelleyici adımlar bunun en net iki örneği. %60’ı geçen enflasyon ortamında %70’leri bulan kamu zamları (ücret, yol ücretleri…vs) ile enflasyon dizginlemek mümkün mü sanıyorsunuz?

TASARRUF REFORMU ŞARTI

İstediğimiz kadar para politşkasını büzelim delet hem kendisi hem de bireyleri tasarrufa teşvik etmeden enflasyonda kalıcı çözüm sağlayamayız. Sebebi enflasyonun temelinde harcama içgüdüsü yatması. Yarın bir ürünün daha pahalı olacağını düşünen birisi harcamasını öne çekiyor. Kar topu misali; bireylerin tasarruf etmesini baltalıyor sistem.

Cazip mevduat faizleri başlangıç için önemli adımdı. Tek başına yeterli olmayacak ama. Devlet kendisi örnek olmalı şimdiki etpta.

Tasarruf reformları, bireylerin ve işletmelerin daha fazla tasarruf yapmasını teşvik ederek ekonomik büyümeyi desteklenmeli. Bu reformlar; vergi teşvikleri, finansal eğitim, sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi, kamu harcamalarında etkinlik ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi çeşitli alanlarda gerçekleştirilebilir. Mesela, yeni kamu ihalelerinin önemli kısmını iptal etmek samimiyet ve ciddiyet göstergesi.

MALİYE POLİTİKASI & PARA POLİTİKASI KOORDİNASYONU

Tasarruf ifadesinin altında mali disiplin yatıyor aslında. Devletin maliye politikası, enflasyon hedefleriyle uyumlu olmalıdır. Aşırı bütçe açıkları ve borçlanma, enflasyon beklentilerini yükseltebilir. Örneğin devletin yaptığı zamlar ve ücret arttırı1mları hedefleriyle çelişmemelidir. Devlet ve Merkez Bankası arasında politika kararlarının bir potada eritilerek koordine edilmesi, ekonomik politikaların tutarlılığını artırır ve piyasaların güvenini tesis eder.

Türkiye'de 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz, hem ekonomi politikalarında hem de kamu yönetiminde köklü değişikliklerin yapılmasını zorunlu kılmıştır. Bu dönemde uygulamaya konulan kapsamlı tasarruf ve yapısal reformlar, enflasyonla mücadelede dönüm noktası olmuştur. Krizin ardından alınan acil önlemler, mali disiplinin sağlanması, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması ve kamu harcamalarının gözden geçirilmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Özellikle kamu maliyesindeki sıkı politikalar ve borç yönetimindeki etkin stratejiler, enflasyonun düşürülmesinde kritik rol oynamıştır.

2001’DEN ALINACAK DERS

2001 sonrası dönemde, Türkiye Merkez Bankası'nın bağımsızlığının güçlendirilmesi ve enflasyon hedeflemesi politikasına geçiş, fiyat istikrarını sağlama yolunda önemli adımlar olarak kaydedilmiştir. Bu dönemde, pozitif gerçek faiz oranlarının uygulanması, tasarrufların artırılmasına ve yatırımların teşvik edilmesine olanak tanımış, aynı zamanda enflasyon beklentilerini anlamlı bir şekilde düşürmüştür. Böylece, enflasyonun belli bir patika altında tutulması sağlanmış ve Türkiye ekonomisi uzun süreli bir istikrar dönemine girmiştir.

Bu süreçte, yapılan reformlar ve sıkı para politikaları sayesinde, Türkiye ekonomisi yüksek enflasyonun olumsuz etkilerinden kurtulmuş, makroekonomik istikrar sağlanmış ve uzun vadeli büyüme potansiyeli güçlendirilmiştir. Ayrıca, mali disiplinin korunması ve yapısal reformların devam ettirilmesi, Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki kredi notunun iyileştirilmesine ve yabancı yatırımların artmasına zemin hazırlamıştır.

Ancak, enflasyonla mücadeledeki bu başarı, sürekli bir dikkat ve politika uyumunu gerektirmektedir. Çiçeği burnunda Başkan Karahan'ın liderliğindeki Merkez Bankası'nın, 2001 krizi sonrası kazanılan deneyimlerden yararlanarak, fiyat istikrarını koruma ve enflasyonu kontrol altında tutma görevini sürdürmesi beklenmektedir. Bu tarihi dönemeç, enflasyonla mücadelede sadece Merkez Bankası'nın değil, mali politika yapıcılarının, piyasa aktörlerinin ve tüm toplumun ortak çabasının gerekliliğini vurgulamaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *