Raporda, sıcak paranın ülkeyi terk etmesinin Türkiye'deki tahvil ve hisse senedi piyasalarında sorun yaratacağına dikkat çekildi.
Ekonomist Dr. Murat Kubilay, küresel piyasalardaki şokun sürmesi ve şiddetlenmesi halinde Türkiye'de hem döviz hem de tahvil piyasalarında şiddetli sallantı olmasının olası olduğunu belirterek, “2013'e göre ekonominin çok daha zayıf olduğu göz önünde tutulursa, yurtdışındaki soğuk rüzgarların Türkiye'de kasırga etkisi yapabileceğini söylemek hiç de zor değil” dedi. Pandemi nedeniyle 2020'de gerçekleştirilen parasal genişlemeye ek olarak mali paketlerin de küresel tahvil piyasalarına büyük yük oluşturduğuna dikkat çeken Kubilay, “Bu doğrultuda enflasyon beklentisi ve tahvil arz fazlası nedeniyle küresel faizlerde yükseliş söz konusu. Martta öncü şokunu yaşadığımız bu durum yılın ilerleyen aylarında daha da derinleşebilir” uyarısında bulundu.
ELİMİZDE SİLAH YOK
Türkiye'nin vadesi 1 yıldan kısa 189 milyar dolarlık dış borcu ile küresel finansmana muhtaç halde olduğunu vurgulayan Kubilay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üstelik hâlâ aylık 3 milyar dolar düzeyinde cari açık veriliyor. Dünya ekonomilerinin bu yıl da tam normalleşmemesi ve turizmin eski haline geri dönememesi gibi nedenlerle bu açık azalarak da olsa devam edecek. Merkez Bankası'nın (TCMB) faizleri daha da artırmasının reel sektör üzerinde baskı yaratacağı ise aşikâr. Bu doğrultuda TCMB'nin döviz ve altın swap'lar hariç net rezervlerinin eksi 44 milyar dolar olması, dış finansman kanalları tıkandığında Türkiye'nin piyasaları yatıştırabilecek bir silahının elinde olmadığını gösteriyor.”
“Sermaye çıkışı kur artışına yol açabilir”
Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cem Başlevent, rapordaki uyarıların ekonomi yönetimince ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'den sermaye çıkışının kaçınılmaz olarak kur artışına da yol açacağına dikkat çeken Başlevent, “Kamu borçlarının kısa vadeli olması da Türkiye'nin faiz artışlarından çok daha çabuk ve yoğun bir şekilde etkilenmesi anlamına geliyor. Bu yüzden borç çevirme riskinin nispeten yüksek olduğu ülkeler arasında Türkiye başta geliyor” dedi. (Sözcü)
