İş insanı Serdar Kurşun, Toplumsal TV'de ekrana gelen 'diyalektik' programının konuğu oldu.
Serdar Kurşun şu açıklamalara değindi:
2002-2010 yılı arasında sabit kurla hareket gördüklerini, aynı aralıkta işletme giderlerinin yüzde 500-600 arttığını ama kurun sabit kaldığını söyleyen Kurşun, "Yıl içinde bir dip yaptı, bir tavan yaptı. Burada oynanan oyun şu... Bir defe, kurun yıl içinde dalgalanması çok yanlış. Bu dalgalanmalardan rantiye kesimi, spekülatörler büyük paralar kazandılar. Bunlar çok büyük paralardı, telaffuz edilmeyecek rakamlardı. 2002-2021 arasında kurun yıl içindeki değişimleri tablolarla da sabit. Şimdi bu değişim başta spekülatörlerin işine yarıyor. Düşük kurdan satın almışlar, yüksek kurdan satıp faize vermişler..." dedi.
"Ülke halkının yüzde yetmişi çıkmazda"
Kurşun, programda da aktardığı tabloya bakarak, bu hareketler sayesinde 1 milyon doların 378 milyon dolar olduğunu belirtti ve "bu inanılmayacak bir rakam" yorumunu yaptı. Bu oyunun Kemal Derviş ile başladığını, sırayla Ali Babacan ve Mehmet Şimşek ile devam ettiğini, dahası halen de sürmekte olduğunu belirten Kurşun, "Halk kurun yükselmesini haklı olarak çok problem ediyor. Fakat burada iki sonuç var" diyerek doların 20, 25, 40, 60 ya da 70 lira olduğundaki olası tabloyu aktararak "Bu tablo, yani doların yükselmesi, eğer spekülatörlerin paraları TL'deyse bu ülkenin lehinedir. Yani spekülatörlere zarar verir" ifadelerini kullandı.
Ülke halkının yüzde yetmişinin çıkmazda olduğunu belirten ve "Bu ülke insanının dolarla ne işi var kardeşim" diye soran Kurşun, "Bu ülkede yirmi yıldır 40-50 milyar cari açık var. Niye verelim bu açığı? Bizim ne cari açığımız olur? Lüks tüketim malları. Peki neden biz üretmiyoruz? İşte arada yine spekülatörler var. Bir liraya aldıkları malı burada on liraya satıyorlardı, şimdi satamayacaklar, havadan para kazanamayacaklar. Dolayısıyla biz üretime döneceğiz" diye konuştu.
Türkiye'de gelişen tabloda seyredenin de, tepki vermeyenin de suçlu olduğunu dile getiren Kurşun "Şimdi birileri çıkıp ben bu ülkeyi 6 ayda kurtarırım diyor. Böyle bir şey yok. Önce bir neyle kurtarır, kimle kurtarır; bunu anlatacaklar insanlara" tepkisini gösterdi.
"Köy yaşamı yüzde 9'a indi"
Önceki krizlerle son krizi karşılaştıran ve "O yıllarda köylerde bir yaşam vardı. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık bakımından kendi kendimize yetebiliyorduk bir şekilde. İnsanların yıllık tüketim ihtiyacının ne kadarına yanıt verdiğimizi ortaya koyunca, buradan çıkaracak sonuç ortada. İhtiyacı karşılaybilecek bir gerçeklik yok. Köy yaşamı yüzde 9'a indi. Ekilemeyen tarlalar makilik olmuş, ormana karışmış. Biz bu toprakları nasıl ıslah edeceğiz? Yanıtı belli, millet olarak el ele verip tekrar ayağa kalkacağız" diye konuştu.
Röportajın tamamını Toplumsal Tv kanalından izleyebilirsiniz.