Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeleri aktardı.
Zeyrek'in bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “yeni bir anayasa yapmanın zamanı gelmiştir” dediğinde, mevcut iklimin, muhalefetin duruşunun, TBMM aritmetiğinin uygun olmadığını anımsatarak bu çıkışın ülke gündemini değiştirme çabasından öteye gitmeyeceğini yazmıştım.
Aradan iki hafta geçti ve ne yazık ki haklı çıktım.
Geçen sürede Erdoğan'ın açıklamasını destekleyecek hiçbir gelişme yaşanmadığı gibi yeni anayasaya dair tek bir ipucu ortaya çıkmadı.
Peki geçen süre içinde AK Parti'de bu konuda bir gelişme oldu mu?
Bir AK Partili yetkiliye sordum. AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda konuyu konuştuklarını söyledi. Parti yönetimi, Erdoğan'ın talimatının ardından bu konuda yapılabileceklerin üzerinden geçmiş. En önemli başlık, 2012 yılında TBMM'de kurulan Anayasa Yazım Komisyonu'nun çalışmaları olmuş. O komisyonun onlarca ülkede yaptığı çalışmaların, topladıkları verilerin, partilerin üzerinde anlaşmaya vardığı 59 maddenin yeniden toparlanması kararlaştırılmış.
Anayasa çalışmasının bütün taraflarla konuşularak gerçekleştirilmesi ve 100. yıla tamamı sivillerce hazırlanmış bir anayasayla girilmesi yönünde bir karar alınmış.
“Bütün taraflarla konuşulması” denilince AK Partili yetkiliye “HDP de dahil mi” diye sordum. “Çok zor. Hele bu Gara'daki operasyonda mağarada bulunan katledilmiş vatandaşlarımızdan sonra imkansız” karşılığını verdi.
O katliam olmasa dahi, AK Parti HDP ile temas kurup MHP'nin tepkisini çekmez diye düşünüyorum.
AK Partili yetkiliyle konuştuktan sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'yla telefonla görüştüm. “Geniş tabanlı bir anayasa çalışması teklif edilirse tavrınız ne olur” diye sordum. “Bizim arzumuz demokratik parlamenter sisteme dayalı bir anayasa” diyerek önce kırmızı çizgisini dile getirdi. AK Parti ve MHP'nin açıklamalarında bu yönde bir ifade olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Hatta Sayın Bahçeli yeni anayasa çalışmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni güçlendirmek için bulunacaklarını söyledi” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erdoğan, böyle bir şey söylüyorsa niye anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğunu da söylemelidir. Maalesef bir sivil darbe süreci içindeyiz. Bu süreçte sivil anayasa iklimi yok. Rahmetli Ecevit, koalisyon hükümeti döneminde Avrupa Birliği uyumu için birçok anayasa değişikliği yapmıştı. Hepsi de oy birliğiyle kabul edilmişti. Ayrıca öncelikli başka konular var. Ülkede o uygun iklim yok, tersine sivil darbe var. Ekonomik buhran var. Öncelikle bunun halledilmesi lazım. Ülkedeki gerginliğin yumuşatılması lazım. Yatağa aç giren insanlar var, işsizler var, zorda esnaf kardeşlerimiz var. Önce onların sorunlarını çözmek lazım.”
Kılıçdaroğlu, AK Parti ile MHP'nin yeni anayasa konusunda kendi aralarında da anlaşamadıklarını belirterek, “Otursunlar önce kendi aralarında anlaşsınlar. Söylemleri arasında 180 derece fark var” yorumunu yaptı.
Kılıçdaroğlu'na diğer gündem maddelerini de sordum. Muharrem İnce'nin istifası konusuna girmedi.
Öncelikle TSK'nın Gara'daki operasyonda ortaya çıkardığı terör vahşetini değerlendirdi. Biz konuşmadan biraz önce sosyal medyada “Gara bölgesinde hain terör örgütü tarafından kaçırılan ve alçakça şehit edilen masum vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletimizin başı sağolsun” mesajını paylaşmıştı. Aynı görüşlerini tekrarladı ve “Terörle mücadele konusunda silahlı kuvvetlerimiz olağanüstü çaba harcıyor. Onları kutluyorum” dedi.
Ben de Gara şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Bize bu büyük acıyı yaşatan terörü, terör örgütü PKK'yı lanetliyorum.
Kılıçdaroğlu'na “Ay'a gitme” meselesini de sordum.
Sözlerine “Bunu kim istemez, hepimiz isteriz” diye başladı ve şöyle devam etti:
“2023 için Erdoğan 2 trilyon milli gelir hedeflemişti. Bugün o hedefin yarısına bile ulaşamadık. İnsanlar mutfağın durumuna bakıyor. Erdoğan gündemi değiştirmek için her seferinde başka bir şey ortaya atıyor. Doğalgaz, anayasa, Ay'a gideceğiz… İktidar gerçekten milletin gerçek gündeminden kopuk. Erdoğan vatandaşları dinlemek istemiyor artık.”
