Yerel seçimlerden önce pazarda karşılaştığı Ekrem İmamoğlu’na, “Sana oy vermem ama kete yaparım” diyen 66 yaşındaki Mahruze Keleş siyasilerin gözdesi oldu. Mahruze Teyze seçimin hemen ardından Ekrem İmamoğlu’nu, sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, son olarak da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Sultanbeyli’deki evinde ağırladı. Ben de Mahruze Teyze’nin evine konuk oldum.
Mahruze Keleş yaşadığı Sultanbeyli’de o kadar popüler ki, siyasi liderlerin uğrak yeri olan evini ilçede kime sorsanız gösteriyor. Ara sokaktaki iki katlı evinin kapısını çalıyorum. Beni hiç tanımamasına rağmen, 40 yıllık dostuymuşum gibi açıyor kapıyı. Gazeteci olduğumu, kendisini ziyarete geldiğimi söylüyorum. “Hoş geldin kızım, gel buyur diyor” deyip başköşeye oturtuyor. Önce oruçlu olup olmadığımı soruyor. Yılın her günü ketesi ve yaz aylarında ayran çorbasını eksik etmediğini anlatıyor. Yiyemeyeceğimi söyleyince, yanıma bir tane kete vereceğimi söylüyor. Bana verdiği keteler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte Emine Erdoğan’a gönderdiklerindenmiş.
16 YAŞINDA GURBET ELDE
Mahruze Teyze aslen Erzincan, Refahiyeli. İnşaat işçisi eşi Hasan Keleş’le 16 yaşında evlendikten sonra, gurbete diye çıkıp gelmiş İstanbul’a. Evlerini eşinin kendi elleriyle yaptığını gururla anlatıyor. 6 çocukları ve 10 torunları var ama evde 37 yaşındaki zihinsel engelli kızı, eşi ve kendisi kalıyor.
ISPANAK ALACAKTIM
Mahruze Teyze’ye nasıl meşhur olduğunu, İmamoğlu ile karşılaşmasını soruyorum. O gün pazara ıspanak almak için çıkmış. “9 liraya ıspanak mı olur” diye söylenirken, İmamoğlu arkadan omuzuna dokunmuş. Mahruze Teyze sonrasını ise şivesiyle şöyle anlatıyor: “Bana ‘Ben İstanbul’a adayım. Bana oy verir misin’ diye sordu. Ben onu Tayyip’in partisinden sanıyordum. Sordum ‘Tayyip’ten misin sen’ diye. ‘Yok. CHP’denim ben’ dedi. Ben de ona ‘Yok anam oy moy vermem. Zamanında çok çektik. O partilerden gelenleri gördüm ama sana kete yaparım’ dedim. Seçimleri kazandıktan sonra da benim yanıma geldi.”
Mahruze Teyze’ye evine gelen siyasileri soruyorum ama o hep Tayyip Erdoğan’ı anlatıyor. Bu kez isimlerini tek tek söyleyerek soruyorum. Lafını hiç esirgemediğini onu ziyaret eden siyasilerden biliyorduk, öyle olduğunu test etmiş oluyorum. İmamoğlu’nu sevdiğini, onun sayesinde Tayyip Erdoğan’la görüştüğünü söylüyor.
KONUKLARI İÇİN NELER DEDİ?
RÜYAMDA GÖRDÜM
Erdoğan: “Tayyip’im zaten bir başka. Onun peşinden ayrılmasınlar. 30 yıl önce rüyamda gördüm onu. Ay camdan içeri girdi, arkasından güneş, yıldızlar da peşinden geldi. Yıldızlar Tayyip’i çağırıyordu ‘Sen de gel’ diye. Ben havalara uçuyordum rüyamda. ‘Bu ay ve yıldızlarla gelen adam boş bir adam değil, ben bunu takip edeceğim’ dedim. 30 yıldır da takip ede ede geldi başımıza çok şükür. Son seçimde gece istihareye yattım. Erdoğan, beyaz bir taksiye bindi, bir dağa, göklere çıkıyordu. Onu dağın tepesinde gördüm. Binali Yıldırım da beyaz bir taksideydi, o yarı yoldan döndü.”
KARDEŞİM OLSUN...
Kılıçdaroğlu: “Kılıçdaroğlu da dünya ahiret kardeşim olsun. Allah razı olsun, geleni geri gönderemem. Ben kimseyi ayırt edemem. Allah onlara da güzel çalışmalar nasip etsin. Devlete millete faydası olsun. Yabancılar da buraya çalışmaya gelecek. Öyle günler gelecek ki, taksiler havada uçacak (Teknolojiyi böyle anlatıyor).”
O BENİM SEBEBİM
İmamoğlu: “Allah İmamoğlu’ndan razı olsun. O benim sebebim oldu. Onunla pazarda karşılaşmasaydım, Tayyibime ulaşamayacaktım. Allah’ım İmamoğlu’na da hayırlı işler versin. Biliyor kendisine oy vermeyeceğimi zaten.”
KETELERİMİ BEĞENDİLER Mİ
Mahruze Keleş, “Tayyip Bey çok sıcakkanlı, samimi. Telefon etmişti şimdi gelmek nasip oldu. Boş adam değil. Çalışan adam. Ancak nasip oldu” diyor: “Ben uçuyorum benim evime geldi diye. Eğer benim ketelerimi beğendiyse, Emine Hanım’la telefon etsin bana. Cımcık mantı da gönderdim. Öz kardeşimi davet etsem gelmez. Cumhurbaşkanımız bana Kuran-ı Kerim hediye etti. Her gün okuyup ona dua edeceğim.”
YILDIRIM VE SOYLU DA GELECEK
Aynı memleketlim, hemşehrim Binali Yıldırım’ı da evime bekliyorum, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’yu da. Yıldırım da gelecek, Soylu’mda. Annesi vefat etmiş, üzüldüm. Allah rahmet eylesin.
