İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara
Muhalif. GÜNDEM CHP'den Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu ve İletişim Başkanı Altun hakkında suç duyurusu

CHP'den Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu ve İletişim Başkanı Altun hakkında suç duyurusu

CHP, deprem sırasında iletişimin kesilmesi yoluyla can kaybına sebep olma nedeniyle Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu ve İletişim Başkanı Altun hakkında suç duyurusunda bulundu.

Okunma Süresi: 3 dk

CHP, Malatya merkezli iki depremin ardından 8 Şubat’ta sosyal medya ağlarında getirilen bant daraltılması uygulaması ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile BTK yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

CHP adına avukat Çağlar Çağlayan tarafından savcılığa sunulan suç duyurusunda, bant daraltılma uygulaması ile haberleşmenin engellenmesi, kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi ve görevi kötüye kullanma suçlarının işlendiği öne sürüldü. Sorumlu oldukları belirtilen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan hakkında cezalandırılmaları amacıyla kamu davası açılmak üzere iddianame hazırlanması talep edildi. Suç duyurusunda özetle şu ifadeler kullanıldı:

"Sağlıklı bir iletişim kurulmasını engelledi"

“Deprem felaketinin etkisini azaltmak için sosyal medya platformlarına oldukça ihtiyaç duyulan bu dönemde 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunun 60. Maddesinin 10. Fıkrası Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu tarafından dayanak gösterilerek Twitter, Tiktok ve Ekşisözlük isimli sosyal medya platformları başta olmak üzere sosyal ağlarda erişime bant daraltması uygulanmıştır. Bu durum peşi sıra gelen deprem felaketlerine benzer bir yıkım etkisi meydana getirmiş, felaket mağdurlarına erişimi engellemiş vatandaş ile yardım faaliyeti gerçekleştirenler arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasını engellenmiş ve hatta bu sebeple can kayıplarına sebep olmuştur. 

Bu madde hükmü içerisinde yer alan usulün eksiksiz uygulandığı hususu ise belirsizdir. Yapılan düzenlemenin bu süreçte iktidara yönelen tepkilerin duyulmaz ve görünmez kılınması amacı taşıdığı aşikâr olup depremden etkilenen bölgelerle olan iletişimin önemi, deprem mağdurlarının durumu hiçbir şekilde önemsenmemiştir. 

Haberleşme, iletişim ve ifade özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. , Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 22., 25., 26, ve 28. maddeleri ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu içerisinde müstakil bir suç olarak 124. madde hükmü içerisinde düzenlenmiştir. İçerisinde bulunduğumuz olağanüstü durumlarda iletişimin kısıtlanması bir kenara etkin ve yaygın bir şekilde kullanımı için devletin tüm makam ve mekanizmalarının seferber edilmesi gerekirken bu durumun aksine sorumlu kurumlarca hareket edilmiş ve akabinde deprem mağdurlarının kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı engellenmiştir. Bu durumun, can kaybına neden olduğu, kişilerin sağlık durumunun kötüleşmesine sebebiyet verdiği süreç bir bütün olarak düşünüldüğünde illiyet bağı kurmaya müsaittir.

"Erdoğan'ın ziyaretine denk getirildi"

Felaketin yaşandığı 06.02.2023 tarihinden bugüne sosyal ağlarda yapılan provokatif paylaşımların münferit nitelikte ve oldukça az sayıda olduğu ve halkın bu noktada duyarlı hareket ederek gerekli paylaşımlar haricinde felaketle ilgili düşüncelerini dahi içeren paylaşımlar yapmadığı bilindiği halde iktidarın bu süreçte sadece kendi yönetimsel gücünü koruma kaygısı güderek halkın çaresizlik içinde iletişime duyduğu ihtiyacın görmezden gelinmesi kabul edilemez bir durumdur. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ona bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından halkın iletişim ve haberleşme gereksinimi diğer tüm kurumlardan daha fazla bilinmekte ve bu süreçte haberleşme özgürlüğün en etkin şekilde kullanılması için tüm tedbirler alınmak zorundadır. Buna karşın dezenformasyonun engellenmesi bahanesiyle tedbir adı altında daraltma gibi art niyetli engeller siyasi mahiyette olup bu durumun mağduriyet içindeki halka izahı mümkün değildir. Deprem felaketinin durumu düşünüldüğünde bu fiiller ayrıca suç teşkil etmektedir. Bant daraltma faaliyetinin R. Tayyip Erdoğan'ın bölgeyi ziyaret ettiği anlara denk getirilmesi; hükûmete, deprem sonrası gerekli tedbirleri alamamış olması nedeniyle yönelecek eleştirilerin görünürlüğünü azaltmak amacı taşıdığı da aşikârdır.” 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *