İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9262 %0.02
37,4910 %0.16
96.736,60 %-1.1
3.312,17 0,23
Ara

Dostluğa

Okunma Süresi: 2 dk

Dostum, Majak’a,

Bu aslında bir sipariş yazı. Özünde ise kendimi çok iyi hissettiren, hatta lise yıllarımda Edebiyat öğretmenimin yazmamı istediği bir kompozisyon ödevi gibi.

Geçtiğimiz günlerde, deklanşörün değil de yeninin vazgeçilmez fotoğraf makinelerinden fotoğrafladığım, çatıda ağız ağza didişen martıların halleri sonrası, talep üzerine yazılıyor, okumakta olduğunuz bu makale. Majak (Majak Toşikyan-Besteci, Aranjör, Müzik İnsanı ama en çok da İNSAN), esasen onların ekmek kavgası derdinde olduğunu düşünse de ve haklı olarak da, karşıdan da öyle yansıyorsa da gagaları, birbirinin içine geçmiş ve tamamen bir üstünlük savaşının görüntüsüydü. Hatta ben, doğa yine ne kadar güzel söylüyor, hiç affetmeden, Karadeniz’de, aynı zamanlama ile İHA’lar, birbiri ile didişirken, hep doğayı örnek olan devrimler ve onun doğurduğu, yansımalardan teknoloji kuşlarını, kendince uçuruveriyordu.

Majak Toşikyan, “Aklıma ne geldi, izlerken. Çocukken, “vur, vur” diye çocuklar kendi aralarında üstünlük oyununu, saflıkla biçimlerdi. Şimdi ise hâle ve dünyaya bak! Bunu yazmak lâzım ve eminim ki çokta güzel, anlatırsın.”

Kendisi Kanada’da yaşıyor ve bulundukları yerde, nispeten diğer ülkelere göre daha huzurlu olduklarını, medeniyetin varlığına değinirken; farklı ülkelerden dünya vatandaşları ile zaman zaman görüştüğünü, mesela yıllar önce Fransa’da ki modernliğin göçlerle gölgelendiğini, ifade ediyor ve Amerika’da ise herkesin kafasına göre şiddet meyili taşıyabildiğine dem vuruyor…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *