İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,5014 %0.06
36,6793 %0.24
3.533.750 %2.973
3.076,93 0,08
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Emel Seçen Hasan Saltık'ın ardından yazdı

Emel Seçen Hasan Saltık'ın ardından yazdı

Muhalif Yazarı Emel Seçen, Anadolu'nun yitik türkülerini, ezgilerinin kaybolmasına izin vermeyen, müzik dünyasının ünlü ismi Hasan Saltık'ın vefatının ardından duygusal bir yazı kaleme aldı...

Emel Seçen'in "Elde Kalan" başlıklı makalesi şöyle:

Müzik susuyor, müzisyenler ölüyor derken hepsi gerçekti.
Gerçekliği kabul ettirebilmek için artık bir değil birkaç ölüm gerekiyor!

Yani iyiler erken ölmüyor, onları yoruyor ve tüketiyorlar, sonunda kalp dayanmıyor. En bilindik formatı ile notanın anahtarı SOL işte tam o soldan darbeyi yiyip, yaralanıyor yürek ve ruh olarak. Toplumsal birikim kültür ve değerleri yaşatmak, nitelikli insan yokluğunda çok zor. Nitelikli insan yokluğunda insansıların cirit attığı günümüzde yaslı günlerimizin dermanı olan türkülerimizin bile artık modası geçti diye açıklamada bulunan sözüm ona gazeteciler var. Var ki zamanında Cumhuriyet kazanımlarının temel değerlerine dahi dil uzatmaktan geri durmamış toplumu bugün olduğu gibi kirletmeye devam etmişlerdir.

Mesele, kim ne derse desin, hep dediğimiz gibi kara ile denizi bir araya getiren o güzel geleneğimiz Hızır ile İlyas’ı küstürdüğümüz gün toprağımızın temel değerlerini farklılıklarımıza rağmen ayrıştırmaya çalıştıklarında başladı.

Evet, iyi insanlar erken ölmüyor, ölsünler diye uğraşılıyor! Ruhen, madden yaşanılan bir dünyadan çok yaşanılmaması üzerine hep kurgu.

O yüzden ister Zaza olmuş ister Tunceli’de doğmuş olsun esas olan insanlık adına yaptığın ve kattığın değerdir baki olan.

Daha geçtiğimiz gün yazdık İMÇ’nin halini… Bunları görüp de görmezden, duyup da duymazdan gelenlerden değildi HASAN SALTIK!

Biz ve bizim gibiler bütün organlarımızla hissederiz acıyı. Neticede her canlı görünmez bir bağ ile diğerlerine organik bir bağ ile bağlıdır. Buna da DOĞA yasası diyoruz. Zaten bir başkasının acısını içselleştirmeyen insan olmamıştır ki!

Sanata, müziğe, topluma kattığı değer, adı üstündeki kültür hizmetlerinin sunulması gereken alandan çok yüksek irtifaya ulaşmıştır.
Düşünsenize Joan Baez gelmiş, sahnede en ilkel insanoğlunun enstrümantal melodi dili ile tencere, tava diyor!

Kalan Müzik, Kardeş Türküler ile el ele göbek atıyor!

Tencere, tava bir eyleme aslında Gezi’de dönüşmüştür ama esası piştiği yer yani yuvası mutfak olmasıdır. Balkonlardan çalmıştır halkımız, en pratik enstrümanını.
Tencere, tava mutfağın sesidir.
Boş tencere kaynamaz.
Istırabı, yokluğu ve hiçe sayılmayı raks ediyor enstrümansız halkımız.
Müziği susturanlar, kendileri sağır, o yüzden hiçbir şeyi görmemeleri normal.
Körler, sağırlar birbirini ağırlar!

57 yaş nedir ki, 78 devirli taş plakları temizlemek ve arşivlemek için çabalayan bir yürek için? 

Plâklar, hammaddesinden dolayı çabuk kırılabilir, en ufak bir darbede içindeki hazine yok olabilir.  Bunların iki yüzünde sadece birer parça yer almaktadır.
1991 yılında kurduğu müzik şirketi ile Türkiye coğrafyasını, Anadolu’nun verimliliğini, bizim toprağımızın zenginliğinin en büyük resitalini sunmak istedi ve başardı.

Aşık Veysel’den Neşet Ertaş’a, Malatyalı Fahri’den Hisarlı Ahmet’e, Münir Nurettin Selçuk’tan Sadettin Kaynak’a, Tolga Çandar’dan İsmail Hakkı Demircioğlu & Erkan Okur’a…  
Gülay, Sabahattin Akkiraz, Kardeş Türküler, Grup Yorum, Fenomen…
Tahtacı Türkmenlerinden Pomak göçmenlerine, Klezmer’den Gürcistan müziklerine…
Arto Tunç Boyacıyan ile o güzel ezgileri…
Kürtçe, Lazca, Süryanice, Zazaca ezgiler…
Buraya sığmayacak bu ülkenin değeri olan niceleri…
Hepimizi besleyen damarımız ve kardeşliğimizdir, dedi.
Unutulmaya yüz tutmuş ninnilerimizi büyütmüştür yeniden arşivleyerek…
Bu olgulardır bizi birbirimize o, bu, şu demeden bağlayan… Nasıl dersiniz “Türkülerin ömrü doldu!..”

Bugün Kartal Cemevi’nden saat 13.00’de uğurlayacağız ustayı.
Bu dünya koca bir yalan, var biraz da sen oyalan, denir ya… Oyalananlar hiç doymamacasına yiye dursun.
Değer bilene, değer yaşatmak isteyene…

Elde kalır bir adı üstünde KALAN MÜZİK!
Gideni ile amaç edineni en çok da yaşatmak isteyeni ile…
Notalar müziğin evrensel akışı seninle olsun güzel insan, HASAN SALTIK...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *