İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4885 %0.05
36,6474 %0.2
3.525.187 %2.33
3.072,50 -0,06
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Emel Seçen kaleme aldı: Ahval!..

Emel Seçen kaleme aldı: Ahval!..

Yazarımız Emel Seçen duyarlı kalemini zor durumdaki, sıkıntıdaki vatandaşın hayatında gezindirdi...

Emel Seçen'in kaleme aldığı, "Ahval!.." başlıklı makalesi şöyle:

Gençler erkenden kalktılar, oysa bir gün önce iyice uyumaları gerektiği halde onları en çok motive eden müzik ve konserlere saat yasağı konmuştu. Hepsinden önemlisi, Katar vatandaşları için Tıp Fakültesinde eğitim hakkı, sınavsız olacağı duyurulmuş, sabaha kadar uyuyamamış ertesi gün ki sınava uykusuz girmişlerdi.
Sadece ısrarla aşı olmaları, söyleniyordu.

Emine Erdoğan “Gelin hep birlikte basit önlemler alalım alışverişe çıkmadan önce alınacaklar listesi hazırlayalım, porsiyonları küçültelim” açıklamasını yaptığı sırada, pazardan daha ucuz olduğu için uzun zamandır çürük sebze, meyve toplayabilmek için halk yola çıkmıştı bile. Ekmeği yine veresiye yazdırdı.

Dönerken duydu ki elektriğe, 1 Temmuz itibari ile yüzde 15 zam binmişti. 1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalkınca, otomatik kalkan aydınlık için artık endişe etmiyordu kadın. Ne de olsa mutfak tam takır, hayat kuru bakır, zindan. Elektrik, ışık yoksa onun avizesi ampul, ne işe yarardı ki?

Düşündü, geçtiğimiz yıl İstanbul, Fatih Fındıkzade, Yetişkin, ailesinin dört ferdi elektrikleri kesilince, işsizlik ve biriken borçları yüzünden siyanür içerek toplu olarak intihar etmişti.

Ülkenin elektrikleri kesildiğinde, çocuklar masanın altında resim çiziyorlardı. Kendilerine bakamayan, sorumluluk sahibi olmayan; anne, üvey baba, dayı, anneanne toplu taciz çetesiydi iddialara göre.
Çete çete içinde,
Ülke baştan aşağı kaos.Her bir köşeden müsilaj fışkırıyor.
Ceza yerini bulmamıştı elbette.
Çocuklar uykusuz, yarınsız ve sahipsiz kalmıştı.

Dünün dürüst gazetecileri bile epey zamandır ortaya atılan olaylar karşısında twit pas ediyor. Birbirlerini uyarıyor, beğeni yapıyor. Çete reislerini başta eleştirirken, paylaşımcı çıkmışlardı.

Dizi oyuncusunun erkek arkadaşı barda sorun çıkarıyor, oyuncu kadın kafa atıp çete reisinin ismini vererek polisi tehdit ediyordu.

Birden çığlık duydu insanlık!..
Kadın şort giymiş, adam ana avrat kadını ahlaksızlıkla suçluyordu sonra öğrendi ki insanlık, adam kumarhanede, adam sosyal medyada, tangalı kadın takipçileri ile eylemde.
Lut Kavmi yoluna devam etti ama gördü ki kendini geçenler var.
128 beden kostüm bu, dahası var.
Çocuk istismarında Ensar Vakfı’nın 45 öğrenciye tecavüz davasının mecliste kabul edilmemesi sonrası bakanları sevinip, birbirlerini tebrik kuyruğuna girdiler.

Salgın boyunca dezenfektan vurgunu yapıldı, bakanları tarafından.
Destur dedi, döndü. Bu neydi ki?
Çözemedi!
Çözemedik!..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *