İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4661 %-0.06
36,5420 %-0.16
3.550.537 %3.58
3.073,62 0,66
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Erdoğan'dan çiftçileri ilgilendiren karar: Kredi limitleri artırıldı

Erdoğan'dan çiftçileri ilgilendiren karar: Kredi limitleri artırıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde "Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma" temasıyla Ziraat Bankası'nın düzenlediği "Tarım Ekosistemi Buluşması"nda yaptığı konuşmada, tarımsal kredi limitlerindeki artışları açıkladı.

İktidarın tarım politikalarına yönelik eleştirilere tepki gösteren Erdoğan, "Ülkemizde muhalefetin 'tarım bitti' tezlerinin ne kadar içi boş tezler olduğunu rakamlarla ortaya koyduk. Türkiye, gerçekler yerine çarpıtmalar, özellikle bunun üzerinden muhalefeti artık geride bırakmalıdır. Eski muhalefet tarzının raf ömrünü tamamladığı görülüyor. Bunun yerine eleştirel ama daha yapıcı bir anlayışın ikame edilmesi, ülkemiz için şüphesiz daha faydalı olacaktır" ifadelerini kulandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

“Eski muhalefet tarzı, raf ömrünü tamamladı”

"Ülkemizde muhalefetin 'tarım bitti' tezlerinin ne kadar içi boş tezler olduğunu rakamlarla ortaya koyduk. Türkiye, gerçekler yerine çarpıtmalar, özellikle bunun üzerinden muhalefeti artık geride bırakmalıdır. Eski muhalefet tarzının raf ömrünü tamamladığı görülüyor. Bunun yerine eleştirel ama daha yapıcı bir anlayışın ikame edilmesi, ülkemiz için şüphesiz daha faydalı olacaktır. Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği hakikat şudur; ülkemizin son 21 yılda başarı hikayesi yazdığı alanların en başında tarım, hayvancılık ve su ürünleri vardır. Bunu söylerken, elbette her şey güllük gülistanlık diyemeyiz. Dünyadaki tüm ülkeler gibi bizim de sıkıntılarımız var. Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış gibi çözmemiz gereken sorunlarımız var.

“Çözüm odaklı hareket ediyoruz”

Kırmızı ve beyaz et fiyatlarında son dönemde yaşanan dalgalı hareketleri yok sayamayız. Gübre fiyatlarındaki artışlardan, gündelik ve sürekli işçi eksikliğine kadar farklı alanlardaki şikayetlere kulaklarımızı tıkayamayız. Başarılarımızla birlikte, halen problem üreten alanların da farkındayız. Muhasebemizi yaparken ne ifrata ne de tefrite kaçıyor, dengeli ve objektif bir şekilde kendimize ayna tutuyoruz. Amacımız, güçlü ve zayıf yanlarımızı en doğru biçimde tespit etmektir. Tarımda da durum farklı değildir. Burada da çözüm odaklı hareket ediyoruz. Eksiklerimizi gidermenin derdindeyiz. Problemlerimize ortak akılla çözüm yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Tarım sektörümüzün 21 yılda elde ettiği başarıların değersizleştirilmesine mahal vermeden, milletimizin en çok şikayet ettiği hususlara odaklanarak Türkiye'yi hep beraber hedeflerine ulaştıralım istiyoruz.

“Hiç kimseye kapımızı kapatmadık”

Milli meselemiz olan tarımda biz hiç kimseye kapımızı kapatmadık. Türkiye'nin tarım ekosistemini geliştirmek için, herkesin fikrine, katkısına, eleştirisine, önerilerine sonuna kadar açığız. Yeter ki, tarım konusu ezberlere ve önyargılara kurban edilmesin.

“Bir damla petrolü bir damla kandan daha kıymetli gören sömürgeciler”

Biliyorsunuz, geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları ön plandaydı. Petrol, altın, elmas ve diğer yer altı zenginlikleri için oluk oluk kan aktı. Bir damla petrolü bir damla kandan daha kıymetli gören sömürgeciler, bunları tahakküm altına almak için her yola başvurdular. Binlerce kilometre ötedeki ülkeleri işgal ettiler. Avrupa'dan Afrika'ya saldırdılar ve oralarda tüm imkanlarıyla Afrika'nın o zenci evlatlarını ne yazık ki imkanlarını helikopterlerle, elmaslarını, altınlarını Avrupa'ya taşıdılar. İnsanları topraklarından sürdüler, savaş ve iç savaş çıkardılar, eli kanlı diktatörleri desteklediler, darbe yaptılar, cinayet işlediler, katliamlara imza attılar. Yerel halkı içkiye, uyuşturucuya alıştırarak, ekonomik, sosyal ve siyasal bakımdan kendilerine tamamen bağımlı hale getirdiler. Kendi refahlarını mazlumlardan çaldıkları zenginlikler üzerine bina ettiler. Bize insan hakları dersi veren batılı ülkelerin Kongo'da, Cezayir'de, Kenya'da, Somali'de, Güney Afrika'da, Nijerya'da ve daha pek çok Afrika ülkesinde neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Avrupa'nın ortasında Afrika'dan getirilen insanların sergilendiği, müze adı altında, affınıza sığınarak söylüyorum; hayvanat bahçeleri kuruldu. Bu ülkeleri ziyaretimizde, sömürgecilerin acımasız yüzünü bizzat görme fırsatı bulduk. Bunların hepsi ve daha fazlası, yer altı ve yer üstü kaynaklarının kontrolü için yapıldı.

“Su kaynakları ve havzaları birer çatışma hattına dönüşüyor”

Yeni ve çok daha sinsi yöntemlerle sömürü düzeni halen devam ediyor. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda aynı kavganın tarım alanları, su ve gıda için verileceği anlaşılıyor. Bunun işaretlerini şimdiden görmeye başladık. Dünyanın gelişmiş ülkeleri, Afrika'da tarım arazisi kiralamak için büyük bir yarış içerisindeler. İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle birlikte, su kaynakları ve havzaları birer çatışma hattına dönüşüyor. Asya, Amerika, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki birçok gerilimin altında su kaynaklarıyla ilgili anlaşmazlıklar yatıyor. Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşında tüm ülkelerin gıda arz güvenliğini temin için nasıl kıyasıya mücadeleler verdiğini unutmadık. Türkiye'nin gayretleriyle hayata geçirilen Karadeniz girişimi olmasaydı, başta Afrika ülkeleri olmak üzere birçok yerde kıtlık yaşanacaktı. Açlık tehdidiyle karşı karşıya kalan on binlerce insan hayatını kaybedecekti. Biz buna kayıtsız kalamazdık, kalmadık. Toplam 33 milyon ton tahılın boğazlarımızdan güvenli geçişini sağlayarak, durumun iyice kontrolden çıkmasına engel olduk.

“Rekabet kızışacak, hatta belki de daha kanlı hale gelecek”

Şunu görmemiz lazım; tarımın önemi azalmayacak, bilakis artacak. Gıda üretimi ve tedarikinin ne kadar stratejik bir alan olduğunu, her yeni gelişme teyit edecek. Rekabet kızışacak, hatta belki de daha kanlı hale gelecek. Bizim ülke olarak tüm hazırlıklarımızı buna göre yapmamız gerekiyor. Diğer türlü, ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız.

“Ziraat Bankamızın kullandırdığı tarım kredilerinin tutarı 480 milyar lirayı aştı”

Tarımı sadece ekonomimiz için değil, milletimizin bekası için de hayati önemde bir sektör olarak görüyoruz. Türkiye yüzyılının temel unsurları arasında tarım, hayvancılık, kırsal kalkınma ve tüm bu olanlarda verimlilik artışının ayrı bir yeri vardır. Son 21 yılda, bunun alt yapısını güçlendirme yolunda önemli adımlar attık. Tarım desteklerini hem çeşitlendirdik, hem de ciddi oranda yükselttik. Tarım Kredi Kooperatiflerimiz, sektörün ve çiftçilerimizin daima yanında olmuştur. Çiftçilerimizin finansman ihtiyacını karşılamak üzere Ziraat Bankamızın kullandırdığı tarım kredilerinin tutarı 480 milyar lirayı aşmış durumdadır.

“10 mandayla başlamış, şu anda 120 mandası var; mesele bu”

Bizim gayemiz, insanları doğdukları yerde doyar hale getirmektir. Az önce yanımdaki bir kardeşime sordum; 'ne yapıyorsun' dedim. Manda yetiştiriyormuş. 10 mandayla başlamış, şu anda 120 mandası var. Mesele bu.

Tarımsal kredilerde limitler yükseltildi

Küçük ekipman kredisi 250 bin TL’ye çıkıyor. Küçükbaş hayvan üreticilerimize işlerini büyütmeleri amacıyla verilen kredinin limitini 400 bin TL’den 600 bin TL’ye getiriyoruz. Büyükbaş için 1,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz.

Gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmalarını teşvik ediyoruz. Genç çiftçi kredisinin limitini 1,5’ten 2,5 milyon TL’ye artırıyoruz. Kadın çiftçi kredisinin de aynı şekilde 2,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz. Ziraat Bankası'nın çiftçilerimize yönelik bu müjdelerinin de hayırlı olmasını diliyorum."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *