İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4573 %-0.07
36,4748 %-0.32
3.508.266 %3.257
3.061,67 0,27
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Erdoğan'ın yeni anayasa açıklamasının gizli kodları

Erdoğan'ın yeni anayasa açıklamasının gizli kodları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yeni bir anayasayı tartışma vakti geldi. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımızla (MHP) bir anlayış birliğine varmamız halinde önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz” sözleri vatandaşta olmasa da siyasi kulislerde bir hayli yankı buldu.
Her ne kadar Erdoğan Bahçeli’yle mutabakata varırsak diye şerh koysa da yeni anayasa için asıl anlaşması gereken diğer muhalefet partileri. Hatta yeni anayasa için olmazsa olmazı CHP ile uzlaşmak.
Bu iddiayı ortaya koymamızın nedeni parlamentodaki sandalye dağılımı ve mevcut Anayasa…

Cumhur İttifakı’nın sandalye sayısı 289 AK Parti ve 48 MHP olmak üzere 337. Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un oy kullanamayacağını hesaba katarsak rakam 336’ya iniyor.  Oysa herhangi bir anayasa maddesinin referandumsuz değişikliği için Meclis üye sayısının üçte iki çoğunluğu yani 400 milletvekilinin oyu gerekiyor. 
Görüldüğü gibi Cumhur İttifakı’nın sandalye sayısı yeterli değil.

MHP’yle HDP’nin, yine MHP’yle İyi Parti’nin aynı ittifakta nasıl buluşacağı açmazını göz ardı etsek bile, yani MHP ya da HDP Cumhur İttifakı’ndan yana tavır koysa bile referandumsuz değişiklik için gerekli sayıya ulaşılamıyor.

Bu nedenle muhtemel bir yeni Anayasa için kapısı çalınacak parti CHP, Erdoğan’ın buluşması gereken lider de Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu hem siyasi hem de matematiksel bir zorunluluk.

Erdoğan, “400 milletvekiline gerek yok. Beşte üç oy oranıyla yani 360 milletvekilinin desteğiyle değişikliği geçirir sonra da referanduma götürürüm” deyip zor yolu seçerse ne olur?
Bir kere yine İyi Parti ya da HDP’nin kapısını çalmak zorunda. CHP’yi devre dışı bırakıp bu partilerle arayışı girmesi ortağı MHP’yle sorun çıkarabilir.

Her sorun aşıldı ve halk oylaması ile de olsa Anayasa değişiklikleri yapıldı diyelim. 

İşte asıl analiz edilmesi gereken mesele de burada başlıyor.
Anayasa yapan Meclis aynı zamanda kurucu Meclistir. Ve yeni Anayasa ile görev süresi fiilen biter ve yerini seçimle gelen yeni Meclise bırakır.
Yani ne zaman sandık halkın önüne konulsa, bir referanduma gidilse ardından genel seçim yapılmıştır.

Yakın dönem siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle doludur.

Misal, “Yasakların kaldırılması için Evet-Hayır” adıyla hatırlanan 12 Eylül’ün yasaklı liderleri Demirel, Ecevit ve Erbakan’ın siyaset yapma haklarının oylandığı referandum 12 Temmuz 1987’de yapıldı. Akabinde, 4 ay sonra 29 Kasım 1987’de genel seçim sandığı konuldu halkın önüne.

Bir başka örnek, “Yetmez ama evet” sloganıyla hatırlanan 12 Eylül 2010 referandumunun ardından12 Haziran 2011’de genel seçime gidildi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu 16 Nisan 2017’de gerçekleşti, senesinde, 24 Haziran 2018 tarihinde halk bir kez daha sandığı gitti.

Kısaca özetlersek, Cumhurbaşkanının yeni anayasayı işaret etmesi aslında bir erken genel seçimin işaret fişeğinden başka bir şey değil. 

Yeni Anayasa demek, mevcut konjonktürde referandum sandığının halkın önüne konulması demek.
Referandum sandığı ise örneklerden de görüldüğü gibi genel seçim kararının çok uzak olmayan bir zamanda alınması demek.

Yeni seçimde, kimin kazanacağından bağımsız olarak (Cumhur İttifakı bu seçimleri kazansa bile halktan güvenoyu almış olacağı için yeni bir iktidar başlangıcı yapmış olacaktır) yeni bir iktidar demek.
Erdoğan’ın kelimelere döktüğü yeni Anayasa ihtiyacının bu yolculuğunun bir hayli hareketli geçeceğini söylemek pek de abartılı olmaz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *