İstanbul
Rain and snow
1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4592 %0.37
38,1983 %-0.2
96.447,41 %0.23
3.438,13 0,27
Ara
Muhalif. GÜNDEM Gazeteci partileri üzebilmeli

Gazeteci partileri üzebilmeli

Okunma Süresi: 2 dk

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı süreci, partili taraftarların medyadan beklentisini belirginleştirdi. İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in masadan kalkmasından dönüşüne kadar geçen sürede kulis bilgisi yazanlara, eksikliklere, yanlışlara dikkat çeken gazetecilere çemkirenler, susturmaya çalışanlar oldu. Ağır suçlamalar da yöneltti kimileri.

Gazetecilik, Zafer Arapkirli’nin de yazdığı gibi, “birilerini üzmemek, gücendirmemek için değil kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla” yapılır. Gazeteci siyasileri yönlendirmeye çalışmaz, onlar adına düşünmez ya da kaygılanmaz ama gerektiğinde üzmekten de çekinmez.

Evet, iktidar medyası yıllardır AKP’nin başarısını dert edindi; hatalarını örtüp, eksiklerini tamamlamayı görev edindi. Ne yazık ki, gazetecilikle bağdaşmayan bu davranışlar, bağımsız ve eleştirel medyaya da yansıdı son dönemde. “Muhalif medya”da da bazı meslektaşlarımız “Partili gazetecilik” yapar oldular. Kimileri daha da ileri giderek “Siyaset mühendisliği”ne girişti. 

Hatta “Muhalif medya”da gazetecilikten “Taraftarlık” çizgisine kayanların sayısı o kadar arttı ki, o yüzden mesleğin temel ilkelerine sadık kalan gazetecilerden de “tarafgir” davranmalarını istemek kimi muhalefet çevrelerinde meşru görülmeye başlandı.

Oysa gazetecinin taraftarlığı hem gazeteciliğe hem de savunmaya kalktığı tarafa zarar verir. Nitekim “Muhalif medya”, “Millet İttifakı”nın aday belirleme sürecinde yaşananları gerektiği gibi göz önüne serse ve eleştirel yaklaşılabilse belki de son anda kriz çıkmayacaktı! Ama sayıları parmakla gösterilecek kadar az sayıda bağımsız gazeteci, aday belirleme nedeniyle perde arkasında yaşanan gerginlikleri dile getirebildi ve aday belirlemedeki gecikmeyi eleştirebildi.

Kabul etmek gerekir ki, aday belirleme sürecini iktidar medyasının kalemşorları daha yakından izledi. Hatta amaç farklı olsa da yazdıkları ve dillendirdikleri kulislerin bir bölümü doğru çıktı. İşte bu rahatlıkla Ahmet Hakan gibi bazı isimler, bugünlerde “CHP medyası” ve “Partili gazeteci” diye yazıp, “Gazeteciliğin ölümü”nden söz etme cesareti gösterebiliyorlar…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *