İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4863 %0.01
36,5949 %0.01
3.429.900 %0.29
3.064,76 0,37
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM İdam teröre çare olur mu?

İdam teröre çare olur mu?

Erdem Beliğ Zaman yazdı: İdam teröre çare olur mu?

Tümevarım değil de tümdengelim metodunu kullanalım: İdam yalnızca teröre değil hiçbir suça çare olmaz! İlkel yöntemler ve reçeteler, modern çağdaki meselelerin çözümünde daima kadük ve eksik kalır.

PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ı, Meclis kürsüsünde ağırlamak isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye birçok kişi tepki gösterdi. Hatta İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Meclis genel kurulunda tıpkı yıllar evvel Devlet Bey’in yaptığı gibi kürsüden urgan fırlattı!

Bu urgan, kargo paketi için değildi elbette; idam içindi…

İdam çıkışında bulunulması bizim toplumda yaygın ve eski bir adettir. Tecavüzcüler, azılı katiller ve teröristler için devamlı istenir. Geri gelsin diye buluşmalar yapılır; bağırılır, çağırılır.

Türkiye, idamı Avrupa Birliği uyum birliği yasaları çerçevesinde 2004 senesinde kaldırmıştır. Gerçi kaldırılmadan en son yirmi yıl evvel uygulanmıştı. Zaten kullanılmayan cezamız böylece yürürlükten de kalkmış oldu.

Türkiye, idam cezasını kaldırdı diye AB’ye alınmadı. İdam cezası kaldırıldı diye suç oranı da artmadı. Buna mukabil, idamın kaldırılması siyasî muhaliflerin üzerinde devamlı sallanan Demokles’in kılıcını yok etti. Son senelerde suç oranındaki ciddi artışın sebebi apaçık feci ekonomi politikaları ve başarısız AKP-MHP iktidar ortaklığıdır.

Pekiyi, hâl böyleyken tekrar idam cezasının gündeme getirilmesi neyi çözümleyecek?

El-cevap: Şeriat tutkunlarının ve kana susamış ırkçıların müşküllerini!

İdam cezasının bulunmadığı Finlandiya, İsveç, Danimarka benzeri ülkelerdeki cezalarda caydırıcılık yok mu? Olmasa bu kadar güvenlikli bir memleket unvanını nasıl taşıyabilirler?

İdam cezasını yeniden gündeme getirdiler diyelim; siyasî suçlar söz konusu olduğunda bu cezaların iktidar muhalifleri için kullanılmayacağının teminatını kim verebilir?

Çorap söküğüne benzer bu işler; bir kere çektiğiniz zaman gerisi gelir. İlkellikte kota bulunmaz; azı ya da çoğu ise hiç olmaz!

Gelin iyi hâl indirimini ortadan kaldıralım. Cezalarda caydırıcılık, müebbet hapis, tecrit gibi sistemleri sağlamlaştıralım. Kendileri için yeni Anayasa isteyen egoist politikacılar önce bu boşlukları doldurmak için bir adım atsınlar da görelim.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yüzümüzü aydınlığa doğru dönmeliyiz. Bunun için önce sırtımızdaki şu buram buram gericilik kokan bitli yorgandan kurtulmalıyız. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

 Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun. En büyük bayram bu bayramdır!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *