İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, Sağlık Bakanı’nın “Çeteyi çökerttik” söylemini çürümüşlüğün itirafı olarak değerlendirdi

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, Sağlık Bakanı’nın “Çeteyi çökerttik” söylemini çürümüşlüğün itirafı olarak değerlendirdi

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu, Birgün gazetesindeki yazısında, yenidoğan çetesi davasının, devletin “planlama tekeli” ve “denetleme” yükümlülüklerini yerine getirmediğini gösterdiğini, devleti yönetim anlayışının payının da belirleyici olduğunu ifade etti.

“2017’de Devleti temsil ve Yürütme yetkisinin bir kişide birleştirilmesi, aynı kişinin parti başkanlığı görevini üstlenmesi ile Devletin kamu tüzel kişiliği ve partinin özel hukuk tüzel kişiliği içiçe geçti: Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme (PBDBY). 2017 kurgusu, kendine özgü uygulamaları da beraberinde getirdi: okullar sahibi MEB, hastaneler patronu Sağlık Bakanı, oteller zinciri maliki kültür ve turizm bakanı” eleştirisi getiren Kaboğlu, “Bu ortam ve koşullarda Yenidoğan çetesi, Anayasa madde 56’nın sonucu değil, tam tersine, bu hükmün Devlet için öngördüğü planlama, düzenleme ve denetim yükümlülüğü ihlalinin ürünü” dedi.

“Hükümetin, siyasal sorumluluğun ve karar alma düzeneklerinin tasfiye edildiği bir kurguda, görev + yetki + sorumluluk zinciri işletilebilir mi? Daha genel olarak Devlet’in yasama, yürütme ve yargı işlevlerine denk düşen erkler ayrılığından söz edilebilir mi?“ sorularını gündeme getiren Kaboğlu, “Anayasa’ya sistematik saygısızlığın ve mutlak siyasal çürümüşlüğün mahkeme salonuna yansıyan kısmı, adeta aysbergin görünen yüzü” diye yazdı.

Kaboğlu, “DİB’in kılıç kuşanmasına seyirci kalan, ama teğmenleri kılıçtan yoksun kılmada kararlı olan PBDBY, Yenidoğan çetesi ve duruşma salonuna taşınabilen uzantıları karşısında sessiz. Duruşma başladıktan sonra, 'çeteyi çökerttik' beyanı (Sağlık Bakanı) ise, çetenin ve çürümüşlüğün itirafı” sözlerini kaydetti.

Kaboğlu davaya katılma taleplerinin reddedilmesine de değindiği yazısında, "Anneler ve babalar, mağdurlar ve yurttaşlar, Bakırköy 22. ACM’den adil yargılama bekliyor. Hangi ACM? İstanbul Barosu’nun bile davaya katılma istemini reddeden..." ifadelerini sarf etti.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *