İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan İstanbul Sözleşmesi tepkisi

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan İstanbul Sözleşmesi tepkisi

Platform, göstermelik yasa teklifleri değil İstanbul Sözleşmesi'ni istediklerini belirttiler.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, AKP'nin geçen haftalarda Meclis Başkanlığı'na sunduğu, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yasal değişiklikler de içeren "Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Siyasi iktidarın 'reform' diyerek sunmaya çalıştığı kanun teklifinin kadına yönelik şiddet karşısında çözüm olmadığı açıktır. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmenin tek yolu, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasıdır" denildi. 

Açıklamanın tamamı şöyle:

"2021 8 Mart’tan bu 8 Mart’a; siyasi iktidar tarafından toplumun iradesi hiçe sayılarak İstanbul Sözleşmesi’nden imza geri çekildi, nafaka hakkına saldırıldı, aile arabuluculuğu gündem edildi, boşanma davalarının usulü tartışmaya açıldı, Medeni Kanun aşındırılmaya çalışıldı. 277 kadın cinayeti işlendi, 247 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Kadın cinayetleri vahşileşti, şüpheli kadın ölümleri arttı. Kadınların bedenleri işkence ile kaybedilmeye çalışıldı, yükseklerden atıldı. LGBTİQ+’lara yönelik şiddet ve ayrımcılık devam ediyor. Yargı mercileri cinsiyetçi kararlarıyla kadın katillerini ve şiddet faillerini aklamaya devam etti. 

Siyasi iktidarın, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren ardı arkası gelmeyen hamleleri toplum tarafından kabul görmüyor. Toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı mücadelemizle yükselen haklı ve meşru tepkiler, bugün siyasi iktidarı somut adımlar attığını göstermeye mecbur bırakmıştır.

Siyasi iktidar geçtiğimiz haftalarda kadına yönelik şiddet ile mücadelede bir “reform” niteliği taşıyacağını iddia ettiği çalışmalarını kamuoyuna adeta müjdelemeye başladı. Bu çalışmalar; kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında da yasal değişiklikler içeren “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olarak 16 Mart 2022 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, 22 Mart 2022 tarihinde tali komisyon olarak teklifi görüştü. Bu görüşmede, kanun teklifinin tek tek maddeler halinde incelenmesi gerekli görülmedi, yalnızca genel bir görüşme yapmakla yetinildi. Teklif, asli komisyon sıfatı ile Adalet Komisyonu’nda görüşülecek.

  1. Kanun teklifi içerisinde “kadına yönelik şiddet” tanımı yer almamaktadır. Bu anlamıyla söz konusu teklif, 6284 sayılı yasanın gerisindedir. 
  2. Kadına yönelik şiddetle mücadele edeceği iddia edilen teklifte, “toplumsal cinsiyet eşitliği” tanımının" adı dahi anılmamıştır. Bu tanımın kanun teklifinde yer almaması; kadına yönelik şiddetin temelindeki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, devletin sorumluluğunun, şiddet faillerinin ve saiklerinin üzerini örtmektir. 
  3. Teklifte farklı cinsiyet kimliklerine, cinsel yönelimlere yer verilmemesi LGBTİQ+'lara yönelik şiddet karşısında siyasi iktidarın ayrımcı yaklaşımının göstergesidir. 
  4. Teklif, cezaların artırılması ekseninde oluşturulmuştur. Kadına yönelik şiddetle mücadelede çözüm, yalnızca cezalandırma değildir. Cezalandırma ancak önleme ve destek politikaları, etkin soruşturma ve kovuşturma süreçleri ile birlikte anlam kazanır.
  5. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli yasal dayanak olan 6284 sayılı Kanun’un etkin uygulanmadığı, uygulamayanların yargılanmadığı bu düzlemde kadına yönelik şiddet suçlarının işlenmesi kaçınılmazdır.
  6. Kanun teklifinde şüpheli kadın ölümlerine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. 
  7. İyi hal indirimi ile ilgili düzenleme herhangi bir yenilik içermemekte, haksız tahrik indirimi ile ilgili ise hiçbir düzenleme  bulunmamaktadır. Bu madde ile amaçlanan toplumu manipüle etmektir.
  8. Israrlı takip, bir suç tipi olarak teklifte yer alsa da nitelikli halleri ile birlikte şikayete bağlı bir suç olarak düzenlenmiştir. Söz konusu madde, öngörülen ceza bakımında da TCK m. 96'da düzenlenen eziyet suçunun gerisindedir. 
  9. Söz konusu yasa teklifinin hazırlanma sürecine kadın ve LGBTİQ+ örgütleri dahil edilmemiştir. Buna ek olarak teklif hakkındaki görüşmelerde asli komisyon da KEFEK olarak değil Adalet Komisyonu olarak belirlenmiştir.  
  10. Kadına yönelik her türlü suç,, uzlaşma kapsamı dışında tutulmamıştır. Uzlaşma kapsamı dışındaki suç tiplerinin sayıldığı CMK m. 253’e yalnızca ısrarlı takip suçu eklenmiştir. 

Tüm bu sebeplerle, söz konusu kanun teklifinin kadına yönelik şiddet karşısında çözüm olmadığı açıktır. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmenin tek yolu, bu sorunun sebebi olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadeledir. Bu mücadelenin en net ve kapsamlı ifadesi İstanbul Sözleşmesi’ndedir. Sözleşmeden imza çekenlerin, gözünü 6284 sayılı Kanun’a dikenlerin bu göstermelik kanun teklifi ile kadına yönelik şiddetle mücadele etmesi mümkün değildir. Kadına yönelik şiddetle mücadele, eşitlik ve özgürlük mücadelesidir. Bizler, kadınlar eşit ve özgür yaşayana dek bu mücadelemize devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden de haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *