İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara
Muhalif. GÜNDEM Meral Akşener, Ordu'da Bakan Kirişçi’ye seslendi

Meral Akşener, Ordu'da Bakan Kirişçi’ye seslendi

Fındık şehri Ordu’da konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin Venezuela ziyaretini eleştirdi. Akşener, “Sen buğday yetiştiricisini, üreticisini tarladan çektin aldın Venezuela çiftçisine para ödüyorsun. Tarım Bakanı övünerek ne ilan etmiş biliyor musunuz? Venezuela’da yer kiralamışlar. Buğday yetiştirmek için toprak kiralamışlar. Günahtır kardeşim günahtır” ifadelerini kullandı.

Okunma Süresi: 3 dk

Akşener, vatandaşa ”Siz önce velinimet olduğunuzu bileceksiniz. Benim gibi herkesi buraya getireceksiniz karşınızda resmi tazim durduracaksınız. Oylarınızı bedava vermeyeceksiniz. Oylarınızı bizleri imtihana çekerek, en zor şartlarda, en zor imtihanlardan geçirerek vereceksiniz” tavsiyesinde bulundu.

Akşener, bugün Ordu’nun Aybastı ilçesinde vatandaşlara seslendi. Akşener şunları söyledi:“Zamanınızı ayırıp buradasınız, zaman kıymetli bir şey burada benimlesiniz, buradasınız bu bir vebal hakkınız helal edin. Siyasetin en önemli yanı da; millet asıldır, siyasetçi vekildir. Dolayısıyla asıl bir karar verir, vekil ona uyar. Şimdi uzun bir zamandır, bir yanlışlık oldu Türkiye’de. O yanlışlık da şu; sizin dertlerinizin konuşulduğu, önce bu dertlerin öğrenildiği, sonra bu dertlerin anlatıldığı, sonra da kamuoyu ile bu dertlerin nasıl çözüleceğinin paylaşıldığı bir sistem olması gerekirken, sizin dertlerinizin hiçbirinin konuşulmadığı, dinlenilmediği ama her birimizin Allah’ın yarattığı farklılıklarımız üzerinden birbirimizle kavga ettirildiğimiz bir düzenden geçtik. Benim size söyleyeceğim şey şu; siz asılsanız ki öylesiniz, siz milletseniz ki öylesiniz, siz seçmenseniz ki öylesiniz, siz velinimetsiniz.

Şu dükkânların içinde hiçbir siyasi partiyi yermedim. Kendi partimi hiç övmedim. Propaganda hiç yapmadım. Bunları neden yapmadım biliyor musunuz? Çünkü o dükkanların içinde iş gören esnafımız, sanayicinin ürettiğini satar, çiftçinin ürettiğini satar, o olmasa besicinin ürettiği ortada kalır, o olmasa sanayicinin ürettiği ortada kalır. Yani esnaf bu ülkenin ekonomisinin bel kemiğidir. Dolayısıyla çok uzun bir zamandır biz esnafı unuttuk. Esnaf ne yer, ne içer, nasıl bir derdin içindedir, mutlu mudur, mutsuz mudur, unuttuk. O esnaf dükkanlarının içinde en önemli unsurlardan birisi de, esnafın müşterisi velinimetidir. Esnafın müşterisini velinimet kabul ettiği o anlayışı, siyasetçi cenahına da taşıyıp; seçmen velinimettir anlayışını sizlerin talebiyle oturtmak gibi bir hedefle yola çıktık. Gördüm ki, eğer dertler konuşulmazsa, eğer dertlere çare üreterek siyasetçi bir rekabetin içine girmezse, çırak çıkıyorsunuz. Hep beraber çırak çıkılıyor.

Biz uzun bir zamandır Kanada’dan, Ukrayna’dan, Rusya’dan pek çok yerden nohut, mercimek, buğday aldık, saman ithal ettik. Sırbistan’dan Venezuela’dan hayvan ithal ettik. Harcadığı paranın karşılığını alamayan ister besici, ister süt üreticisi, ister çiftçi; sonuç itibariyle çiftçilikten, besicilikten çıkar oldu. Sen buğday yetiştiricisini, üreticisini tarladan çektin aldın Venezuela çiftçisine para ödüyorsun. Ne olmuş biliyor musunuz? Tarım Bakanı övünerek ne ilan etmiş biliyor musunuz? Venezuela’da yer kiralamışlar. Buğday yetiştirmek için toprak kiralamışlar. Günahtır kardeşim günahtır.

”Hariri’ye verilen 24 milyar TL ile çiftçiye bedava gübre verilebilirdi”

24 milyar lirayı Hariri’nin cebine koydunuz. Bir etapta koydunuz. Buradaki insanların vergisiydi, buradaki insanların cebinden çıkmıştı. Niye, aile dostunuzdu. 24 milyar lira! Nisan ayında gübre atamadı çiftçimiz. O gübreyi bedava verebilirdiniz. Günahtır, günah. Siz buğday üreticisini tarladan çektin aldın, Venezuela çiftçisine para ödüyorsun. Venezuela çiftçisini zengin eden o kirayla biz fındık üreticisine 74 lira verebiliriz. 74 lira vermek zorundayız. El alemin çiftçisini zengin ederken, kendi çiftçini açlığa mahkum ediyorsan ne yerlisin ne milli.

”Oylarınızı bedava vermeyeceksiniz”

Onun için beraberce yapmamız gereken şu; siz önce velinimet olduğunuzu bileceksiniz. Benim gibi herkesi buraya getireceksiniz karşınızda resmi tazim durduracaksınız. Oylarınızı bedava vermeyeceksiniz. Oylarınızı bizleri imtihana çekerek, en zor şartlarda, en zor imtihanlardan geçirerek vereceksiniz. Ben de, biz de dahil. Ne demek 5 maaş, ne demek 10 maaş, ne demek 15 maaş almak danışmanlıkta? Gençlere ’Kaç lira var oğlum cebinde’ diye soruyorum. Bugüne kadar en fazla 25 lira çıktı. Böyle bir sistem harami bir sistemdir. Böyle bir düzen harami bir düzendir. Senin çocuğun işsizken, umutsuzken, bu ülkede nefes alamıyorken; başka ailelerin çocukları ayıları-dayıları varsa emeksiz ballı maaşlara geçiniyorsa bunun adı kul hakkıdır, adaletsizliktir, hukuksuzluktur.” (ANKA)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *