TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Meral Akşener'in satır başları şöyle:
"Bir öğretmen olarak memleketimizin dört bir yanında atanan, atanamayan, öğrencilerine kavuşan kavuşamayan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyorum. Tüm şehit öğretmenlerimizi saygı, sevgiyle anıyorum. Bir yanım gururla bir yanım öğretmenlerimize yaşatılan çilenin yanında hüzünle doluyor. 24 Kasımda öğretmenlerimizin yüzünün bir nebze de olsa gülebilmesi için tüm öğretmenlerimize bir maaş ikramiye verilmesi, ek ders ücretlerinin artırılması, 100 bin atamanın gerçekleşmesi için önergeler verdik. Maalesef AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
1 milyon atama bekleyen öğretmenlerimiz var. 2024 yılı öğretmen atama takvimi hala açıklanmadı. Öğretmen var öğretmensiz öğrenciler var ve gereğini yapan iktidar yok. AKP seçimlerden sonra sessizliğe bürünmüş durumda. Utanmadan sıkılmadan yüzleri kısılmadan sözlerinden döndüler. Öğretmenlerimiz atanamadıkları için başka işlerde çalışmaya devam ediyor. Yaşadıkları çaresizlik karşısında hayatlarına son vermeye devam ediyor. Ülkemizde atanamayan öğretmen diye bir sorun üreten bu duyarsız iktidara yazıklar olsun.
Öğretmenlerimizi içinde düşürdüğünüz bu tabloya daha fazla sessiz kalamazsınız. Söz namustur sözünüzü tutmak zorundasınız. Önümüzde öğretmenler günü var. Gelin eli vicdanınıza koyun onlara nefes aldıracak bir adım atın."
İsrail - Hamas savaşı
"Tüm dünyanın gözleri önünde bir soykırım gerçekleşiyor. BM neden kurulmuştur biliyor musunuz; 20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan savaşların bir daha yaşanmaması, uluslararası barışı korumak kollamak için. BM'nin varlık amacı resmen ortadan kalkmıştır, buyurun cenaze namazına. Tüm dünyaya çağrıda bulunuyorum. Netanyahu hukuktan muaf değildir. Tüm uluslararası sözleşmelere aykırı davranan bu cani daha fazla cezasız kalamaz. "
Ekonomi
"Yanıma gelen emekli kardeşimiz "aldığımız maaş 7500 lira, geçim ölü" diyor. İnsanlar artık "ölü" diye tabir ediyor. Yeni bir yola girdiklerini görüyoruz. İTO Başkanı "asgari ücret enflasyon oranında artırılmalı" dedi. Bunu daha önce Şimşek de söyledi. Niyet belli, ücret zamlarını enflasyondan düşük yapmak. Millet fakirleşmiş mi umurlarında değil. Ekonomiyi yönetenlere sesleniyorum sakın ola bu yola girmeyin. Kendi hatanızın bedelini bu millete daha fazla ödetmeyin! Milletimize daha fazla çile çektirmeyin, ayıptır günahtır. "
50+1
"Bu günlerde yeni krizimiz hakikat krizi. Allah'ım sen ne büyüksün. Sabah şeriflerin hayrolsun Sayın Erdoğan. Hesapsız kitapsız getirdiğiniz partili cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bela olacağını 2017de söylemiştik. Zaten var olan kutuplaşma ortamının daha da derinleşeceğini söylemiştik ve hayır demiştik. Bizi dinlemediniz, hatalarınızda ısrar ettiniz. Günaydın Sayın Erdoğan. Sonunda bizim dediğimize geldiniz. Kaybeden yine aziz milletimiz oldu. AK Partinin bu ülke koalisyonlarından çok çekti dediği için bu ülke ittifaklara mecbur kaldı. Gerçekten ibretlik bir durum. Cumhur ittifakındaki çekişmeler, sorunlar, sevgiler elbette bizi de ilgilendirmez. Bu şekilde yapılan siyaset milletimizin siyaset kurumuna duyduğu güveni sarsıyor. Madem ki 50+1 şartının dayattığı, ittifak sisteminden bu kadar rahatsız o zaman gelin önümüzdeki seçimlere siz de İyi Parti gibi, tek başınıza girme cesaretini gösterin!"
İktidara gönderme: İyi Parti'de güneş yerinde her şey yolunda
İyi Partiyi el birliğiyle tartışıyor. Ne mutlu bize. Neymiş İyi Parti zor durumdaymış. Dün 'Yüzde 60 ile kazanırız' yalanını üretenler bugün çıkıp İyi Parti üzerinden, yeni yalanlar türetiyorlar. Milletimizi enflasyonlara ezdirenlerin keyfi yerinde ama yetkiyi alıp Türkiye'yi düze çıkarmak için sabırsızlanan İyi Parti zor durumdaymış! Yüzde 60 şakşakçılarının, kola kutusu hastalarının keyfi yerinde İyi Parti zor durumdaymış. İyi Parti'de güneş yerinde her şey yolunda. Ama bu yaşadıklarımız kesinlikle tesadüf değil. Milletimizin belirlediği adayla çıksaydık bu en çok sarayı üzerdi. Yüzde 60la alırız diyen akılsızlara dokunmadılar. İyi Parti hür siyasetinden en çok saray ve eşrafı çekiniyor. İttifak içinde flulaşan kimliğimizin artık berrak şekilde görünmesinden korkuyorlar. Müstakil kimliğimizle istismar edecekleri bir açığımız olmadığı için korkuyorlar. Milletimizi İyi Partiden uzaklaştıracak yeni bir bahane bulamadıkları için korkuyorlar. Ve de en önemlisi siyaset ve ticaret için inanç hortumculuğunun uydurdukları sahte milliyetçiliğin sefasını, artık süremeyecekleri için korkuyorlar. Çünkü dejenere olmamış, Türk milliyetçilerinden korkuyorlar. Geleneklerine, değerlerine ve Cumhuriyetine, sıkı sıkıya bağlı, Atatürkçülerden korkuyorlar. Vatanına, milletine, bayrağına sadık, Türkiye sevdalılarından korkuyorlar. Yani Türkiye’nin, İyi ve cesur evlatlarından korkuyorlar."
