TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Meral Akşener'in satır başları şöyle:
"Bugün 15 Kasım. KKTC'nin bağımsızlığını dünya ve tarih önünde ilan edilişinin 40.yıl dönümü. Kutlu olsun. Kıbrıs davamızın milli kahramanlarına doktor Fazıl Küçük'e şehit ilhanlara selam olsun. Kıbrıs'ta bağımsızlık yolunu egemenlik Türklük yolunu inşa edenlere selam olsun. Kıbrıs Türkü kardeşlerime selam olsun.
Bölgemizdeki gelişmelere baktığımızda KKTC'nin varlığının ve bağımsızlığının nasıl da stratejik bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Büyük Türk coğrafyasının güneydeki başkentidir. KKTC'nin bağımsız yaşaması için en önce Türk dünyasını sahiplenmesi gerekiyor. Son teşkilat zirvesine davet edilmemesini dikkatle takip ediyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın, cumhuriyet ilelebet payidar kalacak, dün de bugün de yarın da Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacak.
Atamızın vizyonuna cumhuriyetimizin değerlerine düşmanlık besleyen kirli güçler vardı. Diyanet Atatürkümüz tarafından kurulmuştu. Varlığına ona borçlu kurumumuz, cuma hutbesinde bir Fatiha'yı bile çok gördü yazıklar olsun. İslamda vefa vardır. Sergilenen bu vefasızlığa tahammül gösteremeyiz. Eğer bugün minarelerimizden ezanlar okunuyorsa, toprağımızın, malımızın canımızın güvenliği varsa bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz.
Yargı krizi
Uzun bir zamandır hakkın ve hukukun üstünlüğü yerine güçlünün üstünlüğü şeklinde çok tehlikeli bir yere gidiyoruz. Önce sistem değişti, devlet gelenekleri harap edildi. TBMM vasıfları teker teker çökertildi. İktidarın gözü yine hukuka dikildi. Sayın Erdoğan uzun zamandır hukuktan şikayetçi. Gezi zamanında "reddi reddediyoruz" diyen karşı çıkan kendisiydi. "AYM kararına uymuyorum saygı da duymuyorum" diyen de kendisiydi. Son olarak Can Atalay kararıyla ilgili hukuk skandalları bir devlet krizine dönüştü. Yargıtay, Erdoğan gibi AYM kararına uymuyorum diyerek suç duyurusunda bulundu. Yeni anayasa değişikliğini konuşabilmemiz için önce mevcut anayasaya uymanız gerekiyor. Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır, demedik demeyiz. Yargıtay'dan bir dairenin AYM'yi hedef göstermesini hiçbir koşulda kabul etmeyiz. Nereyi belli olmayan odakların millet iradesini yok saymasına izin vermeyiz. Bu krize sebep olanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Erdoğan'a hakem olma görevini hatırlattık. Hukuku hesaplaşma aygıtına dönüştürenlere izin vermeyeceğiz.
Yabancı göçe karşı milletimizle sivil toplum kuruluşlarımızla ilgili diğer kurumlarla eşgüdümlü çalışacağız. Kent içi hareket, kalabalıklaşma maliyeti konusunda düzenli raporlar hazırlayacağız. Kentine dostluk projesini hayata geçireceğiz. Müşterisi belli olan rantsal dönüşüm planlarına son vereceğiz. Deprem ve doğal afet olduğu yüksek riskli alanlarda yapı stokunun azaltılıp yeşil alanın genişletilmesini sağlayacağız.
Milletimize yeni bir yol sunacağız. Millet odaklı bir siyasetin temelini atmak, siyasete erdemi geri getirmek istiyoruz. İyi Partiye istikamet çizmeye kalkanlara yol vermeyeceğimizi çok iyi biliyorum. İyi Parti olarak siyasetteki çürümeye ve yozlaşmaya karşı ittifak tercihinde değil düzen tercihinde de bulunduk. Hür ve müstakil durarak öz kimliğimizle yürüyerek, kantara çıkarak, azim ve kararlılıkla özü başımıza duracağız. Her türlü dayatmaya karşı duran, yalanlara göğüs geren insanlar burada.
"Siyasetimizi yankı odalarından çıkamayanlarla değil..."
Ülkemizin geleceğinin kapalı kapılar ardındaki pazarlıklarla değil açık ve şeffaf bir biçimde milletimizin katılımıyla sandıkta şekillenmesini istiyoruz. Devlet yönetimi ile siyasi çıkarları birbirine karşılaştıranlara karşı devletle milleti yeniden buluşturmayı istiyoruz. Siyasetimizi yankı odalarından çıkamayanlarla değil millete tepeden bakanlarla değil, bizim sırtımızdan meşruiyet devşirmeye kalkanlarla değil milletimizle omuz omuza yürüyen hakkı ve hakikati dava bilen, vatan sevdalılarıyla yapıyoruz. İşte o vatan sevdalıları burada buradasınız
