İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Muhafazakâr gençliği tanıdım!

Muhafazakâr gençliği tanıdım!

Cumhuriyet’in erken devrinin en tanınmış kalemlerinden Mahmut Yesari’nin onun kadar şöhretli olmayan bir oğlu vardı. Bilen bilir, ismi Afif Yesari’ydi. Afif Bey, geçimini temin edebilmek için yıllarca muhtelif yerlere süratle, boyuna yazmıştı. Tam bir kalem emekçisiydi. Belki de yazı hayatının en ilginç hatırası; onlarca Mayk Hammer kitabı yazmış olmasıdır. Bir Amerikan polisiyesi olan Mayk Hammer’in aslı sadece birkaç kitaptan müteşekkilken, ülkemizdeki yayıncılar serinin tuttuğunu görünce aralarında Kemal Tahir’in de bulunduğu Türk yazarlarına yeni yeni Mayk Hammer’ler yazdırmışlardır. Bu yazarlar arasında en veludu Afif Yesari’ydi. Onlarcasını yazdı… Üstelik New York sokaklarında geçen bu polisiye kitaplarını ömründe bir kez bile New York’u görmeden; New York haritasına bakmak suretiyle meydana getirdi! Çok tuttu; sonra hemen her popüler eser gibi unutuldu gitti…

Afif Yesari’nin polisiye edebiyatta yaptığını, bizim bazı sosyologlarımız ve yazarlarımız gazetecilikte yapıyorlar… Alıyorlar önlerine bir İstanbul haritasını, semtleri işaretliyorlar ve başlıyorlar tasnife: Üsküdar: Muhafazakâr. Kadıköy: Seküler. Esenyurt: Kozmopolit… Bu tasnifin ardından da gelsin yorumlar: “Efendim şu semtin çocuğu falanca partiye oy vermez!..”. Neden mi? “Görüşü şu istikamette de ondan!”

İşin hazin tarafı bu tasnifi ve yorumları yapanların şehrin en lüks semtlerinde oturmaları ve üzerinde fikir yürüttükleri semtlerden hiçbirine ömürlerinde bir kez bile tek adım atmamalarıdır! Daha vahimi ise bilmedikleri halde konuşmaları ve kendilerini mühimseyen kitleleri yanlış bilgilendirmeleridir…

Geçenlerde müzik alanındaki faaliyetlerini ilgiyle takip ettiğim dostum, müzikolog Harun Korkmaz’ın davetiyle onun da yer aldığı bir mûsıkî meşkine, Üsküdar’a gittim. Biraz erken vardım mekâna... Giderken sokaklarda gözlem yapmak gibi bir maksadım yoktu fakat gördüklerim karşısında o derece şaşırdım ki yazarlık içgüdüm beni irademden bağımsız olarak gözlem yapmaya itti… Burada muhafazakâr gençliği tanıdım, iyi mi! Müsaadenizle bu gözlemlerimin belli başlılarını maddeler halinde sizlerle paylaşmak isterim...

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *