Alçı yazısında, "Fatih Altaylı Çarşamba günkü yazısında “Büyükelçiler işine baksın” derken yerden göğe kadar haklıydı. Osman Kavala’nın yaşadığı hukuksuzluğu Türk medyasında defalarca gündeme getirmiş bir yazar olarak bu 10 büyükelçiye, daha doğrusu bu bildiriye imza atan ülkelere şimdi dönüp sormak isterim: Memnun musunuz olanlardan? Ne işe yaradı bu hamleniz? Herhalde özel olarak planlansa Osman Kavala’ya ve Türkiye’ye daha büyük kötülük yapılamazdı. Bu bildiriyle birlikte en azından kısa vadede tahliye olma ihtimali tamamen yok oldu Kavala’nın. Oysa davayı takip eden, Kavala’ya yakın hukukçular 24 Kasım duruşmasında iyi haber bekliyorlardı." değerlendirmesini yaptı.
Alçı şu ifadeleri kullandı:
"Kemal Bey kusura bakmasın ama Kavala meselesinde CHP’nin pozisyonu bence çok acınası. İktidarın istediği alanda kalan bir savunma tarzı bu. Hele İYİ Parti... Bu konuda bugüne kadar kılını kıpırdatmadı Meral Akşener. Gençliği boyunca çok koyu bir Tarık Buğra hayranı olduğu için Kavala’nın eşi Ayşe Buğra ile de bir hukuku olduğunu bildiğimiz Akşener, Kavala'nın hapiste olmasına elbette üzülüyordur. Tüm bunlara rağmen bir kere bile kuvvetli şekilde “Osman Kavala’ya özgürlük” diye tavır almadı.
Neden? Maalesef Meral Hanım da rejimin tabularını aynen benimseyip sadece birey olarak Erdoğan karşıtlığı yaptığı İçin Kavala olayında kilitleniyor. Mevcut rejimin Batı karşıtı ve “yerli-milli” tabularını güçlendirip sonra mugalata ile karşı tarafı sıkıştırmaya çalışmaktan başka bir şey değil bu. Rusya’daki rejime benzer sözde iktidar-sözde muhalefet atışmaları bunlar. 2023’te kim aday olacak tipi konularla oyalanıyor medya ve siyaset dünyası. Yok hükmünde boş tartışmalar."
Ne olmuştu?
10 büyükelçilikten Osman Kavala açıklaması
Türkiye'nin ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçilikleri 4 yıldır tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını istedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Büyükelçilerin yürüyen bir davada yargıya tavsiye ve telkinde bulunması kabul edilemez" açıklamasını yaptı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği, Gezi Parkı ilgili davada 4 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala hakkında Twitter üzerinden bir paylaşım yaptı.
Paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:
"Bugün, Osman Kavala’nın tutuklanmasının dördüncü yıl dönümü. Hakkında devam eden dava, Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğüne gölge düşürmektedir."
"Demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir"
Büyükelçiliğin internet sitesinde yayınlanan "Osman Kavala’nın Dört Yıldır Tutuklu Bulunmasına İlişkin Açıklama" başlıklı metinde ise şunlar kaydedildi:
Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçti. Davanın, farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davaların yaratılması yoluyla sürekli geciktirilmesi, Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir.
Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz."
Avrupa Birliği'nden de geçtiğimiz haftalarda yapılan açıklamada ''AİHM'in bağlayıcı kararına rağmen Osman Kavala'nın serbest bırakılmaması, özellikle Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri ışığında üzücüdür" denilmişti.