İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4702 %-0.05
36,5529 %-0.12
3.529.021 %2.978
3.072,37 0,62
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Pervin Buldan: Bir kez daha bu kürsüden ifade ediyorum "Savaşa hayır"

Pervin Buldan: Bir kez daha bu kürsüden ifade ediyorum "Savaşa hayır"

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Buldan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

"Savaş, can almaya devam ediyor. Antep'in Karkamış ilçesi başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Savaş, en büyük yıkımdır, felakettir, acıların en tarifsizi savaşlarda yaşanır. Bütün bu savaş dönemlerinde bütün mağduriyeti hep bir kadınlar, anneler, çok daha derinden yaşarız ve hissederiz. İktidarlarının bekası için yaşamı hiçe sayan AKP-MHP savaş zihniyetini herkes görmelidir. Kaybedeceğini gören AKP-MHP ittifakı, siyasi ömrünü uzatmak için seçim kampanyasını savaş politikaları ile başlatmış durumdadır. Kuzey ve Doğu Suriye sivil yerleşim bölgelerine yönelik gerçekleştirilen hava operasyonu ve saldırıların hemen öncesinde, Taksim'de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir. Ortada elbette aydınlatılması gereken yığınla soru işareti vardır. Bu karanlığı açığa kavuşturmak yerine savaş siyasetine sığınan iktidara, bu oyunlar tutmayacaktır demek isterim. AKP-MHP iktidarının iddia ettiği gibi Kuzeydoğu Suriye'deki yönetim modeli, Türkiye için bir tehdit değildir. Halkların ortak geleceği için asıl tehlike, AKP MHP'nin dayattığı savaş politikadır. Kürt halkına yaşattığınız bu yıkımdan size asla bir iktidar çıkmayacaktır. Bu savaş politikalarına derhal son verin. Sorunların çözümü diyalog ve müzakerededir. Demokratik, barışçıl adımlardadır. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmelidir. Suriye halkları üzerinden elinizi çekin, Kuzeydoğu Suriye'den elinizi çekin! 

Bu savaş politikalarına sessiz kalanlara ve alkış tutanlara da diyorum ki, seçim öncesi sahneye koyulan bu oyunu görün. Bu oyunun bir parçası değil, karşısında olalım. Bu savaş politikalarının karşısında olalım, demokratik çözümün yanında olalım. Savaşa hayır diyorum! 

Kapitalist erkek egemen ulus devletler, bütün politikalarını sömürü, yavaş ve yıkım üzerinden yürütür. Bunların sonucunda, başta kadınlar, bütün insanlık için sömürü düzeni yaratılır. Ekolojik tahribatla; küresel iklim krizi, gıda krizi gibi çoklu krizler ile dünya felakete doğru sürükleniyor. Orta Doğu'da, Ukrayna'da savaşların ateşi harlanarak halklar yıkıma uğratılıyor. Hukuk, demokrasi, temel hak ve özgürlükler baskı altına alınıyor. Çok uluslu erkek rejimlerin küresel tahribatına karşı sistemlere meydan okuyan ortak bir kadın mücadelesi var. Arjantin, Meksika, Tunus, Afganistan, Türkiye, İran'da kadınlar, kadın düşmanı bu yönetimlere karşı mücadele etmektedir ve yeni yaşamın kapısını aralamaktadır. 

Bütçe görüşmelerinde içinde kadının adı dahi geçmiyor, şerhimizi koyacağız. Erkeklerin savaş bütçesine karşı, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe istediğimizi ifade edeceğiz. Savaşa kepçeyle yatırım yapanlar, topluma, en çok da kadına bir damlayı reva görmektedir! Yüz kadından sadece 18'i kayıtlı ve tam zamanlı çalışıyor. Tarımdaki kadınların neredeyse tamamı kayıt dışı ve güvencesiz çalışıyor. Güvencesizlik kadınlar için bir rejim haline getirilmiştir. Farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine sahip olanlar da yaşamın her alanında şiddete maruz kalıyorlar. Hiçbir kesimin hakları, bu iktidarın insafına tabi değildir. Kimsenin yaşam biçimini tehdit edemezler, biz buna izin vermeyeceğiz. 

Bu ülkenin ekonomik düzeyini yalan kurumunuz olan TÜİK'inizin sahte milli gelir rakamları değil, kişi başına düşen sefalet belirler! Bir ülke, yurttaşının insan onuruna yaraşır gelir dağılımını sağladığında sosyal devlet niteliğine sahip olur. Gerisi halkın cebinden yapılan soygundur. Bu kara tablo sizi endişelendirmesin, çıkış yolu mümkündür. Bütçe çalışmalarımızda ortaya koyduğumuz ekonomi politikalarımız, seçimden sonra yaşama geçsin diye mücadele edeceğiz. Bütün yurttaşların temel ekonomik ihtiyaçları güvence altına alınacak. Eşit işe eşit ücret sağlayacağız. Kadının görünmeyen emeğini güvence altına alacağız. Kadın yoksulluğunu ve yoksunluğunu sonlandıracak ekonomik tedbirleri HDP olarak alacağız. Sağlık, eğitim, barınma, ulaşım her alanda kadınlar için pozitif ayrımcı bir ekonomik programı hayata geçireceğiz. 

Bu ülkenin en acil ihtiyacı yeni bir Anayasadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini temel hak ve özgürlüklerimizi yasal güvence altına alan demokratik kadın Anayasamızı mutlaka yapacağız. Demokratik bir toplumda kendi kendimizi yöneterek barış içinde yaşamak için HDP'de buluşalım. Hak, hukuk, adalet, demokrasi, özgürlük için gelin mücadelenin, gücün merkezi olan HDP'de buluşalım. Yeni bir yaşam, yeni bir siyaset, yeni bir ekonomik düzen mümkün. Yoksulluğa, rant düzenine, yandaş düzenine son vermek mümkün. Önümüzdeki geçimler, kadınların bu hedefleri gerçekleştireceği bir dönüm noktasıdır. 2023 seçimlerine biz kadınlar damga vuracağız." 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *