Tarihçi, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Aydın’ın Nazilli ilçesinde düzenlenen ’Gelenekten Geleceğe Türkiye’ konferansında konuştu.
“Dinlerimiz farklı olabilir ama kültürel açıdan benziyoruz”
Nazilli’nin verimli topraklarının taş ocakları ve termal kaynaklar için feda edilmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ortaylı, şunları kaydetti:
“Savaş dönemlerinde bile bu bölgede açlık sorunu yaşanmadı. Çok verimli topraklara sahipsiniz ama bunu korumanız gerek. Bu solculuk değil, sadece toprak kavgası. Tabiatın dengesiyle oynamanın telafisi olmaz. Bu bölgede yetişen incir ve tütün gibi ürünler ticaret için deve kervanlarıyla taşınıyordu. Sonra 19. yüzyılda bu bölgedeki ürünleri limana taşımak için demiryolu yapıldı ve İzmir ön plana çıktı. Sanayileşme ise Cumhuriyet’le birlikte başladı. Rusya’nın yardımlarıyla çok güzel bir fabrika inşa edildi. Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginlik batılı ülkelerin kışkırtmalarıdır. Biz kültürel açıdan benziyoruz. Dinlerimiz farklı olabilir ama birbirimizin diniyle derdimiz yok.”
"Tarım işçisi yetersiz ve bu bakımdan göçmen kabul etmek zorundayız"
Türkiye gündemini uzun süredir meşgul eden mülteci sorununa ilişkin konuşan Ortaylı, “Nüfus üstünlüğüyle bir ülke fethedilemez. Tarihte bunun örnekleri var. Tarım işçisi yetersiz ve bu bakımdan göçmen kabul etmek zorundayız, ama böyle plansız bir şekilde değil. Nüfus üstünlüğü ancak o nüfus eğitimli ve kaliteli olduğunda anlamlıdır. Türkiye öyle kolay lokma değil. Bu konuda endişe etmeyin” dedi.
“Türkçeyi düzgün kullanın”
Gençlere yabancı dil öğrenmeleri ve dünyayı gezerek tanımaları yönünde nasihatler veren Ortaylı, “Türkçeyi düzgün kullanın ve yaşınız 20’yi geçmeden yabancı dil öğrenin. Daima yaşıtlarınızla beraber olmayın. Kendinizden yaşça büyük insanlarla da sohbet edin ve büyüklerinize kibar davranın. Yaşlılardan çok şeyler öğrenebilirsiniz. Nesiller arasındaki bağ yok olursa gençler boşluğa düşer, yaşlılar yalnızlık çeker. Mümkün olduğu kadar gezin ve dünyayı tanıyın” diye konuştu.
