Yayımlanan resmî verilere göre, çalışmayan ve iş aramayan kişi sayısının 9.3 milyonla rekor seviyelere yaklaştığı belirtildi. Ayrıca genç kadınların, çocuk bakımı yerine sağlık sorunları sebebiyle işten ayrılma olasılığının, önceki dönemlere kıyasla daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Ailelerine baktıkları için çalışmayan 16-24 yaş arası kadınların sayısının, 10 yılda 250 bin 100’den 93 bin 900’e düştüğü belirtilirken, aynı dönemde, uzun süreli hasta olan genç kadınların sayısının 52 binden 117 bin 600’e yükseldiği gözlemlendi.
Benzer bir artış, genç erkeklerde de görülürken, 10 yıl öncesine kıyasla, uzun süreli hasta olan genç erkeklerin sayısının neredeyse 2 katına çıktığı ve gençlerin yüzde 75’inin çalışmaya ilgi duymadığı kaydedildi.
Uzmanlar, ruh sağlığı sorunlarını bu artışın temel nedenlerden biri olarak gösterdi.
Resolution Foundation ekonomisti Louise Murphy, genç kadınların aile bakımı sebebiyle iş gücünden ayrılma olasılığının azalmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, gençlerin sağlık sorunları sebebiyle eğitimde veya işte olmamasının “endişe verici bir eğilim” olduğunu ifade etti
Sağlık Vakfı düşünce kuruluşunun baş ekonomisti Christopher Rocks ise ruh sağlığı sorunlarının ele alınmasında daha bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İşin kalitesi, bakım sorunları ve mali baskılar gibi pratik engeller, insanların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle politikaların sadece işe dönüşü değil, aynı zamanda bireylerin çalışma koşullarını da iyileştirmesi gerekiyor.”
Sosyal medya etkisi, ekonomik durgunluk ve sosyal yardımlardaki teşvikler gibi faktörlerin, bu eğilimi tetikleyen nedenler arasında yer aldığı belirtildi.
Gençlerin iş gücüne yeniden kazandırılması için köklü reformların gerekli olduğunu savunan uzmanlar, siyasî irade ve net bir teşhis olmadan bu sorunun çözülmesinin zor olduğuna dikkat çekti.
