Programlar karşı karşıya
![Programlar karşı karşıya](https://www.muhalif.com.tr/cropImages/760x/images/makaleler/2023/08/yagiz-kutay-1693202278.jpg)
Merkez’in patronu Fatih Karahan yaptığı enflasyon sunumumda iki önemli manşet verdi.
2025’in kırkı çıkmadan yıl sonu enflasyon tahmini yukarı revize edildi.
İkinci çarpıcı konu da ekonomi yönetiminin diğer paydaşlarına gösterdiği işaret fişeğiydi. Enflasyonu hesaplarının ötesinde arttıran dört unsur olarak kira enflasyonu, eğitim harcamaları, gıda ve enerji fiyatlarını ifade etti. Dikkat ederseniz bu dört unsurun asıl muhatabı Merkez Bankası değildi.
Maliye politikası ile eşgüdümlü hareket vurgusu tekrardan yapıldı ve bu noktada para politikasını oluşturan paydaşlarının, yani kendilerinin yalnız bırakıldığını bir kez daha açıklamış oldu Karahan.
YAPIŞAN ENFLASYON VE OTO PİLOT
Bazı kurum ve ekonomistlerin son bir ayda açıkladıkları 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerine bakalım.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB): %24
BBVA: %26,5
Morgan Stanley: %27,5
Goldman Sachs: %25,5
Deutsche Bank: %28
Uluslararası Para Fonu (IMF): %24
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: %24-26
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay %30’un altına düşmez diyenlere eleştiride bulundu. Biliyormuş gibi konuşmak doğru değil dedi.
Ancak sayın başkan bundan 3 yıl önce çıktığı Habertürk yayınında tam da bu anlayışı eleştirmişti. “Enflasyon tahminleri daha bir yıl dolmadan muazzam bir şekilde yukarı revizyon yaşıyor. Şimdi siz insanlara hangi patikayı satacaksınız?” şeklinde konuştu. Esasında Merkez dışında başka muhatap bulamadığından bu denli yaygara kopuyor. Faiz indirimi kadar sorulması gereken soru; enflasyon tahminleri bu kadar sık güncellenecekse, maaş artışları hangi akla hizmet bu kadar sınırlandı diye sormak gerekir. Memur %11 zam alırken, enflasyon hedefinin revise edileceği bilinmiyor muydu? Yoksa bilmezden mi geliniyordu?
SAHTE İÇKİ
Geçtiğimiz ay çok kısa süre içinde kırktan fazla vatandaşımız sahte içkiden hayatını kaybetti. Benzer bir haber dün Başkent’ten geldi. Son rakamlara göre rahmetli olan otuz üç kişi dışında yirmi kişi de yoğun bakımda.
Sigara fiyatının yaklaşık %80’i, alkollü içeceklerin ise %70-80’i vergiye gitmektedir. Ekonomik sıkıntıyı fırsat bilen sahte içki üreticileri ölüme resmen davet çıkartıyorlar.
Kamu sağlığını önceliklendiren ülkelerin neredeyse hiçbirinde böyle yüksek vergiler yok. Örneğin OECD ülkeleri arasında en yüksek vergi uygulayan ikinci ülkeyiz. Özetle “kamu sağlığı” için yüksek tutulduğu iddia edilen vergiler denetim açığı sebebiyle ölümlere yol açıyor.
Aradığımız soruların muhataplarına şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar denemeyiniz…