Muhalif Ankara temsilcisi ve yazarı İnanç Uysal, Halk Tv’de yayınlanan Haber Masası programına konuk oldu. Programda Yüzyıl vizyonu konusu ele alındı.
Sunucunun ‘’Vizyon belgesi size ne düşündürdü?’’ sorusunu İnanç Uysal şöyle yanıtladı:
“Bana seçime çok az kaldı durum biraz sıkıntılı bunu çözmek için ne yapabiliriz düşünürken bulunmuş formüllerden birisi gibi geliyor. Siyaset yapanların geçmiş ve gelecek zaman eklerini kullanmaları yasaklanmalı yani mütemadiyen bugünü konuşmaları lazım. Türkiye’de bizim en çok eleştirdiğimiz şey öngörülemez bir ülke olma sıkıntısı. Öngörülemez ülke olma sıkıntısı ortada olduğu gibi dururken, önümüzdeki yüzyıla projeksiyon yapıyorum cümlesi çok inandırıcı gelmiyor yarınla sıkıntımız var bir kere. Biz 2023’le ilgili mutlu değiliz ki, bir sonraki yüzyılın projeksiyonu açılsın. Cumhuriyet’in yeni yüzyılının vizyonu şeklinde yayınlanan bildiriden birkaç gün önce Mahir Ünal cumhuriyetin kazanımları ile ilgili olmadığını kastetmediğini söylemesine rağmen, Türkçe düşünemediğimizi anlattı. Yüzyıl vizyonu hani yüzyıl? Diye sormak lazım. Osmanlıcanın hakim olduğu bir yüzyıldan mı bahsediyoruz. O yüzyıl bu yüzyıl olmayabilir. Mesela 17. 18.yüzyıl 21., 22. Yüzyıldan daha uygun sanki o kafaya. Ekonomik olarak endüstriyel olarak bakmak lazım TOGG meselesine şöyle bakabiliriz. 1, 0’dan büyüktür. İHA meselesi var emeği geçenlere çok teşekkür ederiz. Bu açıdan emeği geçenlere teşekkür ederiz. Ama bunlar dönüp şu cümlelerle tanımlanmamalıdır yerli millidir. Yirmi yıl boyunca tek başına tarihte kimseye nasip olmamış şekilde güçlü bir iktidarın sahibi olanlar dünyanın yaşadığı değişimlere ayak uydurabilmeyi maharet olarak tanımlaması çok ilginç.
Zaten yirmi yıldır biz bunları bekliyoruz
Mesela biz interneti gençlerimize bedava vereceğimizle ilgili olarak seçim beyannamelerinde öneri kullandık. Bunu ne zaman yapıyoruz 21.yüzyılda. 1995’ten beri dünyada internet diye bir şey var. Sizin internetle ilgili yaptığınız hemen hemen hiçbir şey yok. Yirmi yıl önce bizde buzdolabı yoktu diye bakarsak meseleye o kadar güzel anlatma şansınız oluyor ki, halbuki dünya gelişiyor. Mesela yeni vizyon belgesinde şöyle şeyler duyacağız muhtemelen, insan hakları hukukun üstünlüğü ekonomideki şahlanışlar. Evet doğrudur bunlar çok güzel beklentiler ama zaten yirmi yıldır biz bunlar bekliyoruz. Yirmi yıldır dünyanın gelişimine ayak uydurmanın ötesine geçen bir şey bekliyoruz. Baktığımız ayna çok önemlidir. Ben muhalif gazetecilerin çağırılmasını da çok siyasi buluyorum. Yirmi yıldır bu insanlara etmediğinizi bırakmamışsınız. Bu insanların hala bu olaydan sonra çalıştıkları kurumla akredite olamayacaklar. X bir gazeteci gittiğinde istediği soruyu sorabilecek mi? Soru soracak bir ortamın bile olmayacağını düşünüyor zaten.
Bugün yapılan şeyin iyi niyetli olduğunu söylemek için elimizde yeterli veri yok.“