İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara

Meclis 2025’i açıyor, iyi bir haber verelim mi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Meclis 2025’i açıyor, iyi bir haber verelim mi?

7 Ocak Salı günü Meclis 2025 yılını açıyor. Geleceğimize dair yeni teklifler gelecek, görüşülecek ve de oylanarak kabul edilecek. Peki 1 Ekim’de başlayan 28 Yasama Dönemi 3. yasama yılı nasıl geçti acaba? İşte müjdemiz tam da burada. Bu minik müjdenin ne kadar önemli olduğunu anlamak için yasama dönemini bilmek gerekiyor. O yüzden size şimdiye 83 kanun teklifinin kabul edildiği bu yasama döneminde yapılan  85 oylamanın karnesini vererek başlamak istiyorum. O zaman müjdeyi hak ettiği yere koyacağız, daha neler yapılması gerektiğini tartışacağız. Ama başlamadan önce müjdemizde payı olanlara teşekkür etmek istiyorum.

Milletin Vekili mi, Partilerin Vekili mi?

Anayasa’nın 80. maddesi “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler.” der. Yani seçilen kişi artık milletin vekilidir.  Ama vekiller milletin vekili midir? Bunu ölçmenin yolu katılımdır. Biliyorsunuz vekiller katılmadıklarında genelde partilerine dair işleri neden olarak gösterirler. Milletvekilliği yasama ve denetleme sürecindeki bütün işleri kapsar. Ancak biz bunu sadece oylamalara katılımdan ölçebililiyoruz. Ama bir kanun teklifinin gelmesi ile başkayan süreçte milleti haberdar etmeleri, teklifi anlatmalarından ölçersek sonuç sıfıra yakın çıkacağı için pek buna girmeyeceğiz.

Vekillerin milletin vekili olmadığını, parti işleri ile ilgilendiklerini devamsızlıktan ölçersek eğer, bu yasama döneminde, TBMM’de vekiller oylamanın %45’ine katılmadığını görüyoruz.. Yani halkın %80’inden fazlası sandığa giderken, vekillerin %55’i oylamaya katılmış.

Devamsızlık iktidar bloğunda %27 gibi yüksek bir oran iken, Altılı masa üyeleri toplamında %63, DEM ve sol gruplar bloğunda %77, bağımsızlarda ise %85 gibi çok daha yüksek bir oranla karşılaşıyoruz.

Parti bazında devamsızlık oranını sıralanmış olarak aşağıdaki grafikte göreceksiniz. Oy verdiğiniz partinin vekillerinin ne kadar milletin vekili olduğunu, ne kadar partinin vekili olduğunu inceleyerek siz karar verin.

 

Majestelerinin Meclisi

Vekillerin oylamalara katılmaması oldukça kötü bir durum. Peki katıldıklarında ne yapıyorlar? Özellikle kendini muhalefet vekili olarak gösterenler için bu soruyu soralım. Katılım içinde kabul ve ret oyları bize katıldıklarında kimi temsil ettikleri hakkında fikir verecektir. O zaman grupları ve partileri inceleyelim.

Meclis oylamalarında kullalan oyları esas alarsak, de az sayıdaki geçersiz ve çekimseri dışarıda tutarsak; iktidar bloğu %96, Altılı masa %55, DEM-Sol bloğu %26, bağımsızlar ise % 64 KABUL oyu kullanmış! Çok şaşırtıcı değil mi? Yani iktidarın tekliflerine çok sayıda muhalefet vekili KABUL oyu vermiş.

Biraz evvel vekillerin milletin değil partilerin vekili olduğunu iddia etmiştik. Bu resim bize majestelerinin vekili oldukları hissi vermiyor mu?

Bu resimde muhalefet kanadından en çok KABUL oranına Saadet Partisi, İYİP, DEVA, CHP sahip olduğunu gösteriyor. Bu dört parti kullandıkları oylarda %50’den fazla KABUL vererek iktidar bloğuna ne kadar yakın olduğunu düşündürebilir.

Burada küçük bir not ekleyelim, 2023 yaz aylarında TBMM’yi toplumsal itirazlar neticesinde olağanüstü toplatarak tatilden çağırmış, o oturumlara çok sayıda vekilin katılmasını sağlamıştık. Biri çifte MTV, diğeri Akbelen için toplandıklarını ve görüşmenin başlaması için muhalafetin KABUL oyu verdiğini ekleyelim. Bunun resmi bir kaç puan değiştireceğini belirtelim. Fakat böyle olmasını kendi hanemize yazalım.

Meclis’in Genel Tablosu

TBMM’ye kanun teklifleri gelince toplum haberdar edilmiyor, sürece halkın katılması sağlanmıyor ve de oylamalara bile vekillerimiz bir zahmet katılıyor ve katılırsa da KABUL oyu vermeyi tercih ediyor.

Şimdi bu durumu genel resimde inceleyelim isterseniz.

İktidar bloğu vekilleri 19 bin 232 defa KABUL oyu vererek teklifleri sıkıntısız geçirmiş. Ama iktidar dışında kalanlar 4 bin defa KABUL oyu kullanarak ve 15 bin oyu kullanmayarak iktidarın işlerini kolaylaştırmış. Düşünsenize mecliste iktidarın kanunları rahat geçirmesi için yeri gelmiş katılmamış, yeri gelmiş KABUL oyu vermiş.

Şimdi mecliste muhalefet vekillik görevlerini layığı ile yerine getirse işler o kadar kolay olmayacak, herkes milletin vekili olarak görevlerini yerine getirecek. Bu durumda milletin haberi olmadan kanun teklifleri geçer miydi?

Oy verdiğiniz partinin size anlatılmayan, size rapor edilmeyen karneyi durumu inceleyebilmeniz için aşağıda paylaşıyorum.

Devamında blokları biraz inceleyelim isterseniz.

Muhalefet mi, İktidara dışarıdan destek mi?

TBMM’nin bu yasama döneminde muhalefet partileri, muhalefet etmemiş, öyle gürünmeyi başarmış gibi. Mesela Altılı Masa AKP’ye çalışmış. Oylamaların %63’üne katılmış ve kullandıkları oyların içinde KABUL oranı %55 olmuş.

DEM ve Sol partiler için resim daha kötü. Oylamalara katılmama oranları %77 olmuş. Kullandıkları oylar içinde KABUL oranı %26 ile seçmenini hayal kırıklığına uğratmış. Tabi seçmeni bundan haberdar mı tartışılır.

Bağımsızlar ise sizlere ömür. %85 devamsızlık ve kullanınca %64 KABUL oyu vererek iktidar bloğuna sürekli göz kırpmış.

Şimdi muhalefet partisinden istifa eden onca ismin neden AKP’ye geçtiğini anladınız mı? Aslında muhalefet iktidar bloğunda yer almayan dış ortak gibi davranmamış mı?

Bu resime güzel haberi verdiğimizde onun ne kadar minik, ancak ne kadar değerli olduğunu anlayacağız.

3. Yasama Yılını Güzel Haberini Veriyorum!

1 Ekim’de başlayan 3. Yasama yılı’nın 2024 içinde kalan o üç ayı pek de parlak değildi. İmar hakkı aktarımı geçti mesela. Bundan kötü ne olabilir ki? Hem de sessizce geçti.

Gelelim iyi habere..

3. Yasama yılının 2024 içinde kalan dönemimde 10 teklif meclisten geçmiş. Bu dönemde oylamalarda Altılı Masa sadece 23 defa KABUL oyu vermiş! Yasama dönemi boyunca kullandıkları oylar içinde KABUL oranı %55 iken şimdi %3 olmuş. Bu dönemde hiç olmayan bir oran.

Bu dönemde DEM ve Sol partiler sadece 3 defa KABUL oyu vermiş. Yasama dönemi boyunca kullandıkları oylar içinde KABUL oranı %26 iken şimdi %1 olmuş! Bu blok için olağanüstü bir oran.

Evet imar hakkı aktarımını halka haber vermediler, oylamaya katılıp RET oyu vermediler belki ama daha önce  iktidar dışı ortak gibi bolca KABUL oyu verirken şimdi elleri KABUL vermeye gitmemiş!

Demek ki iktidarın tekliflerine KABUL vermemek mümkünmüş. Demek ki, isterlerse tabi, ya da birileri istetirse tam katılabilir, iktidarın işini biraz zora sokabilirlermiş. Demeki ki isterlerse kanun tekliflerini halka önceden haber verebilirlermiş.

Uluslararası Anlaşmalarda İktidar Neden Desteklenir?

Bu dönemde muhalefet kabul oyu az vermiş. Kabul edilen 10 teklifin arasında uluslararası anlaşma yok. Muhalefet iktidarın uluslararası anlaşmalarına genelde destek veriyor. Bunda ideolojik bir arka plan yatıyor; Türkiye’nin ulusal çıkarları. Çünkü iktidar kanunları çıkartırken kendi çıkarını gözetirken uluslararası anlaşmaları onaylatırken bu anlaşmaların ulusal çıkarlara hizmet ettiğini düşüncesi var. Evet bir ülke ile askeri anlaşma yapılırken bunda iktidarın çıkarı değil ülkenin çıkarı var. Ekonomik bir anlaşması yapılırken yakın şirketlere imtiyaz sağlamadığını vs.. düşünüyorlar.

Başka bir örnek, geçmişte yapılan tarım anlaşmalarının ülkenin bu kadar dışa bağımlı olmasında rolü yok mu? İşte burada ideolojik olarak ayrı düşemiyorlar.

Resmi Kim Değiştirdi?

Bu veriler bize minik bir gelişme olduğunu söylüyorsa 5199 meclise geldiğinde “Sokak Hayvanları Candır” diyenlerin çabalarının bunda etkisi var diye düşünüyorum. Kadın hareketinin çorbada tuzu var diye düşünüyorum. Meclisi izleme ve partilerini eleştirmekten korkmayanların çabası var diye düşünüyorum. Elbette bu süreçte ürettilen bu ve benzeri bilgilere değer veren herkesin rolünü buraya eklemek gerekiyor.

Zeytinlik ve meraları imara açan kanun teklifinden bu maddeleri çıkardığımızda bunun mümkün olduğunu görmüştük. Çifte MTV ödemesi getiren düzenleme geçtiğinde meclisi tekrar tatilden döndürebildiği ortaya çıkmıştı. Şimdi KABUL oyu vermeyen bir “muhalefet” dönemine şahit olduk. Bu çok bir şey değil ama asla hiçbir şey değil. Fazlasını görebileceğimizin işareti. Elbette bu durum partiler kaynaklı ise sürekliliğini beklediğimizi ekleyelim.

Ama biz yine oy verip sırtımızı dönenlerden olmayalım, oyumuza sahip çıktığımız gibi bizim hakkımızda oy kullananlara da sahip çıkalım. Sonuç olarak demokrasi bizde bitmiyor, bizle başlıyor. Oy vererek değil, oyumuza ve irademize sahip çıkarak olacak bu.

Mecliste iyi bir şey varsa bizim sayemizde, daha iyisi de bizim sayemizde olacak.

Notlar:

  • Veriler TBMM oylama sonuçlarından alınmıştır. Toplam 83 kanun, 85 oylamada kullanılan ve kullanılmayan ve 50 bin 745 oy üstünden derlenmiştir. Geçersiz ve çekimserler dahil edilmemiş olup 209 çekimser DEM, 47 çekimser Saadet Partisi, 23 çekimser CHP’ya ait olup 300 çekimser ve bir geçersiz (CHP) oylamada görülmektedir.
  • Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi burada DEM parti olarak yer almaktadır.
  • Bu dönemi karşılaştırmak için 28 Yasama Dönemi 2. Yasama yılı analizine mutlaka bakmalısınız.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *