İş kazalarında sorumluluk: İş güvenliği uzmanları günah keçisi mi?
İş sağlığı ve güvenliği (İSG) konusunda sıkça karşılaşılan en büyük yanılgılardan biri, iş kazalarının ardından tüm suçun İş Güvenliği Uzmanlarına (İGU) yüklenmesidir. Kamuoyunda, bir kaza meydana geldiğinde uzmanların doğrudan sorumlu tutulduğu ve hatta hapse atıldığı yönünde yanlış bir algı bulunmaktadır. Ancak bu durum, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının ruhuna ve hukuki gerçeklere aykırıdır.
İş Güvenliği Uzmanlarının Görevi Nedir?
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş güvenliği uzmanlarının görev ve yetkilerini açık bir şekilde tanımlamaktadır. İGU’ların temel sorumluluğu, işverene rehberlik ve danışmanlık yapmak, riskleri belirlemek, tehlikeleri önceden tespit edip raporlamak ve alınması gereken önlemler konusunda işvereni bilgilendirmektir. Ancak bu süreçte önlemlerin uygulanması ve işyerinde güvenli çalışma ortamının sağlanması doğrudan işverenin yükümlülüğündedir.
Yani, İş Güvenliği Uzmanı uygulayıcı değil, yönlendirici bir roldedir. Önerilerini sunar, gerekli uyarıları yapar ve işyerindeki eksiklikleri raporlar. Ancak bu raporların dikkate alınıp alınmadığı, işverenin sorumluluğundadır. Eğer bir önlem alınmazsa veya bir kaza meydana gelirse, önce işverenin bu sürece ne kadar uyduğuna bakılmalıdır.
Sorumluluk Kimde? İşveren, Çalışan ve Uzman Arasındaki Denge
Bir iş kazası meydana geldiğinde, öncelikle şu soruların yanıtı aranmalıdır:
- İş Güvenliği Uzmanı, riskleri önceden tespit edip işverene bildirdi mi?
- İşveren, uzman tarafından belirtilen önlemleri aldı mı?
- Çalışanlar, İSG kurallarına uygun hareket etti mi?
Kanun, iş güvenliği konusundaki sorumlulukları yalnızca uzmanlara yüklemez.
- İşverenin Sorumluluğu (6331 Sayılı Kanun Md. 4-5):
- Çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak,
- Gerekli önlemleri almak ve uygulamak,
- Çalışanları bilgilendirmek ve eğitmek.
- Çalışanların Sorumluluğu (Md. 19):
- İş güvenliği kurallarına uymak,
- Kendilerinin ve çalışma arkadaşlarının güvenliğini riske atmamak,
- İşyerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşmasına katkıda bulunmak.
İş kazalarıyla ilgili süreçlerde sorumluluk zinciri oldukça geniştir. Bir iş kazası meydana geldiğinde, ilk sorgulanması gereken kişi İş Güvenliği Uzmanı değildir. Öncelikle, uzman tarafından yapılan uyarılar dikkate alındı mı, işveren mevzuata uygun hareket etti mi ve çalışanlar güvenlik tedbirlerine uydu mu gibi sorular yanıtlanmalıdır.
İş Kazalarının Önlenmesi İçin Doğru Bir Yaklaşım Şart
İş kazalarının önlenmesi ve işyerlerinde güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması için tüm tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Ancak, kazalar sonrası en kolay suçlanabilecek kişiye yönelmek çözüm değildir.
İş Güvenliği Uzmanları, mevzuat çerçevesinde danışmanlık ve rehberlik görevini yerine getirirken, işverenler de bu önerileri dikkate alarak çalışma ortamını güvenli hale getirmekle yükümlüdür. Çalışanlar ise, belirlenen kurallara uygun hareket ederek sürece katkıda bulunmalıdır.
Özetle, iş kazalarının ardından İş Güvenliği Uzmanlarının günah keçisi ilan edilmesi, gerçek sorunları göz ardı etmekten başka bir şey değildir. Eğer gerçekten güvenli bir çalışma hayatı oluşturmak istiyorsak, tüm tarafların sorumluluklarını doğru anlaması ve yerine getirmesi gerekmektedir.